24 Haziran 2023 tarihinde iyisi ile kötüsü ile bir genel seçimi geride bıraktık.
Seçimin akılda kalanlarının başında ittifaklar ve ittifakların gözdesi milliyetçi oylar ve milliyetçi oyların öznesi konumundaki ülkücüler…
Şimdi önümüzde genel seçimler var ve seçim öncesi ana muhalefetin iç karışıklıkları ile Sayın Devlet Bahçelinin İP tarafına kapı aralamaları milliyetçi oylar ve milliyetçi oyların öznesi konumundaki ülkücülerin yerel seçimde de kader belirleyici gibi değerlendirilme yanılgısıdır…
Yanılgısıdır diyoruz çünkü ortada uluslararası siyaset normlarına göre çerçevesi ve ideali-ülküsü tanımlanmış ve tanımlanmış değerleri olan milliyetçilik-ülkücülük kavramı-ideoloji ve bu kavramın-ideolojinin bağlıları vardır…
Emperyalizmin fikri zeminde içini boşalttığı Milliyetçilik-Ülkücülük kavramları ve bu konudaki söylemler hamaset edebiyatından öte bir değer taşımazlar ki o nedenle bu kavramları kullanan birden çok parti faaliyettedir…
Bu nedenle seçimin kaderini belirleyen milliyetçi-ülkücü oylar değil, hiçbir şeyden memnun olmayan ve her durumdan mutsuzluk üretecek insanların oylarıdır.
O nedenle genelde Milli Unsurlar, özelde kendini Milliyetçilik-Ülkücülük kavramı ile tanımlayan partiler bu kavramların içini doldurmak zorundadır.
Zorundadırlar çünkü ancak o zaman hakikat ortaya çıkar ve kendini milliyetçilik-ülkücülük kavramı ile tanımlayan insanlar içinde bulundukları yanlışı idrak edebilir…
Milliyetçilik-Ülkücülük kavramları Türk kavramı üzerinden anlamlandırılmadan yani;
-Türk etnik kökeni mi temsil eder?
-Türk Anayasanın değişmez maddelerinden gücünü alan Üst Kimlik midir?
Bu soruların cevapları ortaya konulmadan ne siyasi partiler kanununa göre kurulan partiler ve liderleri nede o partilerin peşinden gidenler milliyetçilik-ülkücülük kavramı ile kendilerini tanımlayarak hakikati ifade ediyor olabilirler…
O nedenle ne ortada peşinden gidilecek milliyetçi-ülkücü parti nede seçimin kaderini değiştirecek milliyetçi-ülkücü oy potansiyeli vardır…
Sizin düşünceniz nedir?