İktidar kanadı ve destekçileri düne kadar gençler için;
“RTE öncesini yaşamadılar,
Yaşları gereği Öncesini bilmedikleri için,
Anlatıyoruz anlatıyoruz anlamıyorlar, bir de muhalefeti deneyelim, diyorlar...”
Diye serzenişte bulunuyor muhalefeti destekleyen gençliği suçluyordu...
Ve!
Gençliğin bu sesi duyuldu duyanlar tarafından iyi kullanıldı sonuç;
İmamoğlu İBB başkanı oldu…
İmamoğlu İBB başkanı oldu olmasına ama!
Hizmette kaldığı sürede Deprem, sel, kar yağışı, yanan otobüsler çarpışan metrobüsler, yoldan çıkan metrolar, verdiği vaatlerin hiç birisini yerine getirememesi...
Birde icraata çok başarılı olmuş gibi İBB mi CHP başkanlığı mı mücadelesine girişmesi...
İmamoğlu başta olmak üzere Büyük Şehir Belediyeleri ve CHP yönetimi konularında, gençler yeterli veri gördü…
Ayrıca muhalefetin gençlere seçimden bir gün öncesine kadar her derde deva demokrat dede diye tanıttıklarına, seçimden hemen sonra demokrat dedeleri için ne söylediklerini de duydular, duymaya da devam ediyorlar.
Gençler, “Bir musibet bin nasihatten iyidir...” kapsamında muhalefet adına tecrübe ettiklerinden sonra daha birşey görmelerine gerek var mı düşünemiyorum…
Şimdi bakalım, oy verdikleri partiyi %42 den %37 ye indiren, seçenine kuzu kuzu gidip oy vereceksiniz derken başkalarına koyun diyen, hesap uzmanı olduğunu söyleyip %1 oyu olmayanları meclise taşıyan ve onu pazara sürenlerin peşinden kuzu kuzu gitmeye devam mı edecekler?
Yoksa koyunlar dan mutsuz olacakları da kucaklayacak bir çıkışla bizim de aklımız var deyip, bu aklı gösterecekler mi?
Unutulmamalı ki İktidar açsıdan da Muhalefet açısından da gençlik çok önemli gelecek inşası için.
İktidarında Muhalefetin de karnesi bozuk gençlerin gözünde, bu nedenle ya karnesini ilk düzelten gençlere ulaşacak, ya da gençler öyle veya kendi yolunu bulmaya çalışacak ki bununda çok tehlikeli bir yol olduğunu 12 Eylül de gördük…
Sonuç olarak ülkenin siyasetçileri gençlere kuzu/çocuk, seçmene koyun muamelesi yapmaya son verip reel politikalar üretmek zorundadır…