Şimdi bir Şiir Yazmak Gerek Usta;
Uygun yanıt ararken kafamdaki her soruya,
Anladım ki İlim yolunda yürümek zor sanatmış velhasıl diyerek…
Şiir yazmak gerek Usta,
Sende bilirsin ki Şiir eylemdir, şiir fikirdir…
Derviş dilinde şiir zikirdir!
Mecnun kalbine mühürdür şiir!
Rabbani kanaldan gelen esintidir şiir!
O Nedenle;
Bir Şiir Yazmak gerek Usta, Yunusça süsleyerek…
Bir Şiir Yazmak gerek Usta,
Kasmayarak! Kastırmayarak!
Susmayarak! Susturmayarak!
Küsmeyerek! Küstürmeyerek!
Bir Şiir Yazmak gerek Usta,
Aşkı, hasreti terk edeni, ihaneti, yalanı dolanı
Çözülmesi zor karışıklıkları anlatan…
Bir Şiir Yazmak gerek Usta,
Öksüz ve yetim kalan çocukların gözbebeklerine derince bakarak…
O gözler de ne özlemler ne isyanlar ne sorgular oluşuyor, geleceğe ait ne umutlar yakılıyor, orda tüten bir ocak nasılda yıkılıyor
bir bilge olmadan bile onları görerek anlayarak…
Bir Şiir Yazmak gerek Usta,
Helal kazanç uğruna gecesin gündüzüne katan isteklerinden feragat eden, çocuğuna okul harçlığını zor yetiştiren babaya saygı duyarak,
Mutfak masrafından kıstığı halde, dolabın bir kenarındaki son kırıntılarla haftalarca evin düzenini koruyan anneye minnet duyarak…
Her zorluğa, her çileye rağmen onların canları sağ sıhhatleri yerinde…
Bir Şiir Yazmak gerek Usta,
Bir şehit annesine el bebek gül bebek büyüterek vatanı görevine yollayan bir daha da çocuğunun yüzünü göremeyen o anneye…
Gözyaşlarını içine akıtan, vatan sağ olsun derken basını gururla dik tutan, geceleri kâbuslarla uyansa da metanetini ve vakarını koruyan, titreyen ayaklarıyla bundan sonra kalan ömründe şehit mezarlığını kendine mesken tutacak olan o babaya…
Emperyalist melanet uğruna evladı dağa kaçırılan anne babaya…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta;
Kardeşi kardeşe düşman ederek güzel yurdumuzu kem gözlerle, değişik oyunlarla
Dağıtmaya uğraş veren, emellerine yavaş yavaş ulaşan görünmez elli maskeli yüzlü emperyalizm ve uşaklarına…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta;
Vatan ve Millet uğruna toprak altına zamansız göç eden, bunu bildiği halde gençliğinin baharında vatanı ve milleti uğruna gözünü kırpmadan canını ateşe atan o tazecik fidanların ardından şükran ile saygıya durmak,
Bu derin acıyı hissederek onları sonsuzluğun sahibine uğurlarken onlara saygıyı emperyalizme kini ebediyete kadar yüreklerimiz de yaşatmak ve artık oluk oluk akan kanları durdurmak emperyalizmin oyunlarını bozmak için…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
Rahmanın “El Lâtîf kapısında bol lütuf dilenerek,
İçimize dolan esintilerden bir şiir yazmak gerek;
Harfleri Elif gibi, hecesi ayetlerden alınma, ahengi tilavet gibi pirüpak…
Her nefeste sevgiyi, muhabbeti anmalı, Aşk’a giden kapıyı aralamalı…
Dokusunu tarife verilen örekler yanında solgun kalıp, acıyla kıvranmalı…
Mısraların ışıltısını gören güneş doğdu sanmalı…
“Kalem” den ilham alan Esintilere güvenerek,
boş kâğıdı süsleyen “Tükezziban” gibi “İnsana işleyen bir şiir yazmak gerek…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta;
Ezberlemeye değer; "Şarkılar” gibi,
Asırları dolaşıp çağlara mühür vuran “Ninniler” gibi,
En mutena gönüllerde emsalsiz desen gibi,
Sevgisiz kalpleri aşk ateşlerine savuran,
Dillerde tekrarı yanan, yandıkça yakan, yaktıkça kavuran…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
Al Bayrağa mihmandar semaya imrenerek ol mihmana manidar, Alsancak gibi zarif, üslubu nezih, kibar ki, irade zorlansın…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
Okuyunca İnsan Ruhi itirafı söz alsın…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
"Ey şiir ne güzelsin...
Bu kalem ve Rahmani Esintiler iyi ki var"
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
Sadece her okuyan değil, yazan da yazdığı için çok haz alsın…
Zaman müsrif olsa da bu hazdan, "Âvâzeyi bu âleme Davud gibi sal / Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş" Misali bir iz kalsın…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
Mecnûn’u uğraştıran çölden esinlenerek
Maşuk’a kavuşturan,
Sahra’da su diye sendelerken son anda vahada bulunup özlem ile içilen bir yudum su gibi,
En mükemmel şiirin arandığı zamanda Şuara meclisinde ittifakla seçilen bir şaheser olmalı ki değeri zor biçilen!
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
İlâhî aşk Gülistanında aşık bülbül misali bir lahza dinlenerek
İlhamın Esinti otağında İmlası bülbülün yakut, mercan yahut zümrüt, safirden sesine eş…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
Hata arayan nazarların nurundan gözleri kamaşmalı,
"Vaay" Diye hayret sözü duyulmalı her okuyan dilden,
Mutluluk derya olup, dudaklardan taşmalı
Ve...
İhtişamın haberi Fizan’a ulaşmalı…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta;
Dedem Korkut’tan yola çıkıp, Yunusta nefeslenip Necip Fazıl’a özenerek...
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
Destanlara imrenip umutlarımızı yeşerten, umutsuzluğa mezar açtıran...
Coşkusu mazlumlara umut, zalimlere kâbus olmalı…
Ne öteki olmalı ne ötekileştiren,
Sona geldiğinde putları kırmalı, tağutları yıkmalı…
Okuyan herkes hep bir ağızdan "kardeşiz" diye haykırmalı…
Bir Şiir Yazmak Gerek Usta,
En "Emîn" kılavuzdan Edep erkan öğrenerek,
Ulu "Ozanlar"a has ağızdan Ki, duygu çağladıkça gıptayla baksın şelaleler…
Sevgiden, Muhabbetten ve dahi Aşktan bir iz arayan herkes buraya aksın oğul oğul…
Hatta...
Hatta, öyle ki; selamsız gelip selamsız giden Ehl-i Kalem insaf edip, bu kez bir selam bıraksın Tahta çıkan şiirin İhtişamına…
Hazzını insan yaşasın tâcını tarih taksın…
27.07.2023 16.00
Yaylaköy sahili/ Keşan