Bilim insanları kıyı erozyonunu durdurmak için kumlara elektrik verilmesini öneriyor.
Deniz seviyelerinin yükselmesiyle daha acil bir sorun haline gelen kıyı erozyonu, özellikle kıyı bölgelerinde yaşayanlara ciddi bir tehdit yaratıyor.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ının bu bölgelerde yaşadığı tahmin edilirken, bazı uzmanlar bu yüzyılın sonunda sahillerin yüzde 26'sının yok olacağını öne sürüyor.
Bu sorunla başa çıkmak için geliştirilen yöntemlerse genellikle kısa süreli çözümler sunmanın yanı sıra maliyetli de oluyor.
ABD'deki Northwestern Üniversitesi'nden araştırmacılar, sahillerdeki kumları kaya gibi yapılara dönüştürerek uzun vadeli bir çözüm sağlama potansiyeline sahip bir yöntem geliştirdi.
Bilim insanları kabuklarını oluştururken deniz suyundaki çözünmüş mineralleri kullanan istiridye ve midye gibi canlılardan ilham aldı.
Aynı mineralleri kullanarak kum taneleri arasında doğal bir çimento oluşturan ekip, deniz canlılarındaki metabolik sürecin yerine elektrik enerjisi kullandı.
Hakemli dergi Communications Earth & Environment'taki 22 Ağustos tarihli makalede bulgularını açıklayan bilim insanları, laboratuvar deneylerinde deniz suyuyla ıslanmış kuma 2-4 volt arasında değişen elektrik akımları verdi.
Elektriğin tetiklediği kimyasal reaksiyon sonucu, deniz suyunda doğal yolla oluşan iyon ve mineraller, katı haldeki kalsiyum karbonat, magnezyum hidroksit ve hidromanyezit gibi mineral bileşiklerine dönüştü.
Laboratuvarda yapılan deneyler, silika, kalkerli ve demirli kumlar gibi diğer kum türlerinde de başarılı sonuçlar gösterdi.
Çalışmaya liderlik eden Alessandro Rotta Loria "İşlemden geçirildikten sonra kum, kaya gibi görünüyor" diyerek ekliyor:
Tanecikli ve ayrık olmak yerine hareketsiz ve sabit bir yapıya sahip. Mineraller, betondan çok daha güçlü; bu nedenle ortaya çıkan kum, deniz duvarı kadar güçlü ve sağlam olabilir.
Araştırmacılar yeni yöntemin, deniz duvarları kurmak veya yere çimento enjekte etmek gibi tekniklerden daha çevre dostu ve hesaplı bir seçenek sunduğunu söylüyor.
Ekip, elektrikle çimento üretmenin, işlenmiş zeminin metreküpü başına yaklaşık 3 ila 6 dolara mal olurken geleneksel tekniklerin 70 dolara kadar çıkabildiğini ifade ediyor.
Ayrıca işlemin geri alınabildiğini de belirten araştırmacılar, deniz canlılarına da pek tehdit oluşturmayacağını savunuyor.
Öte yandan yeni yöntem 28 günlük bir testten geçirildi ve bu nedenle uzun vadede istenen sonuçları yaratmayabilir.
Aynı zamanda laboratuvarda elde edilen bulgular, daha karmaşık bir yapıya sahip kıyı bölgelerinde geçerli olmayabilir.
Araştırmacılar halihazırda gerçek kıyı bölgelerinde bu yöntemi test etmeyi planlıyor. Rotta Loria "Elbette bu tür araştırmaların henüz başındayız" diyerek ekliyor:
Her şey umut verici görünüyor ancak her zaman olduğu gibi, bunu pratikte yapmanın bazı zorluklar yaratacağını düşünüyorum.