Tüketici Birliği Federasyonu'nun açıklamasına göre Türkiye'de bir milyona yakın kişi kredi borçlarından dolayı zorlanıyor. Tüketici Birliği Federasyonu, 14 Eylül 2022 Çarşamba günü yaptığı yazılı açıklamada yoğun gündemde gözlerden kaçan bir soruna değindi.
Federasyon başkanı avukat Mehmet Bülent Deniz imzasıyla yapılan açıklamada 1 milyona yakın tüketicinin kredi borcunun 31,8 milyar liraya ulaştığı kaydedilerek, "Tüketicinin banka borçları kırmızı alarm veriyor" denildi.
Kredi borçlarının riskli seviyeye ulaştığı Türkiye'de bugünlerde en çokça konuşulan gündem maddelerinden biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı sosyal konut projesi.
Açıklamaya göre 81 il ve tüm ilçelerde 2023-28 yılları arasında 500 bin sosyal konut, 50 bin iş yeri yapılacak ve 250 bin konut amaçlı arsa satılacak.
Erdoğan, kampanyaya İstanbul'da hane geliri 18, diğer illerde 16 bin liranın altında olan her vatandaşın başvurabileceğini belirtti. Ayrıca belirlenen toplam bedelin yüzde 10'unun peşin alınacağını, taksit ödemelerinin ise sözleşmenin imzalanmasıyla başlayacağı duyuruldu.
Bu arada kampanyaya başvurma şartlarından biri de adına veya eşinin üzerine bir mülk olmaması. Projede illere ve evlerin konumlarına göre fiyatlarda değişiklikler olsa bile büyükşehirlerde 3+1 konutların başlangıç fiyatı ortalama olarak 850 bin lira civarı olacak.
Bu daireler 85 bin lira peşinat ve 3 bin 187 liradan başlayan taksitlerle 240 ay vade ile alınabilecek. 2+1 konutların başlangıç fiyatı ise 608 bin lira olurken, bu dairelere de 60 bin lira civarında peşinat ve aylık 2 bin 280 liradan başlayan taksitlerle, 240 ay vadeyle sahip olunabilecek.
İMZA ATILDIĞI GÜN PEŞİNATLAR ÖDENECEK
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, katıldığı bir televizyon programında Kasım 2022'de etap etap başlayacak kura çekiminin Mart 2023'te sonlanacağını söyledi.
Buna göre kura çekimlerinin sona ermesinin ardından sözleşme imzalanacağı sırada peşinatlar ödenecek ve taksitler başlayacak.
Ayrıca her yılın ocak ve temmuz aylarında taksitlere memura yapılan zam oranında artış yapılacak.
Temellerin yılbaşında atılması beklenen projede ilk evlerin de 2 yıl içerisinde tamamlanarak teslim edileceği iddia edildi.
Sosyal konut projesi duyurulduktan sonra ilgi büyük oldu. Şu ana kadar 2 milyonu aşkın kişi başvuru bulundu.
Bakan Kurum'un çözümü sosyal medyada tartışma yaratmıştı
Haneye giren gelir İstanbul'da 18, diğer yerlerde 16 bin lirayı aşmayan, üzerlerine herhangi bir mülk olmayan kısaca dar gelirli kabul edilen insanların aynı anda hem oturdukları yerlerin kirasını hem de sosyal konutun taksitlerini nasıl ödeyecekleri merak konusu oluyor.
Bu husus bir televizyon programında Bakan Murat Kurum'a soruldu. Bakan Kurum'un "5 bin 500 lira alıyor. Hem kira ödeyecek hem konut kredisi taksiti ödeyecek hem de evini geçindirecek. Tabii bunu yapabilmesi için ilave mesai ve kazanç sağlaması gerekiyor. Bunun için vatandaşımız biraz dişini sıkarak, biraz eşinden, dostundan borç alarak, biraz ek mesai yaparak bu bedeli karşılayabilir..." şeklindeki cevabı sosyal medyada tartışma konusu oldu.
Peşinat ödemesi de zorlayacak
Pek dillendirilmese de işin bir de yüzde 10 peşinat kısmı var ki belki sürecin en zor kısımlarından biri de o olacak.
Zaten birçoğu zorlukla geçinen insanlar bir anda 65 veya 85 bin lira gibi bir parayı bulmaya çalışacak.
Şayet bir birikimi yoksa bu borcu ya yakınlarından ya da bankalardan kredi yoluyla temin etmenin yollarını arayacak.
"Tüketici üç ödemeyi birden nasıl yapacağını iyi düşünmeli"
İşte bu noktada iki gün önce yaptığı açıklamada vatandaşın banka kredisi borçlarının kırmızı alarm vermeye başladığını iddia eden Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz'den bir uyarı geldi.
Sosyal konut projesinden ev çıkan dar gelirli insanların peşinatları temin etmek için çareler düşünmeye başlayacağını kaydeden Deniz, "Paran yoksa ya bankalardan tüketici kredisi kullanacaksın ya kartlarından çekeceksin. Bu da tüketicinin 2-3 yılını ipotek etmesi, bankaya çalışması demek. Peşinatın arkasından taksitler başlayacak. Kira da ödediğini varsayarsak üç ödemeyi nasıl yapacağını tüketici iyi hesaplamalı. Burada denize atlayıp boğulmakta var, sakin kalıp riski hesaplayıp ev sahibi olmak da söz konusu" dedi.
"Önceden tasarrufun yoksa başa bela olabilir"
"Önceden gelen bir tasarruf yoksa sosyal konutların başa bela olabileceği yönünde fikir sahibiyiz" diyen Deniz, "Sosyal konut, sosyal felaket olmasın. Önümüzdeki süreçte kredi batağının daha da büyümesi, pek çok eve haciz gelme ihtimali de var. Girenler iyi hesap yapmalı" uyarısında bulundu.
"Bankadan veya yakınlarından kredi almaları da kolay olmayacak"
Ekonomist yazar Murat Sururi Özbülbül de Deniz ile benzer görüşte.
"Gariban adamın bir kenarda 70 - 80 bin lira birikimi olacağını düşünmek de tuhaf" diye sözlerine başlayan Özbülbül, şöyle devam etti:
O zaman ne yapacak? Kredi alacak. Ancak dar gelirli bu insanların bankadan kredi alması kolay değil. Bankalar şu an kredi verirken çok ince eliyor. Bazılarının para sorunu olmadığı için ne dediler; 'Eşinden, dostundan para alır.' Gariban adamın çevresindeki insanlarda da o kadar para olmaz. Hadi diyelim elden borç buldun. O kişi de parasının değerini korumak için ya döviz ya altın olarak verir. Bu sefer de döviz patlarsa borcun da patlar.
"Sosyal konut projesi, bir borç krizine de dönüşebilir"
Özbülbül'e göre evi olmayanların 60 ile 85 liralık peşinatları bulması zor. Onun için bir peşinat krizi kapıda.
"Kirasını ödemekte zorlanan adam kimden 70-80 bine borç alabilir" diye soran Özbülbül, "Heves etti sağdan soldan borç aldı girdi diyelim. O ara da işten atıldı, gelirini de kaybetti varsayalım. Ne taksidini, ne aldığı borcu ödeyebilir. Taksit dışında şayet 2 yılda teslim edilirse o arada kira da ödeyecek. Sosyal konut projesi bir borç krizine, bir sosyal soruna dönüşebilir" diye konuştu.
"Türkiye'de konut değil, gelir krizi var"
Sosyal konut projesindeki evlerin de çok ucuz olmadığını özellikle Anadolu'da birçok yerde zaten mevcut evlerin projedeki evlerle aynı fiyatlarda olduğunu öne süren Özbülbül, sözlerini şöyle tamamladı:
Proje iki yıl sonra devreye girecek ama bugünkü krize dair çözüm yok. Bugün asıl sorun gelir krizi. Yoksa parası olana ev veya kiralık ev sorunu yok. Piyasada bir sürü ev var. Devlet sosyal konut projesi yerine vatandaşlara mevcut evleri en uygun koşullarda alma konusunda kaynak yaratmaya çalışmalı.
"Geçmiş tecrübeler projelere giren vatandaşların bir şekilde ödediğini gösteriyor"
Ekonomist ve Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak ise Deniz ve Özbülbül'e göre daha iyimser.
Geçmiş dönemlerdeki toplu konut projelerine bakıldığı zaman hak kazanan insanların bir şekilde kendilerini ayarlayarak taksitlerini ve borçlarını ödediklerinin görüldüğünü belirten Kolçak, "Az sayıda insanın kredisini veya borcunu ödeyemememe gibi sorunları olsa dahi çoğunluğun sorunsuz bir şekilde ödeyeceğini düşünüyorum. Peşinatlarda da çok sıkıntı yaşanmaz. Geçmiş deneyimler bunu gösteriyor. Bu kadar yoğun talep olması da bunun işareti" görüşünü paylaştı.