Yeni bir araştırma, Şili'de, Cerro El Plomo'da 500 yıldan daha fazla süre önce ayinle kurban edilen ve dondurulmuş bir mumya olarak iyi bir şekilde korunmuş bir İnka çocuğun, geçmişte sanıldığı gibi "huzur içinde" değil, kafasına aldığı bir darbeyle öldüğünü saptadı.
Dizlerine sarılarak oturur halde bulunan 8 yaşındaki çocuğun ikonik Plomo Mumyası, 1954'te keşfedilmesinden bu yana arkeologlar tarafından onlarca yıldır araştırılıyor.
Araştırmacılar geçmişte, çocuğun nefessiz kalarak öldüğü buzdan mezarına yerleştirilmeden önce uyuşturucu maddeler verilerek uyutulduğunu düşünüyordu.
Şili'nin Ulusal Doğal Tarih Müzesi, çocuğun 1460'larda, muhtemelen İnka İmparatorluğu'nun soylularının, rahiplerinin ve yetkililerinin katıldığı, Qhapaq hucha veya Capacocha denen bir kurban töreniyle öldürüldüğünü söylüyor.
Araştırmacılar, oğlanın ayaklarındaki izlerin, Peru'nun güney merkezinden Cerro El Plomo'ya kadar, aylar boyunca 2 bin kilometreden fazla yürüdüğüne işaret ettiğini belirtiyor.
Uzmanlar, çocuğun son anlarının uzun yolculuğu sebebiyle yorgunlukla, yüksek rakımla ve hipotermi ve ölüme yol açan donmuş zeminli dikdörtgen bir odaya yerleştirilmeden önce yuttuğu uyuşturucu maddelerle geçtiğini düşünüyordu.
Ayrıca, oğlan çocuğunun yanına biri altın ve gümüş alaşımdan, biriyse kabuklardan yapılmış deve figürleri olmak üzere tören nesnelerinin de bulunduğu bir cenaze adağı yerleştirilmişti.
Arkeologlar bu kurbanların muhtemelen İnkaların, tanrılarının yanına insanlığın en iyilerinin gitmesini sağlama çabalarından biri olduğunu tahmin ediyor.
Fakat son araştırmalar, bu kurban ayinlerinin nasıl gerçekleştiğine dair görüşleri değiştiriyor.
Plomo Mumyası'nın kafa bölgesinin yeni bilgisayarlı tomografi taramaları, çocuğun kafatasının ön kemiğinde "ustalıkla uygulanmış" künt kuvvet travması izleri ortaya çıkardı.
Müzedeki araştırmacılar, travmaya çocuk kafası öne eğik bir halde dururken keskin olmayan bir nesnenin sağdan sola doğru hareket ettirilmesinin yol açmış gibi göründüğünü söyledi.
Bu yeni bulgular, İnka İmparatorluğu'nda özellikle hasat ayında Güneş tanrısına yapılan çocuk kurbanı ayinlerinin doğası hakkında geçmişte inanılanlara dair şüphe uyandırdı.
Oğlanın bağırsaklarında, ölümünden kısa bir süre önce yediği, sindirilmeden kalmış "büyük miktarda yiyecek" de görülüyor.
Genom analizi ayrıca, çocuğun kökeninin güney orta And Dağları'na ve kuzey Şili'yle birlikte Peru'nun güney dağlık bölgelerindeki kadim insanlara dayandığını doğruluyor.
Ama çocuğun kökenlerini net bir şekilde tespit etmek henüz mümkün olmadı.
Independent Türkçe
GÜNDEM
Sayfa başına git
