Fremdschaemen Sendromu, kısaca başkasının yerine utanma duygusunun kalıplaşmış, katılaşmış ve hastalık sınırına yaklaşmış halidir.
Öyle ki, kişi bir başkasının yerine kendini koyup empati bozukluğuna kısa sürede geçişle yaşar bunu.
Oysa ki, herkes kendisinden utanmalı, biz de utanacak kişi orada dururken utanmamalıyız...
Ama ne yazık ki, kendi adıma konuşuyorum, bu duygu durum bozukluğunu iliklerime kadar yaşıyorum bu günlerde...
Kaderime, kaderimize karar verecek olan, Allah'tır.
Kişileri bu hale vesile kılar sadece...
O pencereden baktığımda da, Allah'ın bana / bize bu duyguları yaşatmasının elbette bir sebebi vardır...
+++++
Bugünlerde televizyon izlerken utanıyorum mesela...
Radyo dinlerken...
Güncel bir şeyler okurken...
Gördüklerimden ve duyduklarımdan, gösteren ve söyleyenler adına utanıyorum...
Sonda dönüp bir defa da kendimden utanıyorum...
Onlar adına utanıyorum, çünkü onların utanması kalmamış.
Kendi adıma utanıyorum, ben bunlara maruz kaldığım halde, aptal yerine koyulduğum halde, koyun gibi güdüldüğüm halde, hakkım yendiği halde, itilip kakıldığım halde neden bunlara boyun eğiyorum diye...
+++++++
Acaba 'Kişiliksizliğe Giriş Bölüm 1' dersi mi bu bana / bize...
Silinmiş ve solmuş kişilikler olarak ben ve benim yaş grubum, halen bir masaya oturduğumuz zaman yemek yemeden fiyatlara bakıyoruz...
Koskoca hayatı bunun için mi yaşadık...
Ben o fiyatlara bakarken, kendimden utanıyorum, kendinden utanması gerekenler yerine...
Onların adına da utanıyorum, sonra bir de dönüp kendimden utanıyorum...
+++++++
Kasabın biçağını yalayan koyunlarız biz...
Fox TV Mikrofonuna dert yanıp A Haber mikrofonunu yalayanlarız...
İhale aldığımızda şakşakları eksik etmeyen, alamadığımızda havlayanlarız biz...
++++++
Utanmalıyız...
Bir kez utanmayanların, iki kez kendimizin yerine...
Oysaki koskoca bir çınardık Osman Bey'in rüyasında gördüğü...
Şimdi içi boş, kökü yüzeyde kavaklarız...
İşte bu yüzden, hem onların yerine hem kendi adımıza...
İki defa utanmalıyız...