27 MART 2024 Yayımlanan “Derin Analiz” başlıklı yazımda 31 Mart seçimlerini İmamoğlu’nun kaybedeceği üzerinden kurgulayarak olabilecekler üzerinden analizlerimizi aktarmıştık.
Son ana kadar İmamoğlu gibi bizde kazanma düşüncesine sahip olmadığımız için düşüncelerimizi kaybetme senaryosu üzerine şekillendirmiştik.
Çünkü biliyorduk ki kazanılması halinde ortaya çıkacak durumlar hakkında kaybetme sonuçları gibi net analizler yapmak çok olası değildi.
Seçimden günümüze geçen süre sonunda bile “Şimdi ne olacak?” sorusuna net cevaplar vermek direk olarak mümkün değil.
Ancak ortaya çıkan işaretleri elimizden geldiğince okuyarak yol almaya çıkabiliriz.
Önceki yazdığımız yazıda “Böyle bir parçalanma CHP’yi geri dönülmez bir yola soktuğu gibi İYİ parti- Meral Akşener’in de siyasi hayatını bitirecek sonu hazırlayacaktır…” Diyerek bir durum tespiti yapmıştık.
Meral Akşener’i siyasi arenanın dışında taşıyan parçalanma chp içerisinde çok keskin çizgiler ile ayrışmanın dışarıya yansımasa da net olarak belli olduğunun işaretidir.
Bu işaretin bir yönünü İmamoğlu Hamas-pkk vs üzerinden yaptığı açıklamalar ile, diğer yönünü de Özgür Özel’in Sayın Erdoğan ile sıcak teması göstermektedir…
Şu an chp de kazan son kaynama noktasında saflar en keskin halindedir.
Bu çatırdamanın dışa yansıması Erdoğan’ın ABD gezisi sonunda çizilecek yol haritası ile belli olacaktır.
Görüşme olumlu geçer ve Türkiye Abd ile yol haritasında anlaşırsa Özgür Özel’in eli güçlendirilecek Cumhur İttifakının CHP ile Konsodilasyonu sağlanacaktır.
Aksi taktirde İmamoğlu’nun ardında gizlenen sicili temiz bir figür sahneye sürülüp chp nin başına getirilecek, AKP den ayrılanların kurduğu küçük partiler Temel Karamollaoğlu / SP önderliğinde YRP de birleştirilerek AKP’nin alternatifi oluşturulacak MHP’nin karşılığı olarak ta Erdoğan ile hesaplaşmak için yalvaran Musavat Dervişoğlu liderliğindeki İYİ parti devreye alınacaktır.
Unutmayın ki bu çıkarımlar İngiltere-Ab ile ABD-Nato’nun Anadolu-Orta Doğu üzerinde oynadığı satranç’ın iç dinamikleri üzerinden yapılmaktadır.
Burada her iki tarafta Türkiyesiz hareket etmenin mümkün olmadığını bilerek hamleler yapmaktadır.
Burada bir taraf rüştünü ispat etmiş ve Milli Unsurların mevcut temsilcisi ile yürümenin yollarını ararken diğer taraf kraliçeye bağlılığını ispat etmişlerden yeni bir kukla yönetim ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.
Unutulmamalıdır ki bu süreçte iki tarafta kullandıkları piyonlar üzerinden ekonomik ve terör odaklı bunaltma hareketleri ile kendilerine yol açmaya çalışmaktadır.