Son günlerde belediyelerin tertip ettiği konserler üzerinden bilir bilmez hepimiz konuşuyoruz…
Belediyelerin, kültürel ve sosyal işlerle ilgilenmesine, sanat ve meslek kurslarına karşı değilim, karşı olunması da yanlış.
Fakat kültürel ve sosyal işler başlıklarının belediyeler ki özellikle CHP'li belediyeler tarafından ciddi suiistimal edilen bir alan olduğunu görüyoruz.
5393 sayılı Belediye Kanunu Belediyelerin sorumluluk, yetki ve görev alanlarını, bütçe hazırlanmasını vs düzenler…
Belediye sorumluluk alanları şu şekilde:
1) Şehrin altyapısı: Su dağıtımı, şebeke dağıtımı, kanalizasyon, şehiriçi yollar, doğalgaz dağıtımı vs.
2) Çöp toplama, yolların temizlenmesi, itfaiye hizmetler, zabıta hizmetleri, cadde ve sokak temizliği ve halk sağlığını koruma görevleri.
3) Şehir içerisinde imar ile ilgili izin ve belgeler.
4) Şehrin ekonomik işleri belediyenin kontrolü altındadır. Fiyat ve ücret tespit etme, haller açma, pazar yerleri kurma, sanayi bölgeleri kurma vs. gibi görevler belediyeye aittir.
5) Şehir içerisinde eğitim ile ilgili görevleri vardır. Okul öncesi eğitim verme, meslekî eğitim kursları düzenleme ve kütüphane açma vs. gibi görevleri vardır.
6) Sağlık hizmetleri, dinî görevler, nikah işleri, yurt açma ve ucuz konut yapma gibi görevleri vardır.
7) Şehir içerisindeki ulaştırma alanındaki işler belediyeye aittir.
Eski tarihî eserleri koruma, kültür merkezi açma, spor alanları yaratma, tiyatro müze ve sinema salonları açma gibi görevleri vardır.
***
Belediyeler bu görevleri yerine getirirken Belediye Meclisi ve Encümen ile birlikte karar alarak çalışır…
Seçimlerde Belediye Başkanlarının değişimi bu işleyişin yani Belediye Meclisi ve Encümen ile birlikte çalışmanın da alt yapısını değiştirir…
İşte bu değişikliğin hizmete yansıması tamamen göreve talip olmanın amacına uygun olarak ortaya çıkar.
Her seçim, her parti ve her aday için bir bütçe-harcanacak para demektir.
İşte bu bütçe-harcanan para seçim sonrası sürecin akıbetini belli eder…
İşte bu sürecin nasıl olacağının vebali tamamen seçmenin sorumluluğundadır.
Yurt genelindeki tüm belediyelerin, özelde CHP'li belediyelerin, ama özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi üç büyükşehir belediyesinin kendi alanları ile ilgili hizmet vermediği, icraat ve yatırım yapmadığı, sorunları çözmediği, hem de uzun bir süredir böyle yaptıklarını görüyoruz.
İzmir'de yıllardır şehir lağım kokusu ile yaşıyor, Körfez'e koskoca bir şehrin lağım suları arıtmadan veriliyor. Belediye Başkanı ise, bakanlığın bu işi yapması gerektiğini söylüyor.
Ankara'da ciddi ulaşım sorunları var, ulaşıma mevcut bütçenin dışında pay aktararak sorunların çözülmesi gerekiyor, böyle olduğu halde mevcut bütçe bile çözüm için kullanılmıyor.
İstanbul'da metro, otobüs, tramvay hizmetlerinde ağır aksamalar süreklileşti.
Metrolarda elektrikli merdivenler çok uzun zamandır çalışmıyor.
Bazı ilçelerde çöpler toplanmıyor.
Bu bir iki örnek, çok temel hizmetler.
Ama CHP'li belediyeler bu sorunları çözmek yerine bir sanatçı grubuna aşırı para aktarımı yapıyor.
Hem de kamuda tasarruf tedbirlerinin ciddi olarak uygulandığı bir süreçte…
İşte bunun tek nedeni yukarıda belirttiğimiz gibi seçim bütçesi-harcanan paranın seçim sonrası sürecin akıbetini belli ediyor olmasıdır…
Ve!
Yine yukarıda belirttiğimiz gibi bunun tek sorumlusu seçmen, vebali tamamen seçmenin sorumluluğundadır.