Bundan yaklaşık iki yıl önce sermaye piyasalarının duayeni Dr. Berra Doğaner ile konuştuğumuzda 30 yılda borsaya giren yatırımcı sayısına bir senede ulaşıldığını söylemişti.
Doğaner, Türkiye borsalarında 30 küsur yıldır yaklaşık 1 milyon 200 bin civarında olan yatırımcı sayısının, 2020'de 2 milyon 600 bin üzerine çıktığını ve yeni gelenlerin çoğunun küçük yatırımcılar olduğunu ifade etmişti.
Pandemiyle birlikte online kullanımının artması, pandemi boyunca harcanamayıp bekleyen paranın değerlendirilme isteği, Türk lirasının değer kaybetmesiyle alternatif yatırım arayışına girilmesi, bir güruhun borsaya girmesinin domino etkisi yaratması bu yoğun ilginin nedenleri arasında sayılıyordu.
Bugüne baktığımızda ise borsadaki yatırımcı sayısı 15 Kasım itibarıyla 3 milyon 48 bin 848 kişiye ulaşarak, tarihte ilk defa 3 milyon barajı aşıldı.
Yine Doğaner'e göre pandemi nedeniyle halka arz planlarını bekleten şirketlerin bu planları hayata geçirmeye başlaması da borsaya talebi tetikleyen unsurlar arasındaydı.
17 yılda her yıl yüzde 10 ile 15 büyüme
Son zamanlarda ise "halka arz" furyasına katılan bir şirket daha var: SDT
Ya da tam adıyla Space and Defence Technologies (Uzay ve Savunma Teknolojileri).
Halka arz öncesi üretim tesislerini gazetecilere açan SDT, Şubat 2005'te yüzde 100 yerli sermaye ile kurulmuş bir savunma sanayisi şirketi.
ASELSAN, HAVELSAN, TUSAŞ gibi sektör devlerine kıyasla kendilerini "orta ölçekli savunma sanayisi şirketi" olarak tanımlıyorlar.
17 yılda geldikleri noktada ise her sene yüzde 10 ile 15 büyüyerek, her yıl kâr açıklayan ve Pakistan'dan İtalya'ya Güney Kore'den Libya'ya kadar önemli ihracat rakamlarına ulaşan bir kuruluş.
"Radarda da haberleşmede de elektronik harpte de simülasyonda da uzayda da varız" diyor SDT Genel Müdürü Ömer Korkut gerçekleştirdikleri basın toplantısında.
Demonte tahta sandıktan uzay teknolojilerine
SDT Uzay ve Savunma Teknolojileri A.Ş Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dora ise Ömer Korkut gibi askeri bir geçmişten gelmiyor. Ancak savunma sanayisi ile çok uzun yıllardır çalışıyor.
"Üniversiteyi bitirince ticareti denemek istedim. 'Başarılı olabilirsem olurum, yoksa bir şirkete girer çalışırım' diye düşündüm" diyor.
Bu düşüncesi, Özal döneminde ihracata verilen desteklerle birleşince kurduğu ilk şirket, Ürdün'e demonte tahta sandık ihracatı yapan bir firma oluyor. Ancak bir süre sonra Orman Bakanlığınca verilen destekler duruyor.
"Özal zamanı yavaş yavaş savunmaya yönelik ihaleler başlamıştı. Benim ailemde çok fazla asker var. ‘Bir de savunma sanayini deneyeyim' dedim" diyerek anlatıyor ikinci girişimini.
Bir süre sonra uçak ve helikopter yedek parçalarını ABD'den alıp Türkiye'de satan bir temsilci olarak çalışmaya başlıyor Mehmet Dora.
Ancak bununla da yetinmeyip "bu işi kendim yapayım" demesiyle ABD'de yine yedek parça üzerine çalışan yeni bir şirket kuruluyor.
"ABD'de orijinal yedek parça üreticilerinin dünya çapında distribütörlüğünü yapıyordum" diyerek anlatıyor Dora bu projesini.
1993'te kurulan bu şirket de yıllar içerisinde hızla büyüyor. 2012'de ABD'li bir yatırım şirketine satıldığında 40 ülkeye 120 milyon dolarlık satışı bulunuyordu.
2005'te kurulan SDT için ise 2,5 milyon dolar para koyduğunu ifade ediyor Mehmet Dora ve ekliyor: Savunma, yavaş ilerleyen bir sektör. Arka arkaya projeler getirip bir süreklilik sağlamamız 8-9 senemizi aldı.
Halka arzdan gelecek kaynak, kârın 3-4 katı olabilir
Dora'nın "bugüne kadar hiç zarar etmedik" dediği SDT, halka arz izahnamesinde yer alan bilgiye göre, 2021 sonunda 443 milyon liralık net satış ve 114,5 milyon liralık konsolide olmayan net kâra ulaşmış durumda.
Dora, halka arzdan gelecek fonun, kârın 3-4 katı olabileceğini tahmin ettiklerini söylüyor.
Şirketin 30 Haziran 2021'de 138,2 milyon lira olan net satışları, 30 Haziran 2022'de 143,7 milyon liraya ulaştı. 30 Haziran 2022 itibarıyla net kâr 22 milyon lirayı aşmış durumda.
İzahnamede yer alan bilgilere göre 2020'den 2022'ye kadarki süreçte net satışlardaki artışın başlıca nedenleri Güney Kore'ye ihracat ve Savunma Sanayi Başkanlığı için geliştirilen Uçak Durdurucu Sistemler.
Şirketin yüzde 21,4'lük kısmı halka arz edilecek
Hâlihazırda, şirketin 50 milyon lira tutarındaki mevcut sermayesinin yüzde 95'lik kısmına karşılık gelen 47 milyon 500 bin TL nominal değerli paylar Mehmet Dora'ya ait.
Kalan yüzde 5'lik kısmına karşılık gelen 2,5 milyon TL nominal değerli paylar ise Mustafa Fatih Ünal'ın.
7,5 milyon nominal değerli A grubu imtiyazlı payların tamamı ise yine Mehmet Dora'da.
Halka arz izahnamesinde borsada işlem görecek pay tanımı şu şekilde yapılıyor:
Mehmet Dora'nın açıklamasına göre SDT'nin de halka arz kararı pandemide alındı.
"Biz zaten çok şeffaf bir şirketiz. Savunma sanayi bizi kontrol ediyor. Teknopark'tayız. Teknopark yönetimi devamlı denetliyor. Bağımsız denetçilerimiz var. Biz bir sakınca görmedik" diyen Dora süreci şöyle anlatıyor:
Pandemi döneminde yatırım yapmak istiyorduk ve finansmana ihtiyacımız vardı.
Bugün baktığınızda bankalardan kredi bulmak çok zor. "Finansman ihtiyacını nasıl karşılarız?" dediğimizde aklıma halka arz yöntemi geldi. Arkadaşlarla konuştuk ve karar verdik
Şirket yaklaşık iki hafta önce Borsa İstanbul denetiminden geçti.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetimi ise 23 Kasım'da planlanıyor.
Denetim bittikten sonra 2-3 hafta içerisinde, "en kötü" yıl sonu bitmeden halka arzın gerçekleşeceği öngörülüyor.
Şirketin yüzde 21,4'lük kısmı halka arz edilecek.
Neden halka arz ediliyor?
Mehmet Dora ve SDT Genel Müdürü Ömer Korkut'un açıklamalarına göre halka arz kararının ardında yatan iki neden var.
Bunlardan ilki şirket büyümek istiyor.
230'a yakın mühendis, teknisyen ve idari personel eden SDT, merkezi Ankara ODTÜ Teknokent olmak üzere üç farklı lokasyonda, yaklaşık 5 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyor.
Hem bu alanları birleştirmek hem de sığabilecekleri bir alana geçmek üzere 30 dönüme yakın bir arazi satın alındı ve inşaat ruhsatı çıkartıldı.
Toplam 28 bin metrekarelik yeni bir tesis yapılacak ve inşaatın bu sene içerisinde başlanıp 2024 bitmeden taşınma gerçekleşecek.
Korkut ve Dora, halka arzdan gelecek gelirin, yüzde 70'inin bu tesisin yapımında kullanılacağını aktarıyor.
Yüzde 20'lik kısım ARGE çalışmalarına ayrılacak. Kalan yüzde 10 ise yurt dışı fuarları gibi pazarlama faaliyetleri ile işletme giderlerine harcanacak.
Korkut, "Yaptığımız fizibilitelere göre 28 bin metrekarelik alan için 250-300 milyon liralık yatırım olacak. Ancak fizibiliteler de altı ayda bir değişiyor. İnşaat maliyetleri, artıyor. Bugünkü hesaba göre toplam yatırım 300 milyon lira olacak gibi gözüküyor" açıklamasını yapıyor.
Yeni yerle birlikte SDT'nin istihdamının 350'ye çıkması öngörülüyor.
2025 yılı hedefi 80 ila 100 milyon dolar ciro
Savunma Sanayi Başkanlığı'nın stratejik planında ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ gibi sektör devlerinin yanı sıra orta ölçekli şirketlerin de kuvvetlendirilmesi olduğunu hatırlatan Korkut, şöyle devam ediyor:
Vakıf şirketlerinin cirosu 200 milyon dolardan başlayıp milyar dolarlara kadar gidiyor.
Savunma sanayinde orta kademe ne yazık ki yok denecek kadar az. Bizim gibi şirketler, 30-40 milyon dolar ciroları zorluyor. Geçen seneki ciromuz 40 milyon dolar civarındaydı. Ondan önceki sene 36 milyon dolardı.
Biz büyümemizi devam ettirmek istiyoruz. 2025 yılı hedefimiz bu ciroyu 80-100 milyon dolara taşımak.
Orta kademedeki şirketlerin sayısı artarsa savunma sanayindeki homojenite artar, oyuncular çeşitlenir ve ihracat hedefine yaklaşılır.
"Borsada hiç yatırımım yok"
Borsada hiç yatırımı olmadığını söyleyen Mehmet Dora ise "Benim için de yeni ve öğrenmeye başladım. Savunma sektöründen halka arz edilmiş şirket sayısı çok az. Fuarlarda sektörden kişilerle konuştuğumuzda herkesin çok ilgili olduğunu görüyoruz. Biz de SDT olarak elektronik üretim yapan, daha alt sistemler üreten şirketler için belki de bir model olacağız" diyor.
Dora'nın açıklamasına göre halka arz, şirketler için başka bir seviye.
Yurtdışındaki firmaların halka arz edilmiş şirketlere bakışı daha olumlu. Çünkü daha fazla güven veriyor.
"SDT, yurt dışında Türkiye'den gelmiş bir şahıs şirketi olarak biliniyor" diyen Ömer Korkut, "İnsanlar halka arz edilen şirketin yatırımcısının olduğunu, Türkiye'nin sermaye piyasası koşullarına göre standartlarını belirlediğini biliyor. ‘Devlet, yatırımcının haklarını koruyor' diyor. O nedenle, hem yurt dışındaki prestijimizi bir kademe daha yukarı çıkarabilmek, bu vesilesiyle iş alma kapasitemizi artırmak için bu yola başvurduk" diyor.
Türkiye 2023'te 25 milyar dolar ihracat hedefledi, 3,2 milyar dolarda kaldı
Türkiye'nin 2015'te açıkladığı 2023 yılı ihracat hedefi 25 milyar dolardı.
Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, 2019'da yaptığı açıklamada 2023 savunma sanayi ihracat hedefini 10,2 milyar dolar olarak açıklamıştı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin 2022 raporuna göre savunma sektöründe 2021'de 3,2 milyar dolar ihracat yapıldı.
Güney Kore'ye 400 kilometre menzilli ihracat
SDT'nin verilerine bakıldığında ise 2021'de ihracatın yüzde 90'ı (8 milyon 644 bin 752 lira) İtalya'ya yapıldı.
Aynı yıl ihracatın yüzde 9'u Libya, yüzde 1'i ise ABD ile gerçekleşti.
2022'nin ilk yarısında ise SDT'nin ihracatının yüzde 68'lik payı (3,6 milyon lira) Libya'ya aitti.
Yüzde 5 ihracat İtalya'ya gerçekleşirken, Güney Kore'nin payı yüzde 28 (1 milyon 512 bin 628) oldu.
Güney Kore'ye ihracatın en önemli payı, Air Combat Maneuvering Instrumantation (ACMI/Hava Muharebe Manevra Teçhizatı) poduna ait.
Söz konusu pod, muharip uçaklar arası simülasyon verilerinin aktarılması gibi noktadan noktaya ya da noktadan birden fazla noktaya veri taşınması uygulamasını gerçekleştiriyor.
Ömer Korkut, 200 deniz mili (yaklaşık 400 km) menzile sahip podla ilgili olarak şunları söyledi:
Konya'da yer istasyonunda, Kıbrıs'ın güneyindeki uçakla irtibatı canlı olarak kaydedebildi. Bu, data linkimizin ne kadar kuvvetli olduğunu ve neden Güney Kore'nin data linkimizi seçtiğinin göstergesi.
Korkut'un açıklamasına göre ACMI podu üretebilen üç ülke var: ABD, İsrail ve Türkiye.
2014'te ARGE'sine başlanan proje, 2018'de tamamlandı ve dört pod, Hava Kuvvetleri'ne teslim edildi.
"Bu pod toplamda aynı anda 200 uçağın içindeki data link vasıtasıyla haberleşmesini sağlıyor" diyen Korkut, 120 adet seri üretime geçileceğini aktardı.
Hâlihazırda TSK'nın F-4, F-16'larında kullanılan ACMI pod, Güney Kore'nin KF-21 yeni nesil muharip uçağında kullanılacak.
Pakistan'la anlaşıldı
ACMI pod, Pakistan Hava Kuvvetlerinin JF-17 uçaklarına da uyumlu hale getirilecek. Söz konusu projeyle ilgili imzalar, Pakistan'ın Karaçi kentinde düzenlenen Uluslararası Savunma Fuarı ve Semineri IDEAS 2022'de atıldı.
SDT, bugüne kadar cironun yüzde 5'i olan ihracatı, 2023'ten sonra yüzde 30'lara çıkartmayı hedefliyor.
SDT Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dora, savunma sanayisinde ihracat ile ilgili olarak şunları söyledi:
Ürününüz ne kadar iyi olursa olsun, fiyat olarak ne kadar iyi olursa olsun satamayabiliyorsunuz. Satabileceğiniz ülkelerle siyasi ilişkilerin iyi olması çok önemli. Mesela Yunanistan'a hiçbir şey satamayız.
Biz İtalya gibi Güney Kore gibi teknolojisi yüksek iki ülkeye ihracat yapıyoruz. Onun yanında Pakistan'a Libya'ya ihracat yapıyoruz.
Azerbaycan'la çok önemli görüşmelerimiz var. Şirketimiz için Azerbaycan'da epey bir imkan görünüyor.
Eski Göktürk'ün ömrü bitiyor, yaşasın yeni Göktürk
Şirketin önemli projelerinden biri de Göktürk uydusu
Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef istihbaratına yönelik uydu görüntüsü ihtiyacını karşılamak amacıyla üretilen Göktürk-1 uydusu 2016'da uzaya fırlatılmıştı.
SDT'nin söz konusu projede Aselsan'ın alt yüklenicisi olarak Uydu Yer İstasyonu kullanıcı servisleri yazılımları ve donanımları sorumluluklarını üstlenmişti.
Ancak Göktük 1'in ömrü 2023'te bitiyor.
Göktürk projesinin yeni kontratı için TUSAŞ ile görüşmeleri sürdüren SDT, sürecin bu hafta içerisinde tamamlanacağını öngörüyor.
SDT Genel Müdürü Ömer Korkut'un açıklamasına göre proje beş yıl sürecek.
Göktürk yer istasyonunun kurulumu, IT alt yapısı, yazılımları, görüntülerin aşağı indirilmesi, işlenmesi, arşivlenmesi gibi görevleri SDT üstlenecek.
SDT Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dora, Göktürk'ün yapım sürecinin 2-3 yıl sürebileceğini, kimin fırlatacağının henüz belli olmadığını, 48'inci aydan önce olamayacağını, 48'inci aydan sonra kuruluma başlayacaklarını söyledi.
Dora'nın açıklamasına göre sözleşmede SDT'nin katlanacağı maliyet, 10 ile 20 milyon dolar arası olabilir.
Uydu konusunda çalışan firma sayısının az olduğunu belirten Dora, Avrupa Uzay Ajansı'na geliştirilen yazılımların bir kısmının da SDT vasıtasıyla İtalyan Telespazio tarafından geliştirildiğini açıkladı.
Fransızların yaptığı işi SDT alacak
SDT yönetiminin basın toplantısında paylaştığı diğer önemli projelerden biri de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile birlikte yürütülen "sismik verilerin kıymetlendirilmesi işi".
Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası'nda doğal gaz çıkarılması planını hatırlatan Mehmet Dora, projenin detaylarını şu şekilde açıkladı:
Mavi Vatan projesi kapsamında sismik ve doğalgaz arayan gemiler alındı. O gemilerdeki sismik verilerin kıymetlendirilmesi işini biz yapacağız.
O gemilerde birçok sensör var. Bu sensörlerden sismik veri geliyor. Bu verilerin kıymetlendirilmesi bir Fransız firmasının yazılımıyla yapılıyor. Her yıl çok yüksek miktarlarda, milyon dolarlar seviyesinde lisans paraları ödeniyor.
TPAO bunun millileştirilmesi için bir ihale açtı. Bu ihaleyi biz kazandık. İhale Haziran 2021'de açıldı. Ağustos 2021'de sözleşmeyi imzaladık. Bunu yapan tek firma varmış dünyada. Biz ikinci firma olacağız.
Ömer Korkut ise bu projenin denizle sınırlı kalmayacağını, karadaki sismik araştırmalar için de kullanılabileceğini söyledi.
Korkut'un açıklamasına göre Sakarya sahasında yükleme yapan gemilerin, gaz hattının, bu hatla ilgili gemi hareketliliklerinin, gazın çıkarıldığı yerden sahile döşenen boru hattının sanal ortamda modellenmesi, yani dijital ikizinin çıkarılması işi de SDT'de.
Korkut, "Ufak hatalar hem takvim hem kaynak anlamında ciddi geri dönüşlere neden olabiliyor. Ama siz bunları dijital ortamda birebir modellerle benzetimini yaparsanız belli problemleri önceden yakalama, tasarım eksiklerini önceden görebilme ve operasyona kadar düzeltebilme şansınız oluyor" ifadelerini kullandı.
Projenin 36 ay sürmesi öngörülüyor.
SDT Pakistan kurulacak
SDT', devam eden bu projelerinin yanı sıra bir de önemli bir hamle için hazırlanıyor: Pakistan'da bir şirket kurmak.
Pakistan'da hem bir şirket hem de küçük çaplı bir bakım merkezi kurmak için görüşmelerin olduğunu aktaran Mehmet Dora, "Pakistan'da şirketimiz için çok fazla imkan var. Gidip fiilen o ülkede bulunursanız işleri daha rahat alabiliyorsunuz. Bunun yanında satmış olduğunuz ürünlerin bakım onarım desteği isteniyor. Türkiye'den yapmak çok zor. Orada fiziken olmanız lazım. Bundan sonraki düşüncemiz Pakistan'da bir SDT kurmak olabilir" dedi.