İstiklal Caddesi'nde Pazar günü düzenlenen bombalı saldırıdan sonra ilk bir saat içerisinde Türkiye’de internet erişimi sınırlaması uygulanmaya başladı.
Küresel internet erişimini takip eden Netblocks oluşumu, patlamanın ve yayın yasağının ardından Türkiye'de Instagram, YouTube, Facebook ve Twitter'a erişimin yavaşlatıldığını ya da bazı internet sağlayıcılar tarafından tamamen durdurulduğunu aktardı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), kendi resmi sosyal medya hesapları ya da internet sitesi üzerinden duyurmasa da, bazı basın kuruluşlarına verdiği bilgide, patlama sonrası ortaya çıkan "aykırı görüntülere" ilişkin sosyal medya platformlarında ülke genelinde bant daraltma uygulaması yapıldığını aktardı.
İngilizcesi bandwidth olan bant genişliği ifadesi, internetle bağlantı halinde olan herhangi bir cihazın belirli zaman dilimi kapsamında alabileceği veri miktarını anlatmak için kullanılıyor.
BTK'nın elinde bant daraltma yetkisi var mı?
Hukukçular, BTK'nın bu uygulamasının hukuki dayanağı olmadığına vurgu yapıyor.
Prof. Dr. Yaman Akdeniz Twitter'da konuyla ilgili yaptığı paylaşımda, Türk mevzuatında bant daraltma için genel bir yasal dayanak olmadığına, ancak "mevzuatta bant daraltma yaptırımının keyfiyete ve sansür amaçlı kullanılmasına izin verebilecek yasal bir düzenlemenin mevcut olduğuna" dikkat çekti.
Akdeniz bu düzenlemenin, OHAL döneminde çıkarılan ve Cumhurbaşkanı'na bu konuda geniş yetki veren bir KHK'ya (Kanun Hükmünde Kararname) dayandığını belirtti; "Cumhurbaşkanlığı, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak gerekli gördüğü tedbirleri alıp, BTK'a bildirebiliyor."
"Bunu takiben BTK Başkanı da, Cumhurbaşkanlığı tedbirlerine ilişkin kararını derhal işletmecilere ve erişim sağlayıcılara bildiriyor. Bu kararın gereği, derhal ve kararın bildirilmesi anından itibaren en geç 2 saat içinde yerine getiriliyor. Bant daraltma uygulaması da bu şekilde yapılıyor."
Akdeniz, uygulamada hakim onayı şartı olduğunu ancak kısa süreli uygulamalarda buna gerek kalmadığını belirtti; "'Bu karar, 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim kararını 48 saat içinde açıklar, aksi halde karar kendiliğinden kalkar' diyor. Fakat, kısa süreli bant daraltma uygulamalarında hakim onayına gerek kalmıyor."
Akdeniz " İstanbul’daki bombalı saldırı sonrasındaki bant daraltma uygulaması tamamen Cumhurbaşkanlığı ve BTK Başkanı üzerinden keyfi bir şekilde yürütülen ve ancak sansür olarak tanımlanacak bir uygulamadır. Hukukumuzda, OHAL temelli bu tip uygulamalar asla olmamalıdır" dedi.
Doç. Dr. Ceren Sözeri, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "BTK’nın elinde, hiçbir mahkeme kararına dayanmadan ve hiçbir hakimin kararı olmadan bant daraltacak önlemler alma yetkisi yok, bunun son derece keyfi ve hukuksuz olduğunun altını çizmemiz gerekiyor" dedi.
Avukat Ali Gül de BTK'nın "bant daraltma" uygulamasının dayanağını vatandaşlara açıklamadığına dikkat çekti.
Gül, OHAL dönemi KHK'sında Cumhurbaşkanı'na verilen yetkiye dayanarak böyle bir adım atıldıysa da bunun BTK tarafından açıklanması gerektiğini ve Cumhurbaşkanı'na verilen yetkinin, demokratik bir hukuk devletinde mümkün olmadığını belirtti: "Bu şu demek; cumhurbaşkanı istediği zaman tüm interneti kapatabilir".
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök konuyu TBMM'ye taşıyarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Önergede şu sorular yer aldı:
BTK’dan bant daraltma uygulamasını talep eden birimleri açıklar mısınız?
Bant daraltma hangi hukuki dayanağa istinaden uygulanmıştır?
Bant daraltma uygulaması hangi amaçlar doğrultusunda uygulanmıştır? Sosyal medyada veri akışını engellemenin faydaları nelerdir? Söz konusu amaçlara uygulama sonucunda ulaşılmış mıdır?
Bant daraltma uygulamasının başlangıç ve bitiş saatlerini açıklar mısınız?
Sosyal medya platformlarında bant daraltma uygulandığı saatlerde BTK Başkanı hangi yöntemle sosyal medyada paylaşım yapmıştır?
Bant daraltma uygulamasının ifade ve haber özgürlüğüne aykırı olması sebebiyle konuya ilişkin herhangi bir resmi süreç başlatılması düşünülmekte midir?
Sosyal medya paylaşımlarına soruşturma
Emniyet Genel Müdürlüğü, bombalı saldırıyla ilgili sosyal medyada provokatif paylaşımlar yaptığı iddia edilen 25 hesap yöneticisinin tespit edildiğini duyurdu.
Anadolu Ajansı da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca İstiklal Caddesi'ndeki patlamaya ilişkin sosyal medya hesaplarından yapılan olumsuz paylaşımlara yönelik soruşturma başlatıldığını aktarmıştı.
"Dezenformasyon" Yasası’nın “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ile ilgili bölümü Meclis’te tartışmalara neden olmuştu.
Muhalefetin, yasa metninden çıkarılması veya öngörülen cezanın indirilmesi, sanıkların tutuksuz yargılanması yönündeki uzlaşma çağrılarına karşın, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu” düzenleyen değişiklik yapılmaksızın geçti.
Bu madde şu şekilde:
Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”
Sosyal medyada, erişim engelini aşabilmek için VPN, sanal özel ağlarla ilgili çok sayıda paylaşım yapılıyor.