85 yıl süren araştırmanın ardından Harvardlı bilim insanları, diğer insanlarla daha sık ve iyi ilişkiler kurmanın mutluluğun anahtarı olduğunu belirledi. Bulgular, insanların bu tür bağlar kurmada genellikle kötü olduğunu da gösterdi.
Psikiyatrist Robert Waldinger ve psikolog Marc Schulz’un, söz konusu araştırmadan elde edilen verilerden yola çıkarak kaleme aldığı "The Good Life: Lessons from the World's Longest Scientific Study of Happiness" (İyi Hayat: Dünyanın En Uzun Bilimsel Mutluluk Araştırmasından Alınan Dersler) adlı kitabı raflardaki yerini dün aldı.
Uzmanlar, arkadaşlık ilişkilerinin faydalarını hafife alındığını ancak mutluluğun en önemli faktörlerinden ikisinin diğer bireylerle iletişim sıklığı ve kalitesi olduğunu vurguladı.
Kitapta şu ifadeler yer aldı:
Başkalarının bizimle etkileşime girmesine ve bize yardım etmesine ihtiyacımız var. Aynı bağlantıyı ve desteği başkalarına sağladığımızda da gelişiyoruz.
İkilinin hayatınızdaki kişilerle bağlarınızı güçlendirmeyi sağlayacak 5 önerisi şöyle:
Sorunlarınızı paylaşın
Psikiyatrist Waldinger, sorunlarınızla ilgili konuşmanın kurduğunuz ilişkileri geliştirmede önemli olduğunu vurguladı. Waldinger, Insider’a yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
Önceden 'Ailemin yaptığı gibi sağlığımdan asla şikayet etmeyeceğim' diye düşünürdüm. Ama şimdi bunu anlıyorum. Çünkü yaşlanıyorum. Bizim yaşımızdaki arkadaşlarlayken sağlığımız hakkında çok konuşuyoruz. Bunu gizlemiyorum.
Waldinger, insanların yaşı büyüdükçe sorunlarının değiştiğini ancak bunların hiçbiri hakkında konuşmanın sorun olmadığını ifade etti.
Çevrenizdekileri tanıyın
"Hepimiz görüldüğümüzü ve anlaşıldığımızı hissetmek istiyoruz" diyen psikiyatrist, yakınlarına aranızdaki bağı hissettirmenin en iyi yolunun onlar hakkında gerçekten meraklı olmak olduğunu söyledi.
Dikkatinizi başkalarına verin
Waldinger insanların, dikkatini nereye yönelttiğine dair daha bilinçli olması gerektiğini savundu. Kitapta da "Birini fark etmek ona saygı duymanın, tam o anda olduğu kişiye saygı göstermenin bir yoludur" ifadesi kullanıldı.
Uzmanlar ne yöne doğru ilerlediğinizi, nerede konumlandığınızı ve nerede olmak istediğinizi kontrol ederek çevrenizdekilerden en çok kimin size ihtiyacı olduğunu görebileceğinizi belirtti.
Geliştirmek istediğiniz ilişkileri düşünün
Kitap tanıştığınız her kişiyle derin ve özel bir ilişki kurmanızı ya da her tekniğin her ilişkide aynı şekilde çalışacağını söylemiyor.
Uzmanlar, sosyal ilişkileri geliştirmenin kim olduğunuzu ve gerçekte ne istediğinizi öğrenmenizi sağlayan, kendi üzerinize düşündüğünüz bir süreç olduğunu vurguladı.
Waldinger kendinize "Başkalarıyla istediğim kadar bağlantı kurdum mu? Eğer kurmadıysam o zaman hangi açılardan eksiklerim var?" sorularını sormayı önerdi.
Kitapta, aileden arkadaşlara en önemli gördüğünüz ilişkilerin bir listesini çıkarmanız da tavsiye edildi. Bunun ardından ilişkilerin kalitesini ve sıklığını düşünün. İlişkilerin enerji verdiğini mi yoksa tükettiğini mi, sık mı yoksa seyrek mi olduğunu belirleyin. Böylece güçlendirmek istediğiniz bir bağı, daha sık görmek istediğiniz bir kişiyi ya da enerji tüketse de önemli gördüğünüz bir ilişkiyi düzeltmeniz gerektiğini fark edebilirsiniz.
Ufak adımlarla bağ kurun
Waldiner bir kişi hakkında daha fazla bilgi edinmek ya da arayı kapatmak için kahve içilebileceğini ya da yürüyüşe çıkılabileceğini belirtti:
Bazı insanlar karşılık vermez. Ancak bu çok doğal. Herkes olmasa da pek çok kişi olumlu bir şekilde geri dönüş yapar.