Yeni bir araştırma, daha zeki çocuklar yetiştirmek isteyen ebeveynlerin, onları takım sporlarına kaydettirmesi ve video oyunlarından çok kitap alması gerektiğini öne sürüyor.
Doğu Finlandiya Üniversitesi'ndeki nörobilimciler, 6 ila 9 yaşlarındaki 504 çocuğu iki yıl boyunca gözlem altında tuttu.
Araştırmacılar, spor takımlarında yer alan ve okumaya daha fazla zaman ayıran çocukların düşünme becerilerinin daha gelişkin olduğunu tespit etti.
En iyi sonuçlar, spor ve okuma aktiviteleri belirli bir beslenme düzeniyle birleştirildiğinde elde edildi.
Çocuklar için özel olarak tasarlanan bu beslenme biçimi, az yağlı süt ürünlerinden faydalanmayı, kırmızı et veya işlenmiş gıdalarıysa daha az tüketmeyi gerektiriyordu. Araştırmacılar bunu geleneksel İskandinav beslenmesi diye adlandırıyor.
Scandinavian Journal of Medicine & Science in Sports adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan araştırma makalesinde konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
Besin kalitesinin artması, organize spor ve kitap okuma süresinin artması, bilişsel yeteneklerin gelişmesiyle ilişkilendirildi.
Bulgular, fiziksel aktivitedeki artışı hafıza ve öğrenme yeteneği de dahil olmak üzere beyin fonksiyonlarının gelişmesiyle ilişkilendiren önceki araştırmaları destekler nitelikte.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'ne göre, spor yapan çocukların özgüveni daha yüksek olurken, kaygı ve depresyon seviyeleri de diğerlerine göre daha düşük kalıyor. Özellikle de takım halinde yapılan sporlar, zihinsel sağlığı iyileştiriyor.
Yine de birçok uzman, video oyunları veya serbest aktiviteleri tamamen gözden çıkarmamak gerektiği görüşünde.
Zira spor ve kitap okuma daha hedefe yönelik öğrenme sağlayabilirken, serbest oyunlar da yaratıcılığın ve motivasyonun geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Örneğin, Amerikan Psikoloji Derneği, video oyunlarının çocukların gelişimine, hafızasına, mekansal farkındalığına ve grup halinde oynandığında sosyal becerilerine fayda sağladığını belirtiyor.
Öte yandan Doğu Finlandiya Üniversitesi'ndeki sinirbilimciler, bu son araştırmada, çocuğun ekran başında geçirdiği zamanın tamamen denetimsiz olması durumunda bilişsel gelişimin sekteye uğrayabileceğini saptadı.
Zira birçok araştırmacı, çocukların gözetim altında olmadığı video oyunlarında toksik davranış ve tacizin daha yaygın olduğunu söylüyor.