Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde bulunan Yunus Emre Termik Santrali’ni işleten Yıldızlar SSS Holding’e bağlı Doruk Madencilik işçileri, haklarını alabilmek için 5 gün kendilerini maden ocağına kapatarak sürdürdükleri açlık grevine son verdi. Ancak madenciler ocakta, eşleri dışarıda mücadele sürdürüyor.
Aralık 2022’de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) Yıldızlar Holding’e devredilen maden ocağında çalışan madenciler; maaş, tazminat ve diğer haklarını alamadıkları için 28 Ağustos’ta greve çıktı.
Seslerini duyuramayan madenciler, 31 Ağustos Perşembe günü açlık grevi kararı alarak kendilerini maden ocağına kilitledi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay dün maden ocağına gitti ve akabinde işveren madencilere kıdem tazminatı ve maaşlarla ilgili mağduriyetlerin giderilmesi sözü verdi.
Madenciler, kazanımları kesinleşene dek eylemi yer üstünde sürdürme kararı aldı.
5 gün süren açlık grevi süresince 7 madenci rahatsızlanarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Madencilerin direnişi ocakta sürerken, eşleri de dışarıda hak arama mücadelesine devam ediyor.
Ne olmuştu?
Maden-İş Sendikası’nın verdiği bilgiye göre, maden ocağının devrinden hemen sonra 250 madenci süresiz izne çıkarıldı ve aradan geçen 9 aya rağmen kıdem tazminatları ödenmedi.
Geride kalan madenciler ise maaşlarını eksik, düzensiz ve çeşitli paylar kesilerek almaya başladı.
Maden-İş'e göre ruhsat problemi yaşanan madende yer altı üretimi yapılmıyordu. Madencilerin 90 tanesi su çekmek gibi işler için yer altında çalışırken 190’ı yer üstündeki santralde çalışıyordu.
Temmuz ayında ise 190 işçi kendilerine tebliğ edilmeden yer üstü kadrosuna alındı ve böylece maaşları yarıya düştü. İşçiler bunun üzerine ilk önce greve çıktı, ardından açlık grevine başladı.
Açlık grevinin beşinci gününde Türk-İş Genel Başkanı Atalay’ın devreye girmesiyle grev bazı "sözel" kazanımlarla sonuçlandı.
BBC Türkçe’nin madenciler ve Maden-İş Sendikası’ndan aldığı bilgiye göre; şirket 2 ay daha madencilere yer altı maaşı ödeyecek, 2 ay içerisinde ruhsat sorunu çözülürse işçiler işe dönebilecek ve madenden ayrılanların kıdem tazminatları 3 taksitte yatırılacak.
İşçiler, kendilerine verilen bu sözlerin tutulması için eylemlerini yer üstünde sürdürme kararı aldı. Perşembe günü de toplu sözleşmeden doğan hakları için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'yla (TMSF) görüşmeler yapılacak.
"Marketler, 'Eşim madenci' dediğimizde hesap bile açmıyor"
Biri 2 yaşında, diğeri 6 aylık iki çocuğu olan Nermin Çam, düzensiz ve eksik yatan maaşlar sebebiyle tükendiklerini söylüyor.
Eşinin greve çıktığı gün ücretsiz izne çıkarıldığını belirten Çam, artık yerel marketlerin bile kendilerine veresiye vermediğini anlatıyor:
“Yerel marketler bile bize yardım etmiyor, eşim madenci dediğimizde hesap bile açmıyorlar, yazdıramıyoruz. Küçük çocuğumun bir kutu maması 482 lira. Büyük oğlum ayda 22 süt içiyor ve ben bunları alacak güçte değilim artık. Bütün birikimlerimiz borçlarımıza gitti. Çok zor dönemler geçiriyoruz ama kimse bizi dinlemek, duymak, görmek istemiyor.”
Okul çağında 3 çocuğu olan madenci eşi Nuray Yavuz ise hak kayıpları yüzünden çocukların ihtiyaçlarını alamadığını anlatıyor:
“Çocuklarımın sadece okul kıyafeti sadece 5 bin TL tuttu, maaş yatmadığı için alamadık. Maaşımız yarı yarıya kesildi, bir asgari ücret bile yatırılmadı, bu okul giysilerini hala alamadık. En kötü bir kuru boya 120 TL, bir sulu boya 130 TL.”
Başka bir madenci eşi Aynur Özdemir ise “Eş dost yardımıyla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, kredi kartlarımın ödemesini yapamadım, yarın öbür gün bankalar ihtar çekecektir” diyor.
Şirket ne diyor?
Doruk Madencilik ve Elektrik Üretim San. Tic. A.Ş. ise Yunus Emre Termik Santrali için kömür üreteceğini ve ihalesini kazandığı ruhsat sahalarının 9 aydır kendilerine devredilmediğini, buna rağmen ruhsat beklentisiyle 270 yer altı maden işçisinin istihdamına devam ettiğini açıkladı.
Şirketin Madencilik Türkiye Dergisi’nde yer alan basın açıklamasında, artık bu durumun sürdürülebilir olmadığı belirtildi:
“Şirketimiz bugüne kadar yaklaşık 9 ay boyunca ruhsatlarını devrinin gerçekleşeceği düşüncesiyle 270 yer altı maden işçisini istihdam etmiştir. Gelinen aşamada, yeraltı kömür madeni işçilerinin istihdamını mümkün kılacak kömür sahalarının tarafımıza devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle zorunlu ücretsiz izin kullandırma gereği doğmuştur.”
“Çalışanların söz konusu tazminat alacaklarının da 6 eşit taksit şeklinde Ekim 2023 ayı itibariyle ödeneceği tarafımızca taahhüt edilmiştir. Ayrıca, işe devam etmek isteyen personele de yer üstü statüsünde santral işletmesinde görev verilebileceği de tebliğ edilmiştir. TMSF döneminden kalan sendikal alacakların ise şirketimizle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.”
“Maden işçilerinin eylem yaptığı ruhsatlar şirketimize ait değildir. Bu ruhsatlar KİAŞ (Kömür İşletmeleri A.Ş.) ye aittir. İhalesi yapılan ve tarafımızca kazanılan Adularya Enerji Üretimi Ticari ve İktisadi Bütünlüğü kapsamındaki kömür ruhsatlarının tarafımıza devrinin gerçekleşmesi durumunda işçilerimiz tekrar iş başı yapabileceklerdir.”
"Ben eşimin alnının terini istiyorum"
Madenci aileleri, şirketin bu açıklaması karşısında şu soruyu soruyor: Madenciler ruhsatsız bir maden sahasında nasıl 8 ay çalıştırıldı?
Nuray Yavuz, “2022 Aralık ayından beri eşlerimiz ruhsat olmayan yer altına giriyor, orada çalışıyorlar. Ya orada bir göçük olsa, ruhsatsız bir yere işçileri nasıl sokabiliyorlar?” diye soruyor.
Özdemir de “Yetkililer bize yer altı maden sahaları olmadığını, devletin devretmediğini, onlarla bir ilişiğimiz olmadığını söyledi. Eşlerimiz ruhsatsız alanda bunca zaman nasıl çalıştı? Biz şu anda nerenin çalışanıyız?” diyor.
Konuştuğumuz kadınlar, günlerdir çocuklarını geride bırakıp hiç bilmedikleri yollara düştüklerini anlatıyor.
Çam, “Ağlamak dahi istemiyorum artık çünkü gözyaşım kalmadı. Biz sadece haklarımızı istiyoruz” diyerek anlatıyor:
“Gittiğimiz her yere çocuklarımı bırakıp da gidiyorum. Bu şirket bize her yere gitmeyi öğretti. Biz hiçbir yere böyle bu şekilde gitmeyi bilmezdik, protestoymuş, grevmiş…Hiç bilmediğimiz yerlere gider olduk.”
“Ben eşimin alnının terini istiyorum. Eşimin sırtına morluklar dolu, üstüne taş düştü, parmakları kırıldı burada. Hiç kimse duymuyor, madenci düştüğü zaman kimse kaldırmıyor.”
Geçmiş sendikal haklar için gözler TMSF'de
Madenci eşleri önce Eskişehir’de, ardında Ankara’da Yıldızlar Holding binası önünde basın açıklamaları yaptı.
Son basın açıklamasının ardından ailelerin aralarından seçtiği üç kişi holding yöneticileri ile görüştü.
Yıldızlar Holding İcra Kurulu Üyesi Aydın Şişman, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Yunus Emre Termik Santrali'nin 9 Aralık 2022'de ihale sonucu iktisadi bütünlüğü kapsayacak şekilde kendilerine devredildiğini hatırlattı.
ANKA’nın haberine göre "Santralin devrini gerçekleştirdik. Maden ocaklarının devri hala devam etmekte" diyen Şişman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz santralin ruhsatların devrinin kısa sürede bitecek diye bugüne kadar tuttuk. Ancak şu anda gerçekleştirilen grev de KİAŞ'a ait. Kömür İşletmeleri Anonim Şirketi'ne ait bir ocak olduğu için çok fazla müdahalede bulunamıyoruz.”
“Çalışan arkadaşlarımızın kıdem tazminatları taleplerini yönetim kurulumuzca görüşülmüş; 6 ay taksitle ödenme kararı alındı. Devam etmek isteyen personeller ilgili de biz bu arkadaşlarla devam edeceğimizi ancak yer altı maden faaliyeti olmadığı için grup bünyesinde yer üstü statüsünde çalıştırabileceğimizi beyan ettik. Ancak arkadaşlarımız bunu kabul etmediler.
"Bir diğer talepleri de TMSF döneminden kalan sendikal haklarının tarafımızca ödenmesiydi. Sendika ile biz bunu görüşüyoruz. Sendikal haklar konusunda sürecin dışındayız. Bu ruhsatların devri gerçekleşmesi durumunda biz bu arkadaşlarla yeniden çalışmaya devam etmek istiyoruz.”
BBC Türkçe’nin sendikadan edindiği bilgiye göre şirket, işten ayrılan bütün işçilerin 9 ay gecikmiş kıdem tazminatlarının 3 ayda 3 taksitte ödenmesi, çalışan işçilerin Ekim sonuna kadar yer altı işçisi kadrosundan maaş almaya devam etmesi ve Temmuz maaşlarından kalan kişi başı bir asgari ücret eksiğinin bu ayın 15’inden önce yatırılması konusunda söz verdi.
Perşembe günü ise geçmişten kalan sendikal haklar konusunda TMSF’den kişi başı ortalama 200 bin TL alınabilmesi için görüşme yapılacağı öğrenildi.
İşçiler bu sözlerden sonra açlık grevine son verse de, protokol imzalanana dek madendeki oturma eylemi devam edeceklerini söylüyor.