"Jamais vu genellikle dissosiyatif bir deneyim olarak görüldüğü bu bulgu dikkate değer"
Aralarında İskoçya'daki St. Andrews Üniversitesi Psikoloji Fakültesi'nden iki kişinin de yer aldığı bir araştırma ekibi, dejavunun tuhaf ikizi "jamais vu"nun arkasındaki temel mekanizmanın "tekrarlama" olduğunu gözler önüne serdi.
Yeni bir olayı daha önceden yaşamış veya yeni bir yeri daha önceden görmüş gibi hissetmeye dejavu adı veriliyor. Bu terim, Fransızca deja (daha önceden) ve voir (görmek) kelimelerinden oluşuyor.
Daha önceki araştırmalarında dejavu'nun, beynin aşinalığı algılayan kısmının gerçeklikle senkronizasyonu bozulduğunda ortaya çıktığını ortaya koyan ekip, bu kez de jamais vu'yu araştırmaya karar verdi.
Fransızcada "şimdiye dek hiç görülmemiş" anlamına gelen bu terim, aynı zamanda kişinin daha önce deneyimlediği bir olayın, duyduğu bir kelimenin veya gördüğü bir nesnenin yepyeniymiş gibi hissettirmesi durumuna deniyor.
Araştırma ekibinden Akira O'Connor, "Dejavu'nun zıttı, jamais vu. Yani tanıdık olduğunu bildiğiniz bir şeyin bir şekilde gerçek dışı veya yeni gelmesi. Yakın zamanda Ig Nobel ödülünü kazanan araştırmamızda bu olgunun arkasındaki mekanizmayı keşfettik" dedi.
Ig Nobel Ödülleri her yıl eylülde, insanların bilime yönelik ilgisini güçlendiren enteresan bilimsel çalışmalara veriliyor. Ödül törenini bilimsel mizah dergisi Annals of Improbable Research düzenliyor.
Basit nedeni gün yüzüne çıkardılar
Bilimsel dergi Memory'de yayımlanan çalışmada araştırmacılar, insanlardan bir şeyi defalarca tekrarlamasını istediklerinde, genellikle o işi anlamsız ve kafa karıştırıcı bulduklarını bir deneyle yeniden gösterdi.
Ekip, tekrardan kaynaklı bu anlamsızlaşmanın bir çeşit jamais vu olduğunu söylüyor.
94 lisans öğrencisine aynı kelimeyi sürekli yazdıran ekip, deneyi toplamda 12 kelime üzerinde tekrarladı.
İngilizce seçilen bu kelimeler arasında kapı (door) gibi yaygın olanlar ve çimenlik (sward) gibi daha nadir kullanılan ifadeler yer aldı.
Kelimeleri tekrar tekrar yazan katılımcılara her durakladıklarında bunun nedeni soruldu. Katılımcılara sunulan cevap seçenekleri arasında "Kendimi tuhaf hissettim", "sıkıldım" veya "elim acıdı" gibi ifadeler vardı.
"Kendimi tuhaf hissettim" ifadesi, katılımcıların dile getirdiği en yaygın seçenekti. O'Connor, "Katılımcıların yaklaşık yüzde 70'i, jamais vu diye tanımladığımız şeyi hissettiği için en az bir kez durdu" dedi:
Bu his, genellikle yaklaşık bir dakika sonra (33 tekrarın ardından) ve genellikle tanıdık kelimelerde meydana geliyor.
Dissosiyatif deneyim
Bilim insanı, "Jamais vu genellikle dissosiyatif bir deneyim olarak görüldüğü için bu bulgu dikkate değer" diye de ekledi.
Kişide kimlik, bellek, algı ve çevreyle ilgili duyumlar gibi normalde bir bütün halinde çalışan işlevlerin bozulmasına dissosiyatif bozukluk adı veriliyor. Bu bozukluğun başlıca belirtileri arasında belirli bir olayın hatırlanamaması, kişinin tüm yaşamını hatırlayamaması veya belirli bir zaman aralığını hatırlayamaması ya da her şeyi unutması var.
O'Connor, "Psikologlar olarak, beyin yaralanmaları gibi nörolojik sorunların neden olduğu dissosiyatif deneyimlere dair bir şeyler okumaya alışkınız. Dolayısıyla sağlıklı insanlarda bu tür dissosiyatif deneyimleri güvenilir bir şekilde oluşturabilecek bir prosedüre sahip olmak güzel" ifadelerini kullandı:
Sanırım bu yüzden Ig Nobel Komitesi, ödülüyle bunun vurgulanmaya değer olduğunu düşündü. Umarım bu, çalışmayı duyan insanların biraz düşünmesini, hatta belki kendilerinin denemesini sağlayacak bir şeydir.
Independent Türkçe