Ne çok şey tüketiyoruz..
Ne çok şey tükettik farkında olmadan ..
Takvimler olmasa saatleri günleri ayları yılları tükettiğimizin bile farkına varamayacağız..
Çünkü bir tükettiklerimizin ve tüketmelerimizin izlerini silmekte de çok mahiriz..
Neleri tükettik şu geçen zamanda not edelim mi?
Saygıyı tükettik ..
Hakaretler küfürler havada uçuşuyor..
Sevgiyi tükettik ..
Hayvanlara,çocuklara ,kadınlara,bizden daha zayıf daha güçsüz olan herşeye karşı ..
Yeşili tükettik…
Beton ve demir yığınlarının içinde üst üste istif edilmiş bir şekilde yaşamayı seçerek..
Evet yüksek yüksek binalara istif edilerek yaşamayı seçtik..
Göğe yükseldikçe alçalan ,hapsolan ,daralan ,küçülen ruhumuza yavaş yavaş veda ederek…
Öyle bir kirlettik ki dünyayı ,balığı suyundan ,kurdu kuşu ormanından ,börtüyü böceği toprağından ettik..
Bitmek bilmez hırslarımız,doyumsuzluklarımız,kavgalarımızın gürültüleri arşa ulaştı…
Zalimin bileğine güç ,mazlumun ezilmesine ezilme kattık sükûnetimiz ve göz kapamalarımızla..
Bi iyiysek herşey iyi olur sandık ..
Ama yanıldık..
Büyük bir deprem yarattık sonunda haksızlığa karşı suskunluklarımızla,insan denizleri doldu taştı sonra ,oradan oraya akmaya başladı sel olup..
Çocuk çocuk kadın kadın ölmeye başladık ..
İnsanlık hanemize yazılan eksilerle…
Utanmayı unuttuk…
Bizi insan yapan şeylerin en başında gelen utanmayı…
Pencerelerimize kalın kalın perdeler de assak ,yüzümüze peçeler de taksak ,artık ruhumuzun bir perdesi yok..
Gizlenmek ve utanmak arasındaki ayrımı yitirdik çünkü..
Bedeni bilemem ,ama ruhun bir evrimi var kesinlikle..
Ve bi o evrimi tersine çevirmeyi başardık..
Uygarlık ve medeniyetten sıkıldık..
Güçlünün zayıfı ezdiği ,insani olan değerlerin yok edildiği,akıl ve bilimden uzaklaşılan ,şehvetin ve güdülerin bizi esir aldığı zamanlara teslim olduk…
Çare ,kurtuluş ,arınma bu kadar büyük bir erozyonda belki tamamen dibi görmeden olmayacak …
Ama dip neresi ,daha ne kadar derine gömülünebilir işte orası korkunç ve muamma..
Herşeye rağmen bir bebek sesi kadar umutlu ve huzurlu bir yeni yıl dilerim …