Uzmanlar, başkalarıyla yapılan konuşmaların zihinde sürekli tekrar edilmesinin yarattığı etkileri değerlendirdi.
İspanya'nın başkenti Madrid'deki psikoloji kliniği Tu Mente'den Lucía Fernández Pastor, konuşmaların zihinde tekrar oluşturulmasına ilişkin şunları söylüyor:
Zihnimiz bir konuşmayı yeniden üretme eğiliminde olduğunda, bu genellikle hissettiklerimizi ifade edememekten kaynaklanır. Dolayısıyla etkileşimi hayali şekilde temsil ederek, yarım bırakılmış olanı çözmenin yolunu ararız.
Pastor, zihindeki konuşmaların genellikle öfke, kızgınlık, hayal kırıklığı gibi duygulara veya tamamen bilincinde olabileceğimiz arzulara karşılık geldiğini ifade ediyor.
Psikolog, zihnin bu hayali sohbetleri istenmeyen duygu ve düşüncelerden kaçmak için bir "kendini kandırma yöntemine" dönüştürebileceğine işaret ediyor.
Avrupa Pozitif Psikoloji Enstitüsü'nden Sonia Castro ise konuşmaların zihinde yeniden inşasının, bir durumu daha net şekilde anlayabilmemizi ve gösterdiğimiz tepkileri yeniden gözden geçirmemizi sağladığına dikkat çekiyor.
Klinik psikolog, bu süreçte rasyonel değerlendirmeler yapılırsa başkalarıyla gerçekleştirilen sohbetlerden olumlu kazanımlar elde edilebileceğini söylüyor.
Fakat irrasyonel yaklaşımların riskli durumlar oluşturabileceğini vurgulayan Castro şunları ekliyor:
Düzgün şekilde yönetilmeyen yüksek düzeyde bir endişe söz konusuysa, düşünmeyi durduramamaktan ve belirli ifadeleri ya da olayları zihninizde otomatik olarak yeniden üretmekten kaynaklanan bir zihinsel ruminasyon ortaya çıkar.
Castro, bu durumlarda zihnin "bozuk plak" gibi çalıştığını belirtip özellikle sosyal etkileşimlere dikkat çekerek şöyle devam ediyor:
İnsanlar özellikle sosyal etkileşimlerde bir şeyleri çözmeye ve anlamaya programlanmış durumda. Bu nedenle bir konuşma bizi çözümlenmemiş bir duyguyla baş başa bıraktığında, içgüdüsel olarak bunu zihnimizde tekrarlarız ve ruminasyona düşebiliriz.
Psikolojik destek arayanları uygun terapistlerle eşleştiren Unobravo adlı platformun direktörü psikolog Silvia Dal Ben, negatif düşüncelerin daha yapıcı senaryolar üzerinden değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Castro ise zihinde sürekli tekrar eden düşüncelerin kontrol altına alınmasında günlük tutmanın faydalı bir yöntem olacağını belirtiyor.