İktidar, büyüme rakamları üzerinden ekonominin "iyi yolda" olduğu iddiasında. Yüzde 80'i geçen enflasyon, artan cari açık, frenlenmeyen kur ve düşürülmesine rağmen hala yüksek bulunan faiz oranı ekonominde alarm zillerine işaret ediyor
Abdulhakim Günaydın
Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yolumuza devam edeceğiz.
Bu sözler Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.
TÜİK: Ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyüdü
Erdoğan bu sözleri 1 Aralık 2021'de Meclis Grup Toplantısı'nda söyledi.
Çünkü Erdoğan bir gün önce katıldığı bir televizyon programında Türkiye'nin "yeni ekonomi modeline" geçtiğini ilan etmişti.
Yeni model ile düşük maliyete dayalı üretim ve ihracat odaklı büyüme esas alınıyordu.
"Nas" vurgusuyla indirilen faiz oranları ve uygulanan yeni program ile ekonomideki denge alt üst oldu.
Enflasyon son 24 yılın zirvesinde
Enflasyon günden güne yükselirken, hayat pahalılığından şikayet edenlerin sayısı arttı.
Aralıksız yükselişini sürdüren enflasyon son 24 yılın zirvesini gördü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre enflasyon yıllık bazda yüzde 80,21'e ulaştı.
Enflasyon Araştırma Grubu'na (ENAG) göre yüzde 181. İki kurum arasındaki fark 100'ü geçti.
Dış ticaret açığında rekor
Ticaret Bakanlığı verilerine göre ağustosta ihracat rekoru kırılsa da dış ticaret açığı çok yükseldi.
Dış ticaret açığında rekor kırıldı. Ağustosta yüzde 162 artan dış ticaret açığı 11 milyar doları aştı.
Bu yılın ağustos ayında geçen senenin aynı ayına göre; ihracat yüzde 13,2 oranında artışla 21 milyar 341 milyon dolar olurken, ithalat ise yüzde 40,8 artışla 32 milyar 618 milyon dolar buldu.
Öte yandan Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre yüzde 7,6 büyüme kaydetti.
"Ekonomi büyüyorsa yanlış ve hataların görmezden gelineceğine inanılır"
"Kendime Yazılar" başlıklı internet sitesinde makaleler kaleme alan ekonomist Mahfi Eğilmez, "Yüksek enflasyonlu büyüme sürdürülebilir mi?" sorusuyla konuyu tartışmaya açtı.
Büyümenin enflasyonla mücadeleye tercih edilmesi yaklaşımının Türk siyasetinin uzun yıllardır ekonomide uyguladığı temel yaklaşımlardan biri olduğuna dikkati çeken Eğilmez, şu ifadelere yer verdi:
Ekonomi büyüyorsa iktidar partisinin başka alanlarda yaptığı yanlışlar ve hataların görmezden gelineceğine inanılır. Ki bu, geçmiş seçimlerdeki sonuçlarla büyük ölçüde doğrulanmıştır. Ne var ki enflasyonun bu kadar yükseldiği ve yükselmeye devam ettiği, hayat pahalılığının öne çıktığı bir ortamda, büyümenin bir kez daha yanlışları ve hataları sileceği yaklaşımı geçerli olmayabilir.
Bir yandan ekonomi büyürken diğer yandan da enflasyon aylardır aralıksız yükselişini sürdürüyor.
Peki yüksek enflasyonlu büyüme sürdürülebilir mi?
Ekonomistler, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
"Yüksek risk primiyle büyüme sürdürülemez"
Eski Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, Türkiye'nin şu anki risk priminin çok yüksek olduğunu hatırlattı.
Yüksek risk priminin büyümenin sürdürülebilir olmadığını gösterdiğine işaret ettiğini belirten Özatay, "Potansiyeliniz civarında yüzde 5 gibi bir büyüme olabilir ama bunun çok üzerine çıkıyorsa bu enflasyonun yükselmesi gibi sorunları beraberinde getirir" dedi.
Mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ifade eden Özatay, konunun biraz da koşullara bağlı olduğunu vurguladı.
"Bu şekilde bir süre böyle devam eder" diyen Özata, "Ne kadar devam edeceğini kestiremeyiz ama bunun sürdürülmesi cari işlemler açığı, yüksek enflasyon, bütçe açığı gibi başka dengesizlikleri beraberinde getiriyor. Bir anlamda bunun ne kadar devam edeceği veya sürdürüleceği biraz da iç ve dış gibi koşullara bağlı" diye konuştu.
"Orta ve uzun vadede büyüme sürdürülemez"
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da hem tarihsel hem de teorik örneklere bakıldığında kısa dönemde olabileceğini ancak uzun vadede enflasyonlu büyümenin yalnız şekilde sürdürülemeyeceğini söyledi.
Yüksek enflasyonun yatırım iştahını azalttığını ve verimliliği düşürdüğünü dile getiren Aslanoğlu, "Bir anlamda ekonomik faaliyeti azaltıyor ve eninde sonunda yüksek faize yol açıyor. Bu yüzden büyümenin sürdürülmesi pek mümkün olmuyor. Dediğim gibi kısa vadede olabilir ama orta ve uzun vadede olmaz diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Muhtemelen seçime kadar böyle devam edecek"
Ekonomist Doç. Dr. Atılım Murat da desteklerle mevcut durumun bir süre sürdürülebileceği görüşünde.
Hazirandaki ek bütçeyle beraber Orta Vadeli Program'da da bütçe açığı beklentisinin tekrar artırıldığına dikkati çeken Doç. Dr. Murat, "Görünen o ki kamu maliyesi üzerinden yani bütçe açığı yoluyla ekonomiye destek verilecek. Enflasyon yüksek kalmaya devam edecek ama görünürde rakamsal olarak büyüme oranlarının yüksek olduğunu göreceğiz" şeklinde konuştu.
Doç. Atılım Murat, şunları kaydetti:
"Yüksek bütçe açığı üzerinden gelecek büyümeyle beraber enflasyon da yüksek kalmaya devam edecek. Muhtemelen seçime kadar bu böyle devam edecek. Yüksek bütçe açığı, hissedilen değil rakamsal olarak büyümenin güçlü kalması ve yüksek enflasyon ortamı seçime kadar devam edecektir. Seçimden sonra ne olur ne biter, bir politika değişikliği olur mu bilinmez ama seçime kadar süreç bu şekilde devam edecektir."