Yeni bir analiz, laboratuvarda hücre kültürlerinden üretilen ve halk arasında "yapay et" diye bilinen ürünlerin, seri üretime geçtiği durumda çevreye geleneksel et endüstrisinden daha büyük zarar vereceğini ileri sürdü.
Yapay etler üzerinde yapılan çalışmaların arkasındaki kişiler, bu teknolojinin iklimi sığır çiftliklerinin ve genel olarak hayvancılığın verdiği zarardan korumayı amaçlıyor.
Zira küresel et endüstrisinin yaydığı sera gazları, atmosferde birikerek iklim krizinin daha da kötüleşmesine neden olabiliyor.
Laboratuarda yetiştirilen etler, besin açısından zengin bir sıvı içinde hayvan kök hücrelerinin büyütülmesiyle üretiliyor. Burada geleneksel hayvan çiftliklerine göre daha az toprak, yem, su ve antibiyotik kullanılıyor. Ayrıca çiftlik hayvanlarını yetiştirme ve kesme ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
Yine de halihazırda yapay et üreten kurum ve kuruluşlar bu faaliyeti çok küçük bir ölçekte yürütüyor. Maliyeti pahalıya geldiği için yapay etlerin market raflarını doldurması ve popülerleşmesi henüz zor.
Öte yandan henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen analize göre yapay etlerin bu denli popülerleşememesi aslında çevre için iyi olabilir.
Zira mevcut yöntemlerle yapılan yapay et üretimini artırmak, küresel sığır eti endüstrisinden 4 ila 25 kat daha fazla emisyona neden olabilir.
ABD'deki Gıda ve Sağlık İnovasyon Enstitüsü'nden Derrick Risner'ın liderliğindeki araştırma ekibi, laboratuvarda yetiştirilen etin toprak, su ve antibiyotik gereksinimlerini ortadan kaldırdığını kabul etse de yapay ete yönelik ilginin, karbon emisyonuyla ilgili yanlış analizler tarafından beslendiğini ileri sürdü.
Ancak ekibe göre, bu analizlerin birçoğunda, yapay etin iklim üzerindeki etkisi, var olmayan veya geliştirilmesi muhtemel olmayan teknolojileri göz önüne alarak değerlendirildi.
Örneğin sık sık atıfta bulunulan bir çalışma, yetiştirilen hayvan hücrelerine besin sağlamak için siyanobakteri hidrolizatı adı verilen bir kimyasal sürece başvuran yapay et üretim yönteminin olası karbon emisyonlarını ele almıştı.
Ancak bu son analizin yazarları, "bunun, şu anda hayvan hücrelerinin çoğalması için kullanılan bir teknoloji veya hammadde olmadığını ve ayrıca yakın zamanda hayata geçirilmesinin mümkün görünmediğini" ifade etti.
Yazarlar, "Milyarlarca dolarlık yatırım, bu ürünün sığır etinden daha çevre dostu olacağı teziyle yönlendirildi" diye de ekledi.