Rusya merkezli özel askeri şirket Wagner Grubu, son dönemde hem Ukrayna'da hem de Afrika'da oynadığı rollerle gündemde.
Wagner adına çalışan paralı askerlerin, ilk kez 2014'te Kırım'ın Rusya tarafından ilhakında görev yaptığı düşünülüyor.
Londra'daki King's College'dan Tracey German, Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC'ye açıklamasında, ilhak sırasında yaklaşık 1000 Wagner askerinin Donbas bölgesi olarak anılan Donetsk ve Luhansk'ta görev yaptığını belirtti.
Şirketin, Birinci ve İkinci Çeçen Savaşı'nın yanı sıra Rus askeri istihbaratı GRU'da görev yapmış Dmitri Valerieviç Utkin ve Kremlin Sarayı'nın yemek işini yönettiği için "şef" lakabıyla anılan Rus oligark Yevgeni Prigozhin tarafından kurulduğu öne sürülüyor.
Öte yandan Wagner'in faaliyetlerine 2013'te Suriye'deki iç savaşta başladığı da düşünülüyor.
Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün aktardığına göre Utkin, 2013 sonbaharında Suriye'ye gönderilen Rus paralı askerlerin ilk konvoyunda yer aldı.
Ukrayna savaşında Wagner askerleri
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta verdiği askeri operasyon emriyle başlayan Ukrayna savaşında, Kremlin'in Wagner askerlerini kullandığı da iddia edildi.
BBC'nin 16 Eylül tarihli haberinde, Prigozhin'in Rusya'daki bir hapishanedeki mahkumlarla konuşarak onları Wagner'e katılıp savaşmaya çağırdığı savunuldu.
Prigozhin, konuşmasında mahkumlara 6 ay Wagner adına cephede görev yapmaları karşılığında serbest bırakılacağını söylüyor.
ABD ve BK istihbaratları da Moskova'nın savaştaki kayıplarını telafi edebilmek için Wagner paralı askerlerini kullandığını öne sürüyor.
Afrika'da 10 ülkede etkili
Wagner'in Afrika'da da etki alanını her geçen gün artırdığı düşünülüyor.
Şirket, 2018'de adım attığı Afrika'da en çok Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki (OAC) faaliyetleriyle adından söz ettiriyor.
OAC'de sayılarının 2 bini bulduğuna inanılan Rus paralı askerleri, hem orduya eğitim veriyor hem de Devlet Başkanı Faustin-Archange Touadera'nın güvenliğini sağlıyor.
Aynı zamanda Wagner'e bağlı askerlerin ülkedeki altın ve elmas madenlerinin güvenliğini sağladığı da düşünülüyor.
Libya'da 2 bin asker
Libya'da konuşlu 2 bin Wagner paralı askeri, ülkenin ortasındaki Cufra Hava Üssü'nün yanı sıra Sirte'deki El-Kardabiye Hava Üssü ve limanında faaliyet gösteriyor.
Libya'da çatışan taraflar, 23 Ekim 2020'de Cenevre'de Birleşmiş Milletler öncülüğünde yürütülen müzakereler sonucunda imzaladığı anlaşmada, Wagner grubu başta olmak üzere yabancı güçlerin 3 ay içinde ülkeden sınır dışı edilmesi konusunda anlaştı.
Ancak Halife Hafter'e bağlı milislerin Wagner askerlerini ülkeden çıkardığına dair bugüne dek bir açıklama yapılmadı.
Öte yandan ABD’nin önde gelen gazetelerinden Financial Times’a konuşan Batılı yetkililer, Nisan 2022'de Kremlin’in Libya’daki paralı askerlerin bir kısmını Ukrayna cephesine gönderdiğini iddia etti.
Kimliğini paylaşmayan yetkililer, 200 Wagner paralı askerinin transfer edildiğini savundu.
Sudan'da altın arama faaliyetleri
Wagner'in Sudan'da altın madeni arama çalışmalarına "Meroe Gold" ve "M Invest" şirketleri adı altında 2017'de başladığı tahmin ediliyor.
Port Sudan'dan Hartum'a ve Darfur'a kadar birçok Sudan şehrinde faaliyet gösterdiği bildirilen Wagner'in, havalimanları ve sınırlar üzerinden silah ve personel taşıdığı da iddia ediliyor.
ABD, 15 Temmuz 2020'de söz konusu paravan şirketleriden M Invest'i yaptırım listesine de aldı.
Mozambik'te donanımlı Wagner askerleri
Wagner adına çalışan paralı askerlerin, doğalgaz ve değerli maden kaynaklarının yer aldığı Cabo Delgado'ya saldırı düzenleyen IŞİD'in kolu Ensar'us Sunna'ya karşı 2019'dan beri savaştığı düşünülüyor.
Ülkede Wagner'le anlaşması olan yaklaşık 300 paralı askerin yer aldığı, bu savaşçıların insansız hava araçları (İHA) ve farklı askeri teknolojilere sahip olduğu bildiriliyor.
Mali'de 300 kişinin öldürüldüğü iddia edildi
ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü, (HRW) Wagner askerlerinin bu yıl martta Batı Afrika ülkesi Mali'de orduyla birlikte cihatçılara düzenlediği saldırılarda, aralarında sivillerin de yer aldığı yaklaşık 300 kişiyi öldürdüğünü iddia etti.
Burkina Faso'da Rus etkisi artabilir
Burkina Faso'da terör olaylarının artışa geçmesinin ardından Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba, ilk kez demokratik seçimle iş başına gelen Roch Christian Kabore'yi devirerek 24 Ocak'ta yönetime el koydu.
30 Eylül'deyse Yüzbaşı İbrahim Traore ve destekçileri, ocakta darbe yapmasını destekledikleri Damiba'nın ülke sorunlarını çözemediğini savunarak yönetimi ele geçirdi.
1960'ta Fransa'dan bağımsızlığını kazanan Burkina Faso'da son olayların ardından Kremlin'in etkisinin artabileceği bildirildi.
Prigozhin, geçen hafta darbeyi açıkça destekleyerek Yarbay Traore için "Anavatanın cesur oğlu" dedi.
Uzmanlar, cunta yönetiminin ülkedeki cihatçı gruplara karşı Kremlin'den ve Wagner paralı askerlerinden destek isteyebileceğini düşünüyor.
Bu ülkelere ek olarak Wagner'in Gine, Gine Bissau, Madagaskar, Zimbabve ve Angola'da da faaliyet halinde olduğuna inanılıyor.
Kremlin - Wagner ilişkileri
Wagner'in GRU tarafından fonlandığı da iddia ediliyor. Ayrıca Wagner Grubu'nun ana üssünün, Rusya'nın Krasnodar bölgesinde yer alan Molkino'da faaliyet gösteren GRU üssünde yer aldığı da düşünülüyor.
Wagner'in Rus devletiyle bağları olduğuna dair işaretlerden bir diğeri de 2020'de Belarus'ta düzenlenen devlet başkanlığı seçimlerinde gündeme geldi.
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, 2020'de Wagner adına çalıştığı iddia edilen 33 askerin tutuklandığını duyurdu.
Ancak Putin'in önce Ulusal Güvenlik Konseyi'ni toplaması, ardından da Lukaşenko'yla görüşmesiyle askerler serbest bırakıldı.
Rus Ceza Kanununun 348'inci maddesine göre ülkede paralı askerlik yasak. Dolayısıyla Wagner'in Rusya'daki faaliyetleri de hukuken yasadışı kabul ediliyor.
Kremlin ise Wagner'le bağlantısı olduğuna dair iddiaları defalarca yalanladı.