









ABD Başkanı Donald Trump'ın 12 Şubat'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesiyle başlayan süreç, geleneksel ittifakları altüst edebilecek düzeyde kaygılara yol açarak Rusya'yı, yeniden küresel siyasetin en üst düzey masasına taşıdı.
Ancak Trump'ın barış görüşmeleri için oturmak istediği yeni masada sadece Rusya'nın yer alması, Avrupalı liderleri dışlaması ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ile canlı yayındaki son kavgası, ABD Başkanı'nın Rusya ile 1970'lere dayanan ilişkisini yeniden gündeme getirdi.
Fransız Le Point gazetesi, Trump'ın Rusya ile kurduğu bağlantıları mercek altına alarak Batılı istihbarat servislerinin Sovyetler Dönemi'nden kalma endişesine atıfta bulunuyor.
'Kullanışlı aptal'
'Kullanışlı aptal' (useful idiot) ifadesini ilk kullanan kişinin Sovyetler Birliği kurucusu Vladimir İlyiç Lenin olduğuna inanılıyor. Genel anlamda, Sovyetler Birliği'ne alet olan Batılı iş adamları için kullanılan bir terim.
Ancak Lenin'in bu ifadeyi gerçekten kullanıp kullanmadığına dair kesin bir bilgi yok.
Rivayete göre, Kremlin'de önemli bir toplantıya başkanlık eden Lenin konuşmasında, süregelen kıtlık, işgalci Almanlar ve ülke içindeki iç savaşa karşı "Bütün kapitalistleri asacağız" demesinin ardından Bolşevik yoldaşlarından Martov, "Yeni büyük sosyalist hükümetimizin yönetimi altında, onları asmaya yetecek ipi bile bulamadık!" diye cevap veriyor.
Lenin de buna cevap olarak, "Onlar [kapitalistler] kendi ülkelerindeki Komünist Parti'yi desteklemek için bize hizmet edecek kredileri sağlayacaklar ve eksik olduğumuz malzeme ve teknik ekipmanı bize sağlayarak, tedarikçilerimize karşı gelecekteki saldırılarımız için gerekli olan askeri sanayimizi yeniden canlandıracaklar," diyerek, "Kapitalistleri asmaya hazır olduğumda, bu 'kullanışlı aptallar' bana ipi krediyle satacaklar," dediği söyleniyor.
Lenin'in bu sözleri de söyleyip söylemediği belli olmamakla beraber, bu bağlamda 'kullanışlı aptal' ifadesi günümüze kadar gelerek siyaset ve uluslararası ilişkilerde farklı durumları tabir etmekte de kullanılıyor. İfade, Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında Batı medyası tarafından da sıklıkla kullanılan siyasi bir terime dönüştü.
Trump'ın ilk Rus ortakları
Trump'ın Rusya ile ilişkisi 1970'lerin ortalarına dayanıyor.
Trump, New York'un Coney Adası yakınındaki Brighton Beach bölgesinde emlakçılık yapmaya başlıyor. Brighton Beach, aynı zamanda Sovyetler Birliği'nden (SSCB) ABD'ye giden göçmenlerin - aralarında doğal olarak KGB ajanlarının da olduğu - yerleştiği bir bölge.
Elektronik ürünler satan Semyon Kislin ve Temur Sepiashvili'nin, Trump'ın ilk Rus ortakları olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda Rus mafyasından ilk ortakları da denebilir. Bu iki isim, Trump'ın satın aldığı Commodore Oteli'ni elektronik cihazlarla donatmak için Trump ile çalışıyorlar.
Geleceğin başkanı Trump'ın bu noktadan itibaren kendisini meşru emlak anlaşmaları, haraççılık, sigorta dolandırıcılığı, karaborsa benzin satışları ve sahteciliği bir araya getiren bir dünyanın içinde bulduğu söyleniyor.
Donald Trump karşılaştığı yasal sorunlardan, New York'un ünlü avukatı Roy Cohn sayesinde kurtuluyor. Dolayısıyla hiçbir şey Trump'ın finans ve emlak dünyasındaki yükselişini engelleyemiyor.
Yuri Doubinin ile aynı masada
Trump, Nisan 1977'de ne muhalif ne de Prag Baharı nostaljisi olan Çekoslovakyalı Ivana Zelnickova ile evleniyor.
2016 yılında gizliliği kaldırılan belgelere göre, Moskova'nın hizmetinde Doğu Almanlarla birlikte etkili faaliyet yürüten Çekoslovak istihbarat servisleri yeni evli çiftle yakından ilgileniyor.
O dönemde gayrimenkul sektöründe iş adamı olarak yoluna devam eden Trump’ın, Estee Lauder'in oğlu iş adamı Leonard Lauder'in ev sahipliği yaptığı bir öğle yemeğinde SSCB'nin Washington ve ardından Paris büyükelçisi olacak olan Rus diplomat Yuri Doubinin'in yayına oturtulması ise 'tesadüf' değildi.
SSCB'de 1980'lerde Perestroyka adlı reformist hareketin başladığı dönemde, Doubinin’in misyonunun bir parçasının da, Amerikalı iş adamlarını "yetiştirmek" olduğu biliniyor.
Tam da bu dönemde Donald Trump, Sovyet istihbaratının dikkatini çekmiş gibi görünüyor.
Trump'ın 1987'de yayımlanan ve çok satanlar arasında giren 'Anlaşma Sanatı' adlı kitabında, Doubinin ile öğle yemeğindeki masada yan yana gelmesiyle ilgili, "Bir şey başka bir şeye vesile oldu ... Burada Sovyet hükümetiyle ortaklaşa Kremlin'in karşısında büyük bir lüks otel inşa etmekten bahsediyoruz," ifadelerine yer verilmişti.
1987 Sovyetler ziyareti: Lenin süiti
Rus diplomat Doubinin, Ocak 1987'te Trump'a yazdığı mektupta, iş adamının Moskova'ya davet edildiğini bildiriyor. Mektupta, Trump'ın Sovyet turizm acentesi Goscomintourist tarafından davet edildiği ve bu devlet kurumunun hotel projesine ilgili duyduğu belirtiliyor. Intourist ise, KGB'nin Sovyetler Birliği'ne gelme izni verilen tüm yabancıları izlemekten sorumlu bir şubesi.
4 Temmuz 1987'de Moskova'ya Ivana ile gelen Trump'a Kremlin yakınlarındaki National Hotel'de Vladimir Lenin süitinde kalmaları teklif ediliyor.
Sovyetler ziyareti sırasında henüz Saint Petersburg ismini almamış olan Leningrad'ı ziyaret eden Trump, otel projesinde herhangi bi ilerleme kaydetmeden New York'a geri dönüyor.
Hayatı boyunca ABD dış politikası konusunda fikir beyan etmeyen Trump, Moskova dönüşü ardından 2 Eylül 1987 tarihinde The New York Times, The Boston Globe and The Washington Post gazetelerinde Amerikan halkına ithafen tam sayfa açık mektup yayımlıyor.
Yazının alt başlığı ise, "Donald J. Trump'tan, Amerika'nın kendilerini savunma kabiliyetleri olan ülkeleri savunmak için neden para ödemeyi bırakması gerektiğine dair açık mektup." Trump'ın tam sayfa ilan için 100.000 dolara yakın para harcadığı belirtiliyor.
Rusya'dan para akışı
Eski İngiliz istihbarat görevlisi Christopher Steele tarafından hazırlanan dosya ise, Kremlin'in Trump'ı 2016 ABD başkanlık seçimlerindeki çarpıcı zaferinden önce "en az beş yıl" boyunca yetiştirdiğini ileri sürüyor. Ancak Trump'ın Rusya ile kurduğu bağlantılar uzun yıllar öncesine dayanıyor.
Trump'ın en büyük oğlu Donald Trump Jr., 2008'de New York'ta katıldığı bir seminerde - babasının bir gün ABD Başkanı olacağına ihtimal vermeyerek - "ABD'ye üst düzey ürün tedariği açısından bakıldığında, Ruslar varlıklarımızın büyük çoğunluğunun oldukça orantısız bir payını oluşturuyor," demişti. "Diyelim ki Dubai'de ve kesinlikle SoHo'daki projemizde ve New York'un herhangi bir yerinde… Rusya'dan çok fazla paranın geldiğini görüyoruz."
2014 yılında babasının İskoçya'daki iki lüks golf sahasının inşasını nasıl finanse ettiğini soran bir gazeteciye ise ikinci oğlu Eric Trump, “Artık Amerikan bankalarına ihtiyacımız yok. Şu anda ihtiyacımız olan tüm fonlar Rusya'dan geliyor," diye cevap vermişti.
Başkan Trump, Temmuz 2018'de Rusya Devlet Başkanı Putin ile Helsinki'deki zirvede bir araya gelmesinin ardından basın toplantısında ABD istihbarat servislerinin iddialarına karşılık Rusya'nın 2016 seçimlerine müdahalesi konusunda Putin'in yanında yer alıyor gibi görünmesi tartışmalara yol açmıştı.
Eski Cumhuriyetçi Senatör John McCain, "hiçbir ABD başkanının bir tirana bu kadar alçakça boyun eğmediğini" belirtmişti. McCain, Başkan Trump'ın Putin'e karşı koymakta hem başarısız olduğunu hem de isteksiz olduğunu ifadesine yer vermişti.
Şimdi ise, ABD Başkanı Trump, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için hızlı bir anlaşma yapılması için bastırıyor, Rusya'nın 2022 işgalinden Ukrayna'yı sorumlu tutuyor, Ukrayna'yı ve Avrupalı müttefiklerini barış görüşmelerinin dışında bırakıyor. Bu durum, Moskova'ya güçlü ekonomik faydalar getirebilecek bir hediye olarak nitelendiriliyor.