









ABD Başkanı Donald Trump, iktidara dönmesinin ardından Kongre’ye ilk ortak hitabını gerçekleştirerek en uzun “Birliğin Durumu” (State of the Union) konuşması rekorunu kırdı.
Yönetiminin başarılarını vurgulayarak konuşmasına başlayan Trump, kısa sürede eşi benzeri görülmemiş bir ilerleme kaydedildiğini savundu.
"Amerika’nın ivmesi, ruhu, gururu ve özgüveni geri döndü," diyen Trump, "Amerikan rüyası her zamankinden daha büyük ve daha güçlü bir şekilde yükseliyor. Durdurulamaz bir noktadayız ve ülkemiz dünyanın daha önce hiç görmediği bir geri dönüşün eşiğinde," ifadelerini kullandı.
Trump, yönetiminin yalnızca 43 gün içinde, önceki birçok yönetimin dört hatta sekiz yılda başaramayacağı kadar çok şey başardığını belirtti.
"Bu, sadece hızlı ve tavizsiz bir eylem süreci oldu," diyen Trump, Amerikan halkına sonuçlar sunma konusundaki kararlılığını vurguladı.
Trump’ın konuşması, uluslararası ilişkilerden iç politikaya kadar geniş bir konu yelpazesini kapsadı. Ukrayna’nın barış görüşmelerine yönelik girişimlerinden yeni gümrük tarifelerine ve ABD ekonomisi vizyonuna kadar çeşitli konulara değindi.
Ukrayna: Yeniden barış görüşmeleri mi?
Trump’ın konuşmasında en dikkat çeken anlardan biri, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’den aldığı bir mektubu okuduğu bölüm oldu.
Trump’a göre Zelenskiy, daha önce başarısızlıkla sonuçlanan barış görüşmelerinin ardından müzakere masasına dönme arzusunu dile getirdi.
Trump, Zelenskiy’nin mektubunda "Rusya ile ciddi görüşmeler gerçekleştirdik ve barış için güçlü sinyaller aldık" ifadelerine yer verdiğini belirtti.
Trump, "Bu harika olmaz mıydı?" diyerek barış anlaşması ihtimaline olumlu baktığını ve her iki tarafın da şimdiye dek hiç olmadığı kadar çözüme yakın olabileceğini ifade etti.
Gümrük vergileri: Küresel ticaret uygulamalarına keskin bir eleştiri
Trump, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde iç politikaya geçiş yaparak, bazı ülkeleri ABD’ye karşı "haksız" ticaret uygulamaları yürütmekle suçladı.
Avrupa Birliği (AB), Hindistan, Meksika ve Brezilya gibi ülkeleri hedef alan Trump, bu ülkelerin Amerikan çıkarlarını olumsuz etkileyen ticaret politikaları uyguladığını savundu.
"Bu sadece düşmanlarımız değil, dostlarımız tarafından da yapılıyor," diyen Trump, ABD’ye yönelik yüksek tarifeler koyan ülkelerin, aynı şekilde vergilendirileceğini duyurdu.
Trump, 2 Nisan’dan itibaren ABD’nin "mütekabiliyet tarifeleri" uygulayacağını, yani ABD’ye vergi koyan ülkelerin aynı vergi oranına tabi tutulacağını açıkladı.
"Onlar bizi nasıl vergilendiriyorsa, biz de onları öyle vergilendireceğiz," diyerek yeni tarifelendirme sistemini özetledi.
Bu hafta Trump yönetimi, Meksika ve Kanada’ya karşı yüksek gümrük tarifeleri getirdi. Bu ülkeler ise misilleme olarak kendi vergilerini artırdı. Ekonomistler, bunun tam ölçekli bir ticaret savaşına dönüşebileceği konusunda uyarılarda bulunurken, Trump ise bu politikanın ABD ekonomisini ve üretim sektörünü canlandıracağı konusunda ısrarcı.
Trump özellikle otomotiv sektörünün "tam anlamıyla patlama yaşadığını" iddia ederek, "Trilyonlarca dolar kazanacağız ve daha önce hiç olmadığı kadar istihdam yaratacağız," dedi.
Trump ayrıca, Meksika’nın kartel liderlerini ABD’ye iade etme çabalarını övdü ancak fentanil kaçakçılığına karşı daha fazla önlem alınmasını talep etti.
"Ancak Meksika ve Kanada’dan sınırdan fentanilin geçişini durdurmaları için daha fazlasını bekliyoruz," diyen Trump, Kongre’ye sınır güvenliğini artıracak ve uyuşturucu kaçakçılığını azaltacak bir yasa tasarısını geçirme çağrısı yaptı.
Trump ayrıca, yönetiminin ABD tarihindeki "en büyük sınır dışı operasyonunu" gerçekleştirmek için Kongre’ye ayrıntılı bir bütçe talebi sunduğunu da belirtti.
Ekonomi: 'Kurtarma' ve çalışan ailelere destek
Trump, ABD ekonomisinin durumuna da değindi ve önceliklerinden birinin "ekonomiyi kurtarmak" ve Amerikan ailelerine "rahatlama" sağlamak olduğunu ifade etti.
Önceki yönetimi ekonomik sorunlar nedeniyle suçlayan Trump, Joe Biden döneminin "ekonomik bir felaket ve enflasyon kabusu" yarattığını öne sürdü.
"Amerika’yı yeniden yaşanabilir hale getirmek için her gün savaşıyorum," diyen Trump, ekonomik durgunluğu tersine çevireceğini ve çalışan sınıf için maliyetleri düşüreceğini vaat etti.
Gıda fiyatlarındaki artışları ele alan Trump, yumurta fiyatlarındaki yükselişi "kontrolden çıkmış enflasyonun" bir örneği olarak gösterdi ve bu sorunu doğrudan ele alacağını söyledi.
Grönland: 'Bence alacağız'
Trump, ilk başkanlık döneminde gündeme gelen Grönland’ı satın alma planına tekrar değindi.
Danimarka’ya bağlı özerk bir bölge olan Grönland’ı "memnuniyetle" ABD bünyesine katacağını öne süren Trump, bu adanın ulusal güvenlik açısından önemli olduğunun altını çizdi.
"Bence alacağız," diyen Trump, Grönland’ın nihayetinde ABD’nin kontrolüne geçeceğini iddia etti.
Grönland’da büyük bir ABD askeri üssü bulunuyor ve Trump, bu adanın ABD’nin güvenliğini artıracağını ve ekonomik fayda sağlayacağını savunuyor.
"Onlar zengin olur, biz de güvende oluruz," diyerek olası bir anlaşmanın her iki tarafa da fayda sağlayacağını söyledi.
Trump ayrıca, Panama Kanalı'nı "geri alma" arzusunu da yineledi. Bu açıklama, hem iddialı bir dış politika hedefi hem de ABD dış politikasını yönetme biçimi nedeniyle eleştirilen Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya üstü kapalı bir gönderme olarak değerlendirildi.
Hukuk ve düzen konusunda Sert önlemler
Trump, hukuk ve kamu güvenliği konularına da değindi ve "kanun ve düzen" politikalarına bağlılığını yineledi.
"Adalet sistemimiz radikal sol çılgınları tarafından altüst edildi," diyen Trump, Demokratların yönettiği şehirleri suç oranlarının arttığı yerler olarak nitelendirdi.
Suç oranlarının pandemi döneminin zirvesinden bu yana düştüğüne dair veriler bulunmasına rağmen Trump, polis gücünün daha agresif olması gerektiğini savundu.
"Suçla mücadele için bir saat sert müdahale yeterli olur," diyerek, hırsızlık ve diğer suçları sona erdirmek için sert polis önlemlerini desteklediğini belirtti.
Trump ayrıca, polis memurlarının yargılanmaktan korunması gerektiğini savundu ve kolluk kuvvetleri için "dokunulmazlık" talep etti.
Kanun ve düzen: Agresif polislik
Trump konuşmasında kolluk kuvvetleri ve kamu güvenliğiyle ilgili konulara da değinerek kampanyasındaki "kanun ve düzen" söylemini sürdürdü.
"Adalet sistemimizin Radikal Sol deliler tarafından alt üst edildiğini" iddia ederek ABD şehirlerinde daha güçlü kolluk kuvvetlerine geri dönülmesi çağrısında bulundu.
Trump, COVID-19 salgınının zirve yaptığı dönemden bu yana şiddet suçu oranlarında daha geniş çaplı bir düşüş olduğunu gösteren kanıtlara rağmen, Demokratların yönettiği şehirlerin suçla dolup taştığına dair bir tablo çizdi.
Konuşmasında daha agresif polislik uygulamalarını savunan Trump, perakende hırsızlık ve diğer suçlara son vermek için kolluk kuvvetlerinin "bir saatlik" eyleminin yeterli olacağını öne sürdü.
Ayrıca, kolluk kuvvetlerine yönelik eylemlerde bulunanlar için "kovuşturmadan muafiyet" de dahil olmak üzere polis memurlarına daha fazla koruma sağlanması için bastırdı.
Kongre’de gerginlik ve ülke çapında protestolar
Trump’ın konuşması sırasında tartışmalar yaşandı.
Demokrat Temsilci Al Green, "Senin yetkin yok!" diye bağırarak, Trump’ın politikalarını ve meşruiyetini sorguladı.
Green, güvenlik görevlileri tarafından salon dışına çıkarıldı. Salondaki bazı protestocular da "Gazilerimizi Koruyun," "Medicaid’i Kurtarın" ve "Yalan" yazılı küçük pankartlar kaldırarak sessiz bir protesto gerçekleştirdi.
Trump konuşmasını yaparken, ABD genelinde protestolar düzenlendi. Ukrayna yanlısı göstericiler ABD Kongre Binası önünde toplanırken, New York’taki Fox News Genel Merkezi önünde Trump karşıtı büyük kalabalıklar toplandı.