Donald Trump bir kez daha Oval Ofis'teki olası ikinci dönemine dair kaygı verici bir uyarı yaptı ve bu sefer, sınır dışı etmeye niyetli olduğu milyonlarca göçmene "kanlı bir hikaye" sözü verdi.
Trump, bu ifadeleri cumartesi günü, Wisconsin'in Mosinee kentindeki bir kampanya mitinginde Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi'nin daha geniş kapsamlı 2024 programını yinelerken kullandı. Trump'ın galibiyetinin ardından Cumhuriyetçi Parti'nin Amerika'daki planları arasında, agresif göç uygulamaları ve kitlesel sınır dışı etmeler yer alıyor.
Trump, kan imasını bu konuda yaptı.
"Biliyorsunuz ki onları çıkarmak kanlı bir hikaye olacak" dedi.
(Kayıtsız göçmenlerin) ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi. Kimse onları kontrol etmedi.
Trump "kanlı hikaye" derken neyi kastettiğini açıklamasa da kendisi ABD'ye yasadışı giren kayıtsız işçilerin birçoğunun, Venezuela hapishanelerinden tahliye edilen sabıkalılar veya başka saldırgan suçlular olduğu düşüncesini (sıkça ve hatalı bir şekilde) tekrar ediyor.
Trump, destekçilerine "Colorado'da o kadar cesurlar ki eyaletin bazı bölgelerini ele geçiriyorlar" diye anlattı. Bu, muhtemelen kentte Venezuelalı bir çetenin bir apartmanı ele geçirdiğini iddia eden sahte habere göndermeydi.
Trump, göçmenleri tasvir etmek için kullandığı korku salan ve canavarlaştıran söylemlerle, kasımda kazanırsa hayata geçireceği daha acımasız ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) uygulamalarına temel hazırlamayı amaçlıyor olabilir.
New York Times daha önce Trump'ın Amerika vizyonunun, insanları alıkoymak için "devasa kamplar" gerektirecek kadar geniş kapsamlı sınır dışı etme işlemlerini içerdiğini bildirmişti. Vizyonunu gerçekleştirmek için Trump, "Cumhuriyetçilerin yönettiği eyaletlerdeki" yerel polis teşkilatlarından ve Ulusal Muhafız birliklerinden gönüllülerin yer aldığı bir sınır dışı etme gücü yaratmayı önermişti.
Diğer bir deyişle Trump, Cumhuriyetçilere sadık ırksal saflık birliklerinden oluşan bir ordu ve toplama kampları istiyor.
Ayın başlarında Trump, Iowa'daki bir topluluğa "Eisenhower modelini örnek alarak, Amerikan tarihindeki en büyük yerel sınır dışı etme operasyonunu gerçekleştireceğiz" demişti.
"Eisenhower modeli" ifadesi, Meksikalı göçmenleri ülkeden atmak için 1954'te başlatılmış bir kampanyaya atıfta bulunuyor. Bu girişime cüretkar bir şekilde "Wetback (ABD'ye yasadışı yollardan giren Meksikalılar için kullanılan aşağılayıcı bir terim -çn.) Operasyonu" ismi verilmişti.
Kayıtsız göçmenlerin "kanlı hikayesiyle" birlikte durum, İsrail'in Gazze'deki aksiyonlarını eleştirmeye cüret eden kayıtlı öğrenciler için de daha iyi olmayacak.
Trump'ın planı kapsamında Filistin'i destekleyen veya İsrail karşıtı protestolara katılan yabancı öğrencilerin vizeleri iptal edilebilir. Cumhuriyetçilerden farklı düşünen kimsenin sınırı geçemeyeceğinden emin olmak için de ABD konsolosluk görevlileri, başvuranları ideolojik denetimlerden geçirmeye yönlendirilebilir.
Trump'ın göçmen karşıtı destekçileri arasında başı çeken Steven Miller, New York Times'a, ikinci bir Trump rejiminde kısıtlamaların hiç küçümsenemeyecek bir ciddiyetle gerçekleştirileceğinin garantisini vermişti.
Miller "Başkan Trump'ın kararlılığından bir an bile şüphe eden aktivistler büyük bir hata yapıyor: Trump, şimdiye kadarki en muazzam göçmen kısıtlamalarını uygulamak için geniş kapsamlı federal güç cephanesinden yararlanacak" demişti.
Göçmen yasallaştırma aktivistleri ne olup bittiğini anlayamayacak.