Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Toygun Atilla bugünkü köşe yazısında 459 FETÖ'cünün neden tutuklanmadığını ve örgütle bağlantısı olduğu ileri sürülen futbolculara neden dokunulmadığını kaleme aldı.
Gazeteci Toygun Atilla bugünkü köye yazısında gündeme bomba gibi düşen bir yazı kaleme aldı.
İşte Toygun Atilla'nın o yazısı:
"FETÖ'nün güncel yapılanması, yeni eleman temini ve para transferi yöntemlerinin deşifresine yönelik geçen hafta 59 ilde başlatılan operasyonda 18'i kamu personeli 678 "mahrem kurye" gözaltına alındı.
Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 219'u tutuklandı. Ajanslardan geçen haberler böyleydi.
Güvenlik bürokrasisinden bir dostum sordu; "Neden 459 kişi tutuklanmadı?" Öyle ya
İsnat edilen suçlamalar aynıydı, 8 ay boyunca izlenmişlerdi, elde edilen deliller kapsamında da hepsine gözaltı kararı verilmişti.
Ben kendi kendime yanıtlar vermeye başlamıştım: "Dosyanın tamamını bilmiyoruz, tutuklanmayan 459 kişi ile ilgili deliller mahkemeye yeterli gelmemiştir..."
Sözüm daha bitmemişti ki, yanıt geldi: "Yargıda, FETÖ'ye inanmayan bir kesim var. Seçim sürecinin başlaması da bunda epeyce etkili."
Devam etti,
"Daha da vahimi, yine tarikatlarla renklenen, Hakyolcu v.b oluşumlarla kuşatılan içinde FETÖ kırmalarının bulunan unsurlar bu soruşturmaların ve yargılama süreçlerinin olumsuz yönde şekillenmesine sebep oluyor."
"219 FETÖ'cü tutuklandı" yerine "459 FETÖ'cü neden tutuklanmadı" diye sormadığımız sürece FETÖ mücadelesi sonuç vermez."
Acı acı güldüm...
Aklıma geçen hafta tutuklanan eski futbolcu Zafer Biryol geldi.
Futboldaki FETÖ soruşturmasını anımsadım.
Bir an için gözlerinizi kapatın, televizyon ekranlarında izlediğiniz o görüntüleri anımsayın.
Kimler yoktu ki,
"Hakan Şükür, İsmail Demiriz, Uğur Tütüneker, Emre Belözoğlu, Okan Buruk, Arif Erdem, Hakan Ünsal, Cihat Arslan, Ümit Bozkurt"
Fetullah Gülen'in dizi dibinde...
Sonra bir baktık, operasyonlar.
Kimi kaçtı, kimi itirafçı oldu, kimi tutuklandı.
Kimi ise "ifade bile vermedi"
Zafer Biryol geçen hafta tutuklandı, Hakan Şükür yurtdışında firarda ve gün geçmiyor ki Türkiye'de tartışılmasın, Arif Erdem firarda...
Okan Buruk mu ?
Tribünleri Mustafa Kemal'in askerleriyiz sloganları inleyen muhteşem bir koreografinin yapıldığı Alanya maçında Galatasaray'ın başında...
Ne acayip değil mi?
FETÖ'nün dizinin dibinden, böylesine bir atmosfere...
Kimse tartışmadı, seslendirmedi bile...
Emre Belözoğlu kariyerini Başakşehir'de sürdürüyor.
Cihat Arslan geçen ay Yeni Malatyaspor'daki görevinden istifa etti, Ümit Bozkurt, Vanspor'un başında teknik direktör...
Emre Belözoğlu ve Okan Buruk, FETÖ soruşturmasından takipsizlik kararı aldı.
Savcılık ifadelerini bile almaya gerek görmedi.
2019 Haziran'ın da yayınlanan İFŞA adlı kitabımın "Takkeli futbolcular" bölümünde yazmıştım.
Gözaltına alınan, itirafçı olan hemen hemen her futbolcunun ifadesinde hep onların ismi vardı: "Emre Belözoğlu, Cihat Arslan, Ümit Bozkurt."
"Emre'nin evinde toplanırdık"
"Cihat Arslan örgüte yeni isimler kazandırırdı"
"Ümit Bozkurt, takımdaki FETÖ abisiydi"
İtiraflar, ifadeler işe yaramadı.
Tek bir gün bile bu isimlere FETÖ ile ilgili bildiklerini anlatmaları istenmedi.
Onlar da anlatmadı.
Şimdi soruyoruz,
459 FETÖ'cü neden tutuklanmadı?
Sormuş muydunuz zamanında, Emre, Cihat, Okan, Ümit'in neden ifadesi dahi alınmadı diye?
FETÖ başınıza bela olmadan önce de sormamıştınız,
1986'da Fetullah Gülen yanındaki örgüt mensupları ile yakalandığında nasıl serbest kaldı diye..
Hamili kart yakınımdır...
Ben yaptım oldu.
Benim FETÖ'cüm iyidir.
Tövbe etti, örgütten ayrıldı..
Parayı verdi, düdüğü çaldı.
Geçin gerekçeli kararları, delilleri, operasyonları... İster kabul edin ister etmeyin Türkiye'deki hukuk garabetinin saç ayakları maalesef bunlardır.
Zaman gerçeğin düşmanı ve gerçeği saklayanların dostuydu.
Cevheri Güven'ler, Hakan Şükür'ler ve niceleri zaman imbiğinden çıkıp aramıza gelip yalanlarına yandaş bulmaya başladılar...
Peki bu günahın ortakları kimlerdi?