Radikal İslam'ın en yoğun yaşandığı ülkelerden biri olan Suudi Arabistan'da kraliyetin uyguladığı baskıcı rejim, Veliaht Prens Selman'ın reformları ile yumuşayarak ılımlı İslam'a dönüştü.
Kadınların istihdamından, araba kullanmalarına izin vermelerine kadar bir çok konuda reform getiren Veliaht Prens Selman, yeni bir adım atmaya hazırlanıyor..
Ülkede ilk kez satışına izin çıktı..
Diplomatlara alkol satışı yapılacak
Başkent Riyad'da alkol satışı yapılan bir dükkan açılacak. Bu dükkandan sadece Müslüman olmayan ülkelerin diplomatları alışveriş yapabilecek.
Müşteriler alışveriş öncesi cep telefonları aracılığıyla kayıt yaptıracak ve Suudi Dışişleri Bakanlığından da onay alınması gerecek, müşteriler için aylık kota belirlenecek. Bu kota aşılamayacak.
Büyükelçiliklerin bulunduğu bölgede açılacak
Alkol satışı yapan dükkanın önümüzdeki haftalarda büyükelçiliklerin bulunduğu bölgede açılması planlanıyor. Müslümanların dükkandan alışveriş yapmasıysa kesinlikle yasak olacak.
Ülkede alkol içmenin cezası kırbaç veya hapis
Suudi Arabistan'da alkol içilmesi yasak. Yasağı delenler yüzlerce kırbaç veya hapisle cezalandırılabiliyor. Reformlar çerçevesinde kırbaç cezaları son dönemde hapis cezalarına çevrilmiş durumda.
Suudi Arabistan'da gerçekleşen reformlar
Öte yandan; Suudi Velihat Prensi Muhammed bin Selman, yabancı yatırımcıları ülkesine çekebilmek için son yıllarda bir dizi sosyal ve ekonomik reformu uygulamaya koydu.
Bu çerçevede kadınların araba kullanmasına izin çıktı. Kadınların, ailelerinden bir erkeğin izni olmadan yurt dışına seyahat etmesine olanak tanıyan düzenlemeler de yapıldı.
Kamuya açık alanlarda harem-selamlık uygulaması yumuşatıldı. Kadınların abaya giyme zorunluluğu da kaldırıldı.
2030 vizyonu adıyla yapılan reformlarla petrol sektörünün dışında ekonomisinin çeşitlendirilmesi hedefleniyor. Bu sayede yüz binlerce Suudi vatandaşına iş imkanı sağlanması planlanıyor.
Ülkede konserler de verilmeye başlandı. Turizm sektörünün canlandırılması için de adımlar atılıyor.
Ancak Suudi veliaht prensi Muhammed bin Selman bir yandan reform yaparken bir yandan da muhaliflere karşı sert önlemler almakla suçlanıyor.