Arıların strese girince daha kötümser kararlar aldığı tespit edildi. Bilim insanları bu böceklerin duygu benzeri bir deneyim yaşadığını söylüyor.
Birleşik Krallık'taki Newcastle Üniversitesi'nden araştırmacılar, bir grup Bombus arısını eğiterek farklı renklerin taşıdığı anlamı öğrenmelerini sağladı.
Bazı renkler tatlı ödüllere giden yola işaret ederken, diğerleri arıların daha az sevdiği yiyeceklere götürüyordu.
Ekip, arıların hangi rengin iyi, hangi rengin kötü bir şeyin habercisi olduğunu ayırt edebildiğinden emin olduktan sonra bir deney yürüttü.
Proceedings of the Royal Society B adlı hakemli dergide bugün (9 Ekim) yayımlanan araştırmada iki arı grubu, bir saldırı simülasyonuna maruz bırakıldı. Kontrol grubu olarak seçilen üçüncü bir grup ise herhangi bir strese sokulmadı.
Bu "saldırıların" ardından ilk iki gruptaki arıların, sevdikleri ödülleri içeren bölgelere gitme olasılığının, kontrol grubundakilerden daha düşük olduğu gözlemlendi.
Araştırmacılar daha kötü ödüllere daha sık giden bu arıların kötümser davranışlar sergilediğini söylüyor.
Makalenin yazarlarından Dr. Vivek Nityananda bulguları şöyle değerlendiriyor:
Bu davranışların en iyi açıklaması, yüksek seviyedeki ödül beklentilerinin daha düşük olması ve kötümser insanların özelliklerini sergilemeleri.
Dr. Nityananda, arıların insanlara benzer duygusal deneyimler yaşadığının net olarak bilinmediğini fakat benzer tepkiler verdiklerini ifade ediyor.
Artık Birmingham Üniversitesi'nde araştırmacı olan ve çalışmanın liderliğini üstlenen Dr. Olga Procenko ise "Araştırmamız, insanlar da dahil diğer hayvanlar gibi arıların da stres altındayken, duygu benzeri deneyimler yaşayabileceğini gösteriyor ve bu, kötümserliğe net bir şekilde kaymalarından anlaşılıyor" diyerek ekliyor:
Strese giren arılar belirsizlikle karşı karşıya kalınca, tıpkı bardağın yarısını boş gören biri gibi olumsuz sonuçlar beklemeye daha yatkın oluyor.
Araştırmacılar, bulguların biliş ve davranışların böceklerde nasıl işlediğini anlamaya katkı sunabileceğini düşünüyor.
Arıların doğal ortamında da böyle davranıp davranmadığını öğrenmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Bu sayede arıların yaşadığı stresin, çiçeklerdeki poleni toplamasını nasıl etkilediği hakkında fikir sahibi olunabilir.
Dr. Olga Procenko yeni çalışmanın, arıların karşılaştığı çevresel zorluklar ve koruma çalışmalarına katkı sunacağını umuyor.