Son dönemde Türkiye ekonomisinde sıkça tartışılan 'stagflasyon' terimi, ekonominin durgunlukla birlikte yüksek enflasyon yaşadığı zorlayıcı bir durumu ifade ediyor. Stagflasyonun etkisi altındaki bir ülkede, düşük gelirli hanelerin birikimleri erirken, işsizlik oranlarının artmasıyla ciddi sosyal ve ekonomik sorunlar baş gösterebiliyor.
Stagflasyon nedir? Etkileri neler?
Kelime olarak stagflasyon, stagnasyon (durgunluk) ile enflasyon terimlerinin birleşiminden türetilmiş.
Genellikle ekonomik büyüme dönemlerinde yüksek enflasyon düşük işsizlikle, durgunluk dönemlerinde ise düşük enflasyon yüksek işsizlikle ilişkilendirilir. Ancak stagflasyon, bu dengeleri alt üst eden bir tablo sunuyor.
Bu karmaşık durumda, ne enflasyon kontrol altına alınabiliyor ne de işsizlik azaltılabiliyor. Sonuç olarak, ekonominin toparlanması ve eski dengesine kavuşması zorlaşıyor. Stagflasyon dönemlerinin ülkeler üzerinde uzun vadeli yıkıcı etkiler yaratabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, Türkiye'nin bu zorlu ekonomik süreçten çıkış için acil önlemler alması gerektiğine dikkat çekiyor.
İlk ne zaman ve hangi ülkede görüldü?
1970’li yıllarda petrol ambargoları sebebiyle küresel etkileri görülen stagflasyon, özellike gelişmekte olan ülkelerde yıkıcı sonuçlar doğurdu.
Latin Amerika’nın kayıp on yılı
80’li yıllara gelindiğinde stagflasyondan etkilenen düşük gelirli ülkeler, gelişmekte olan piyasalar, gelişmekte olan ekonomiler, 1980'lerde borç krizlerine sürüklendi. Borç krizleri özellikle Latin Amerika ülkelerinde ciddi sonuçlar yarattı ve ekonomistler, bunu ‘kayıp on yıl’ olarak nitelendirdi. Bazı Latin Amerika ülkeleri hali hazırda bu durumun doğurduğu uzun vadeli sonuçlarından muzdariptir.
Ekonomistler arasında stagflasyon sebepleri konusunda somut bir fikir birliliği olmamakla birlikte tedarik zinciri sorunları, zayıf ekonomi politikaları ve petrol fiyatlarındaki oynaklık yaygın olarak stagflasyon sebepleri arasında gösterilmektedir. Stagflasyon nedenleri arasında ayrıca yer alan faktörler ise şöyle sıralanabilir:
* Ücret düşüşleri, vergi artışları veya iş yatırımlarındaki düşüşlerden kaynaklanabilen, azalan tüketici harcamaları nedeniyle talepte azalma.
* Hammadde fiyatlarındaki artışlar, artan işçilik maliyetleri veya artan ekonomik politika düzenlemeleri nedeniyle oluşabilen üretim maliyetinde artış.
* Para politikasındaki değişiklikler, artan faiz oranları veya karları etkileyebilecek diğer politikalar yatırımcıların güvenindeki düşüş nedeniyle oluşabilen para arzında azalma.
Stagflasyonda düşük gelirli haneleri bekleyen riskler
Dünya Bankası Güney Asya Baş Ekonomisti Franziska Ohnsorge stagflasyona giren bir ülkede düşük ve orta gelirli haneler için yaratacağı tehlikelerle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Özellikle düşük gelirli haneleri gerçekten çok etkileyen bir durum. Çünkü yavaş büyüme daha az istihdam ve daha düşük ücretler anlamına gelirken, yüksek enflasyon aynı zamanda gerçek değeri, özellikle düşük gelirli hanelerin satın alma gücünün gerçek değerini aşındırıyor. Ayrıca bu hanelerin varlıklarının gerçek değerini de aşındırıyor çünkü tasarruflarını enflasyona karşı çok fazla koruyamıyorlar.”
Sputnik