TÜİK'e göre enflasyon 43,68'e geriledi ama Türkiye'nin dünyadaki sıralaması pek değişmedi. Türkiye, yüksek enflasyonda Avrupa'nın şampiyonu. Göstergeler alarm veriyor. Tablo seçimden sonra daha ağırlaşabilir
Türkiye'de enflasyon düşmüş gibi görünse de hayat pahalılığı devam ediyor. İnsanlar marketlerde bir şey alırken kara kara düşünüyor
"Türkiye'de damak tadı değişti. Koyun eti ucuz ama tercih edilmiyor, kokusundan dolayı. Bunu da değiştirmek lazım."
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bu sözleri 5 Nisan'da sarf etti.
Aslında bu sözleri dile getirdiği tarihte koyun eti ucuz değildi. Ama bir ay içinde koyun eti zam şampiyonu oldu.
Türkiye İstatistik Enstitüsü'nün (TÜİK) verilerine göre nisanda fiyatı en çok artan ürün kuzu eti.
Bakan Nebati: Birileri koyun etinin kokudan dolayı yenmeyeceğini söylüyor; koyun eti yağlıdır, koyun eti güzeldir, koyun eti güç verir
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati'den deprem fırsatçıları hakkında açıklama: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız
Artık "çok ucuz" olduğu ileri sürülen koyun-kuzu eti de yenilemiyor.
Hayat pahalılığı sürekli artıyor. Fiyatı yükselmeyen tek şey kaldı, o da poşet. Bunun dışında iğneden ipliğe her şeye sürekli zam geliyor. Fakat nedense enflasyonun düştüğü ifade ediliyor.
Enflasyonun düştüğünü ortaya koyan kurum ise TÜİK.
TÜİK'e göre aylık enflasyon oranı yüzde 2,39 oldu. Bu oran geçen yılın aynı ayında 7,25 seviyesindeydi.
Yıllık oranda bir önceki aya göre enflasyon 6,83 gerileyerek 43,68 olarak gerçekleşti. Bu oran 50,51'di.
3 kurumun verileri arasında ciddi farklar var
Elbette bunlar tartışmaların odağında yer alan TÜİK'in açıkladığı veriler.
Bunların yanı sıra İstanbul Ticaret Odası ve Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGRUP) da bazı istatistikler açıklıyor. Bunların verileriyle TÜİK'in açıkladığı rakamlar arasında ciddi fark bulunuyor.
Peki TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre Türkiye'nin dünyadaki ülkeler arasındaki sıralamasında bir değişim oldu mu?
En yüksek enflasyonun bulunduğu ülkeler arasında Türkiye nerede? Seçimden sonra iş başına gelecek iktidarı nasıl bir tablo bekliyor?
Ülkelerin ekonomi göstergelerini yayımlayan Trading Economics'e göre enflasyon şampiyonluğunda çok büyük değişim yok.
Avrupa kıtasının şampiyonu
Yeni verilere göre Türkiye, yüksek enflasyonda Avrupa ülkeleri arasında açık ara önde.
Bilindiği gibi Avrupa kıtasında 44 ülke var.
En küçüğünden en büyüğüne tüm ülkelerin arasında Türkiye yüksek enflasyonda şampiyon.
Türkiye'nin yüzde 43,68 ile ilk sırada yer aldığı Avrupa ülkeleri kategorisinde Macaristan'da enflasyon oranı yüzde 25,2.
Moldova'da yüzde 22, savaş durumundaki Ukrayna'da yüzde 21,3, Letonya'da yüzde 17 ve Litvanya'da ise yüzde 16,6.
Malum olduğu üzere Avrupa kıtasındaki tüm ülkeler Avrupa Birliği'ne (AB) üye değil. AB üyesi 27 ülkenin içinde enflasyonun yüksek olduğu elbette söylenebilir. Ancak Türkiye ile kıyaslanamaz nitelikte, zira İngiltere'de 10,1, Almanya'da 7,2, Fransa'da 5,9 ve İtalya'da 8,3 oranlarından söz ediliyor.
Arjantin ve Türkiye sırayı kaptırmıyor
Enflasyon oranının 2 ile 5 arasında olduğu ülkeler de bulunuyor.
G20 ülkeleriyle kıyas yapıldığında Türkiye hemen Arjantin'in arkasında yer alıyor.
Enflasyonun en yüksek olduğu ülke Arjantin. Bu ülkedeki enflasyon oranı yüzde 104.
Türkiye'de resmi verilere göre enflasyonda düşüş yaşandığı söylense bile dünyadaki ülkelerle kıyaslandığında hala çok yüksek seviyelerde
Diğer gelişmiş ülkelerle kıyas dahi mümkün değil. Dünya genelinde Türkiye geçen ay 7'nci sıradaydı, nisan verisine göre bir sıra gerileyerek 8'inci oldu.
Dünyada enflasyon oranının en yüksek olduğu ülkeler şöyle:
Ülke Enflasyon oranı (yüzde)
Lübnan 264
Suriye 139
Arjantin 104
Zimbabve 75,2
Sudan 63,8
İran 53,4
Gana 45
Türkiye 43,68
Piyasa iktidar ve MB'yi dinlemiyor, "çift kur" oluştu
İktidara göre ekonomide aksayan taraf pek yok, enflasyon düşüyor.
Ancak tablo aksini ortaya koyuyor.
Enflasyon "baz" etkisiyle düşüyor ancak hayat pahalılığı artarak devam ediyor.
İnsanları alım gücü düştü. Türkiye'de çift döviz kuru oluştu. Bankalar döviz alırken Merkez Bankası'nın belirlediği fiyattan işlem yapıyor. Ancak satarken yaklaşık 1,5 lira daha pahalı veriyor.
Bütçe, cari ve dış ticaret açığı büyüyor
Merkez Bankası'nın swaplar hariç net rezervi eksi 40-45 milyar dolar dolayında bulunuyor.
Türkiye'nin dış borç stoku 450 milyar dolar dolayına ulaşmış durumda.
İhracat rakamlarıyla övülürken ithalat her ay rekor tazeliyor.
2022 yılında yaşanan dış ticaret açığı 109 milyar doları aştı.
Kur korumalı TL vadeli mevduat hesaplarının getirdiği yük de her geçen gün büyüyor.
Yüzde 22 dolayında bir geniş işsizlik oranına söz konusu.
GSYH'nin yüzde 5,5-6'sı dolayında bir cari açık var.
Ülkenin risk primi (CDS) 500 baz puanın üzerine çıkmış.
Dış borçlanmada dolar bazında yüzde 10'larla borçlanılıyor.
Konut satış fiyatları inanılmayacak derecede şişmiş durumda. Kira fiyatlarındaki fahiş zamların önüne geçilemiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Mart'ta yaptığı açıklamaya göre depremin maliyeti 104 milyar dolar civarında.
Seçimlerden sonra iktidarı ele alacak hükümeti zorlu bir süreç bekliyor
6,5 milyon konutun kentsel dönüşüme sokulması gerekiyor.
Bütçe açığı 50 milyar dolara dayandı. Bunlara ek olarak seçim nedeniyle sürekli vaatlerde bulunuluyor.
"Toplumun önemli bir bölümü fanatiklik denilen çok ciddi bir hastalığın pençesinde"
Bu durumu "Kendime Yazılar" adı bloğunda kaleme alan ekonomist Mahfi Eğilmez, ülkeyi seçimden sonra ciddi sorunların beklediğini ifade ediyor.
Trafikte yaşanan manzara ve AVM'lerdeki, lokanta ve kafelerdeki kalabalığı göstererek ekonominin iyi olduğunu iddia edenlere "Mucize bekleyen bir toplumda bunların alıcısı bitmiyor" cevabını veren Eğilmez'in tespitleri şöyle:
Ne krizi' diye soranların seçimden sonra ortaya çıkacak manzara karşısında, taşları altına dönüştüren büyücülerin masallarda olduğunu anlayacaklarını sanıyorum. Ama yine de bu konuda iddiaya girmem çünkü toplumun önemli bir bölümü fanatiklik denilen çok ciddi bir hastalığın pençesinde bulunuyor"