Savunma sanayi araştırmacısı Yusuf Akbaba, bu olayın alçak irtifadan uçan küçük dronelara karşı zafiyetimizi ortaya çıkardığını ancak yeni radarların devreye gireceğini söyledi. Emekli askerler ise zafiyet olmadığı görüşünde
Rusya'ya ait olduğu ileri sürülen bir İHA Gümüşhane'ye düştü. Uzmanlar, bunun radara yakalanmamasının bir zaafiyet olduğunu ileri sürdü
İnsansız hava araçları (İHA) son yıllarda askerlik sanatının kurallarını değiştiren devrim niteliğinde gelişmelere yok açıyor.
Türk İHA'larının başarıları sık sık dünya basınında haber olurken dün Gümüşhane'den dikkat çekici bir gelişme dair bilgi ajanslara düştü.
Drone hasedi: Türkiye'nin aranan savaş silahı nasıl hem savaş kazandırıyor hem de savaş başlatma riski taşıyor
Suriye'den kaçan SDG'nin eski sözcüsü Talal Sülo, ABD silahlarının nasıl YPG'ye geçtiğini, Afrin harekâtı öncesi La Farge fabrikasındaki toplantıyı ve SİHA operasyonlarını anlattı
Köylüler buldu, Rus İHA'sı çıktı
Kürtün ilçesi kırsalına Rusya'ya ait olduğu öne sürülen bir İHA tespit edildi.
Kürtün ilçesi Tilkicek köyü ile Kazıkbeli yaylası arasındaki kırsal ve kayalık bölgede köylüler tarafından fark edilen İHA, jandarmaya bildirildi.
İlk incelemelerde silahsız İHA'nın Rus yapımı ve keşif amaçlı kullanılan 'Orlan-10' tipi olduğu belirlendi.
Kanat açıklığı yaklaşık 3 metre olan ve düşme nedeni henüz bilinmeyen İHA, bulunduğu yerden alınıp kapsamlı incelenmesi için Ankara'ya gönderildi.
Geldiği yere dair üç ihtimal var: Rusya, Suriye ve Ermenistan
İlk iddialar İHA'nın Ukrayna ya da Suriye bölgelerinden sinyal kopması sonucu yöneldiği Gümüşhane kırsalında düştüğü yönünde.
Aynı İHA'nın Ermenistan'dan kalkmış olabileceği, irtibat kopması sonucu Gümüşhane'ye kadar gelerek düşmüş olabileceği de iddia ediliyor.
Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek konuya ilişkin yapılan açıklamada, İHA'nın ne zaman ve nasıl düştüğünün araştırıldığı kaydetti.
Rusya'dan 311 kilometre uzakta düştü
Olayın ardından yabancı bir İHA'nın radarlarca fark edilip edilmediği sorusunu da akla getirdi.
Çünkü Rusya'nın kara bölgesi ile Kürtün arasındaki en yakın mesafe kuş uçuşu 311 kilometre.
"Muhtemelen Rus kontrol istasyonuyla bağlantıyı kaybetti"
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz ancak kamu görevinde olması nedeniyle adının verilmesini istemeyen bir yetkili, 700 kilometre menzile sahip Orlan-10'un bu mesafeye gelebileceğini kaydederek, "Muhtemelen Rus kontrol istasyonu ile bağlantıyı kaybetmiş ve otopilota takıp yakıtı tükenene kadar uçup Gümüşhane'ye güzel bir iniş yapmış" dedi.
Yetkili, bu olaya dair hem bir soru yöneltti hem de çarpıcı bir iddiada bulundu: Bunu neden görmedik? Burada asıl soru şu.
"Radarda gördük ama zararsız diye dokunmadık deniyorsa bu kabul edilemez"
Radarlar nasıl tespit edemedi? Radarda gördük ama zararsız diye dokunmadık deniyorsa böyle bir şey kabul edilemez. Hal böyleyse düşman bir ülke küçük bir İHA'yı uydudan kontrol ederek küçük bir bombayla endüstri tesisine saldırsa al sana felaket."
"Alçaktan uçan, küçük dronelarla zafiyetimiz ortaya çıktı"
Yine sosyal medyada yorum yapan savunma sanayisine ilgi duyan kimi isimler de yaşanan olaya dair dikkat çekici tespitlerde bulundular.
Bu isimler arasında yer alan savunma sanayisi araştırmacısı Yusuf Akbaba, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda hem bir uyarıda bulundu hem de bir gelişmeye dair haber verdi.
"Rus Orlan-10 tipi İHA Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde bölge sakinleri tarafından bulundu. Alçak irtifadan uçan ve küçük boyutlu dronelara karşı zafiyetimiz olduğu bu olayla ortaya çıktı. Alçak irtifa radarlarımızın bu yıl teslim edilmesi planlanıyor."
"Radarlara yakalanmamak için arazi maskelemesi yapılarak derinliklere gönderilebilir"
Peki İHA, radarlarca tespit edilmemiş olabilir mi? Bu durum bir zafiyet midir?
Bu soruları üç havacı, bir de karacı emekli askere sorduk.
Emekli Hava Pilot Korgeneral Orhan Köse, İHA'ların boyutlarının ne olursa olsun radarlarca görüntülenmeme gibi bir durumun olamayacağını belirtti ancak şöyle bir detaya da dikkat çekti:
"Bir hava vasıtasının eko verebilmesi yani radarda görülebilmesi için belirli bir yükseklikte uçması gerekir. Eğer siz bu hava vasıtasını arazi maskelemesi dediğimiz konuyu çok iyi kullanarak vadilerden eko vermeyecek, radara görülmeyecek şekilde bir planlamayla gönderirseniz derinliklerinize kadar kendisini göstermeden gelme şansına sahiptir. Belki yol biraz uzatılır ama bu arazi maskelerinizi ön plana çıkarak hedef bölgesine gidilir. Hem pilotlu uçaklar hem de pilotsuz hava vasıtaları bu şansa sahiptir. Özellikle Ege Bölgesi'ndeki dağ silsilesi bu tür maskelemeye çok müsait."
Karataş: Radarlarca tespit edilmiştir
Emekli hava pilot tuğgeneral Beyazıt Karataş, radarların İHA'yı gördüğünü tahmin ettiğini belirterek, "Bu İHA'lar yaklaşık 70 kilometre falan bir hızla ve 10-15 bin fit uçuyorlar. Radar takip etmiştir onu. Tehdit değerlendirmesi dahil çeşitli aşamalardan geçirilmiştir" iddiasında bulundu.
"Küçük boyutlu olmasından dolayı radarlarda görmek zor"
Emekli hava pilot kurmay albay Osman Başıbüyük ise düşen Rus İHA'sının kanat açıklığının üç metre olduğuna dikkat çekerek, "Küçük boyutta olmasından dolayı radarlarda onu görmek çok zor. Ancak tehdit ortamı olsa radarın başındaki adam radardaki mikrop kadar görünen bir şekle bile daha dikkatli bakar. Ancak tehdit olmadığından radarın başındaki operatörün radardaki mikrop kadar bir şeye çok dikkatli bakmadan görmesi mümkün değil" şeklinde konuştu.
"Bilerek oraya getirilip bırakılmış da olabilir"
Başıbüyük, ayrıca İHA'nın oraya uçarak değil birileri tarafından bilerek getirilip bırakılmış olabileceğinin de hesaba katılması gerektiğini de söyledi.
Başıbüyük, buna karşın küçük boyutlu İHA'ların ve kamikaze droneların günümüz savaşlarında taraflar için büyük risk olduğunun özellikle Azerbaycan – Ermenistan savaşında görüldüğünü, bu sistemlerin durdurulmasının ülkeler açısından zor olduğunu da kaydetti.
Gümüşhane'ye kadar gelmesi zafiyet değil
Emekli karacı tuğgeneral Osman Aydoğan ise Rus İHA'sının Gümüşhane'ye kadar gelmesinin bir zafiyet olarak kabul edilemeyeceğini kaydederek, "Uçan cisim çok küçük olunca, radarın onun kuş mu veya başka bir şey mi olduğunu algılaması güçleşiyor. Cisim küçüldükçe radarın algılaması zorlaşıyor. Bu durumda radar hiç görmeyebiliyor veya görünse dahi kararsız kalınabiliyor. Bu nedenle konuyu çok abartmamak lazım. Radar görmüş ama algılamamış olabilir" ifadelerini kullandı.
"Savaş ortamında daha hassas olunur"
Osman Aydoğan, ayrıca bir savaş durumunda olmadığımızı hatırlatarak "Savaş ortamı olsa görevliler de gözlerini daha bir dört açar ve her görüntüye karşı daha hassas olurlar. Şu an bir tehlike durumunda olmadığımızda görseler dahi algılayamamış olabilirler" diye konuştu.