CHP lideri Özgür Özel, Devlet Bahçeli'nin anayasa ve Erdoğan'ın yeniden adaylığı açıklamasına yanıt verdi, "Meğer asıl dertleri Kürt sorunu değil Erdoğan'ın seçilmesiymiş" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine kayyım atanmasının ardından partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yeni anayasa ve Erdoğan'ın yeniden adaylığı açıklamalarına yanıt veren Özel, "Söyledikleri şuymuş: Kürt sorunu yoktur, kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın kürk sorunu. Ne Kürt ne Alevi ne Sünni… Bunların dost kaygısı, dostluk projesi, dost sorunu yoktur, Erdoğan'ın post sorunu vardır" dedi.
Bahçeli, bugünkü MHP grubunda "Ne yapacağız, CHP'nin içinde cumhurbaşkanlığı adaylığı için 4 yıl varken adam mı arayacağız? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, bize göre tek seçenektir" demişti.
Konuşmasına ölümünün 18'inci yıl dönümünde Bülent Ecevit'i anarak başlayan Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"MEVCUT ANAYASAYA UYMAYANLA ANAYASA YAPILMAZ"
"3 büyük saldırı var Türkiye'ye ve CHP'ye. Saldırılardan birincisi Meclis Başkanı'nı da alet ederek, ittifak ortaklarını konuşturarak, yeni anayasa tartışmaları. Cevabımız net oldu hem Kurtulmuş'a hem Erdoğan'a. 'Mevcut anayasa uymayanla anayasa yapılmaz, anayasa konuşulmaz' dedik. 'Gezi tutuklularının hepsi ailesine kavuşmadan, AİHM kararları uygulanmadan, AYM kararlarına uyulmadan, yani tam bir anayasal uyum olmadan bu kapıyı bir daha bu maksatla çalmayın' dedik."
"NİYET ANAYASA DEĞİŞTİRMEK VE GÜNDEMİ ELE ALMAK"
"Niyet anayasa değiştirmek. Bir yandan gündemi ele almak. Biz 'Asgari ücrete zam' diyoruz, emekli konuşuyoruz, sendikal mücadelelere destek veriyoruz, yoksulluk konuşuyoruz. 'Aman' dediler, 'Anketlerde bunlar yukarıda, CHP birinci, biz geride, gündemi ele alalım'. Anayasa sisi hem gündemi ele alacak hem de Tayyip Bey'in gönlüne göre yeni bir anayasa yapacak."
"KONUŞULANI SÖYLEMEDİK, KONUŞULMAYANI İFŞA ETTİK"
"Tam o gündem kapandı, toplum hayat pahalılığı altında ezilirken bu sefer 3. Dünya Savaşı'nı konuşmaya, İsrail'in Türkiye'ye saldıracağını Meclis kürsüsünden söylemeye başladılar. Gördük ki kapalı oturumda hiçbir şey konuşulmadı. Konuşulanı söylemedik, konuşulmayanı ifşa ettik. Korkuyu örgütlemek için yaptıklarını ifşa ettik. Kanun teklifi vardı. Savunma Sanayii Fonu. Hepimizden 60 milyar toplayacaktı. Bütçe var, koy lazımsa. Maskelerini düşürdük. O sırada TUSAŞ'a yapılan hain terör saldırsının hangi algıyı pekiştirdiğini ve örgütün hangi amaca hizmet etttiğini de aklımızda tutalım. PKK'nın bu eylemi kime yarıyor, bunu not edelim."
SÖYLEDİKLERİ ŞUYMUŞ: "KÜRT SORUNU YOKTUR, KÜRK SORUNU VARDIR"
"Bahçeli önce el sıkıştı. Sonra Öcalan'ı kendi konuştuğu kürsüye davet etti. Erdoğan, Bahçeli'yi övgü dolu sözlerle sahiplendi. Yani bu projenin fikir ayrılığı olmaksızın hazırlandığını netleştirdi. Bugün de Bahçeli, 'Sözümün arkasındayım' dedi. Esas ağzındaki baklayı çıkarıyor. 'Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Sayın Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, bize göre tek seçenektir' diyor Bahçeli. 'Bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir' diyor. Söyledikleri şuymuş: Kürt sorunu yoktur, kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın kürk sorunu. Ne Kürt ne Alevi ne Sünni… Bunların dost kaygısı, dostluk projesi, dost sorunu yoktur, Erdoğan'ın post sorunu vardır. Postunu bırakmak istememektedir."
"ERDOĞAN BİR KEZ DAHA ADAY OLABİLSİN DİYE…"
"O kadar ki sırf Erdoğan, geçmişte 'Balda tuz bulunmaz, bir tek senden Cumhurbaşkanı olmaz' dediği Erdoğan bir kez daha aday olabilsin, bir kez daha seçilsin diye anayasa değiştirmekten, bunun için de gerekirse Abdullah Öcalan'ı Meclise getirmekten bahsetmektedir."
"ÇÖZÜM ADRESİ MECLİSTİR"
"Kürt sorununun var olduğunu, çözüm adresinin Meclis olduğunu, ancak toplumsal mutabakatla bunun sağlanabileceğini söylüyoruz. Şehit ailelerinin yüzüne bakamayacağımız hiçbir şey yapmadan bu sorunu çözeceğiz."
"ESENYURT'A ÜZÜLECEKSEN MARDİN'E DE ÜZÜLECEKSİN"
"Bu sürecin tuzaklarla dolu bir süreç olduğunu bilelim. İşte Esenyurt'ta yaşananlar. Kurduğu hiçbir tuzaktan sonuç alamayan iktidar, Türkiye'nin en büyük ilçesine kayyım atadı. Yerel seçimlerde birinci parti olan partiye kayyım atama cesareti gösteriyorlar. Esenyurt üzerinden İstanbul'u, İstanbul üzerinden Türkiye'yi kuşatmaya, milletin seçme hakkına el uzatmaya tenezzül ediyorlar. Bunu maalesef FETÖ yöntemleriyle yapıyorlar. Esenyurt'a üzülüyorsan Mardin'e de üzüleceksin. Mardin'e üzülüyorsan Esenyurt'a da üzüleceksin."