Otomotivciler, ‘öngörülmesi zor ve belirsizliklerle dolu’ bir yıl olarak tanımladıkları 2023’ü en az hasarla kapatmak için kredi musluklarının açılmasını bekledikleri ilk yarıya odaklanacak. Seçim sonrasından umudu kesen markalar, araç siparişinden, yatırıma kadar önceliği ilk yarıya verecek.
Otomotivciler, küresel ekonomideki yavaşlama ve yüksek enflasyon nedeniyle 2022’yi, yılın başında belirledikleri üretim ve ihracat hedeflerinin gerisinde kapatmaya hazırlanırken, 2023’ün belirsizliklerle dolu, çok daha zor bir yıl olacağını öngörüyor. En büyük ihracat pazarlarındaki daralma nedeniyle gelecek yıl iç pazarın her zamankinden daha önemli olacağını vurgulayan sektör temsilcileri, satışları artıracak tek olumlu sinyali ise seçime kadar süreceği öngörülen parasal genişleme politikasında görüyor. Bu dönemde açılacak kredi musluklarının talebi kısmen artırması bekliyor.
Ekonomim.com'da Aysel Yücel'in haberinde görüşlerine yer verilen Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, savaşın gölgesinde geçen 2022’nin, en önemli ihraç pazarı olan Avrupa’da ve küresel seviyede etki yaratan birçok zorlu etkiyi eş zamanlı yaşattığı bir yıl olduğunu hatırlatarak, "Küresel tedarik zinciri sorunları, dünya genelinde artış gösteren enflasyon ve savaş sebebiyle daha da çetinleşen ticaret ortamı nedeniyle 2023, öngörülmesi zor, belirsizliklerle dolu bir yıl olacak" dedi.
Cengiz Eroldu, otomotiv sanayisinin sürdürülebilirliği açısından gelecek yıl iç pazarın her zamankinden daha önemli olacağını vurgulayarak, “Küresel ticaret ortamında etki alanımız dışında olan birçok konu var. Küresel raporlar önümüzdeki birkaç yılın da zorlu olacağını öngörüyor. Burada önemli gördüğümüz husus, kendi etki alanımızda olan ülkemizin ekonomi ve dış ticaret politikalarının sanayi faaliyetlerini koruyacak yapıda şekillendirilmesi. Bu dönemi en iyi şekilde geçirmemiz için iç pazarın potansiyelini ortaya çıkaracak ortamın sağlanması önemli” açıklamasını yaptı.
İç pazarı bekleyen riskler
2022 yılında, enflasyonist baskı ve artan fiyatların yanı sıra otomotiv satışlarını frenleyen en önemli etkenlerden biri; krediye erişimde yaşanan zorluklar oldu.
Hükümetin parasal sıkılaşma politikası kapsamında otomotivde krediye erişim hiç olmadığı kadar zorlaştı. Kredi başvurularında ret oranlarında rekor atışlar oldu. Sektörün 2023 yılı içinse neredeyse tek umutlu olduğu konu bu. Birçok otomotiv sektör yetkilisi özellikle 2023’ün ilk yarısında seçime kadar genişlemeci para politikası uygulanacağını ve kredi musluklarının açılacağını öngörüyor.
Seçim sonrasına denk gelen ikinci yarıdan umudunu kesen markalar, gelecek yılı daha az kayıpla atlatmak için üretimden tedarike, pazarlama bütçesinden yatırıma kadar ilk yarıya odaklanacak. Diğer yandan, Türkiye’de faaliyet gösteren bazı uluslararası otomotiv tedarikçileri de seçimin ardından yılın ikinci yarısında oluşacak belirsizlik ortamı ve parasal sıkılaşma nedeniyle global merkezlerinden daha az pazarlama ve yatırım bütçesi alabilecekleri endişesiyle bu konuda önceliği ilk çeyreğe vermiş durumda.
'Fiyatlar yükselme eğiliminde olacak'
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt, gelecek yıl enflasyonist baskı ve maliyet artışlarının talebi baskılamaya devam edeceğini öngörürken, seçim öncesinde krediye erişim konusunda bir rahatlama beklediklerini ifade etti.
2022’de, üretim maliyetlerindeki artış ve kurdaki hareketlilik nedeniyle fiyatlar önceki yıla oranla yüzde 70’in üzerinde yükselmişti. ODMD Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt, “Dünya genelinde bir enflasyon var. Bu enflasyon enerji başta olmak üzere maliyetlere yansıyor. Dolayısıyla bir süredir üretici firmalar otomobillere Euro bazlı zam yapıyor. Şu anki seyir devam ederse bize gelen otomobillerin fiyatı döviz bazında artmaya devam edecek gibi görünüyor. Euro kuru da bu dönmede artmaya devam ederse o zaman yukarıya doğru meyilli fiyatların daha da yükseleceği yönünde endişemiz var” dedi.
Bozkurt, Türkiye’de vergi yükünden dolayı fiyatların çarpan etkisi ile küreselden daha hızlı yükseldiğine dikkat çekti. Bozkurt, Türkiye’de otomobil fiyatlarının düşmesinin ancak vergilerde bir düzenleme yapılması, döviz kurunun aşağı inmesi ve enflasyonun düşmesi ile mümkün olabileceğini vurgulayarak, "Bu konulardaki gelişmeler biraz aleyhimize işliyor. Fiyatların artış eğiliminde olması daha yüksek bir ihtimal" dedi.
Araç bulunurluk sorunu sürecek
Ali Haydar Bozkurt, 2022 yılında yaklaşık iki yıldır devam eden çip krizinin üzerine bir de hammadde sorunları eklendiğini hatırlatarak, "Bazı hammaddelerde sorun devam ediyor. Çip krizi ile ilgili bazı ilave yatırımlar var ama bunlar tam devreye girmiş değil. 2023’te de şu anda yaşadığımız çip ve hammaddede sorunlarının devam edeceği görünüyor. 2023’te de bulunurluk sorunu devam edecek gibi duruyor” dedi.
Otomotiv sektörü, Ocak 2022’de yılsonu için belirlenen üretim ve ihracat hedeflerini, çip krizinde negatif ayrışmanın son bulmasıyla mayıs ayında bir miktar yukarı yönlü revize etmişti. Daha sonra AB’deki resesyon beklentisi nedeniyle yılsonundaki hedefler yeniden ocak ayındaki rakamlara çekildi.
Ocak ayındaki 1,04 - 1,10 milyon adet ihracat ve 1,38 - 1,47 milyon adet üretim öngörüsü vardı. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Bugün itibariyle baktığımızda yılı kabaca 1 milyon adet ihracat ve 1,36 milyon adet üretim ile kapatmayı öngörüyoruz” dedi.
İhracatta 11 ayda parite kaynaklı 2.4 milyar dolar kayıp yaşayan sektör, 33 milyar dolar ihracat hedefini tutturamayacak. En iyi senaryoda yılsonunda 30.6 milyar dolar ihracat bekleniyor. Bu rakamı şimdiden yakalayan kimya sektörü 17 yıl sonra ilk kez otomotivi ihracat tahtından edecek.
Sektör, 2023 ihracat ve üretim hedeflerini henüz belirlemedi. Bu hedefler ocak ayında küresel piyasalardaki raporlara göre şekillenecek. İç pazarda 2022’nin ilk 11 ayında satışlar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,0 oranında azalarak 668 bin 63 adet olarak gerçekleşmişti.
Araç tedarikinin kısmen arttığı aralık ayında 100 bin ila 116 bin adet arasında satış olacağı öngörülüyor. Geçen yıl 737 bin 350 adet otomobil ve hafif ticari araç satışı öngörülmüştü. Sektör temsilcileri, vergi sisteminde (ÖTV) sürpriz bir değişiklik olmadığı takdirde gelecek yıl da 2022'ye paralel satış öngörüyor.