İzmir'de 30 Ekim 2020’de 117 yurttaşın hayatını kaybettiği depremde hasar alan evleri yıkılan depremzedeler, geçim derdi yaşıyor.
İzmir Depremzedeler Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, "20 ay geçti, dördüncü bayramdayız. Bayram gelmiş neyime. Vatandaşımız konutunu almış. Öderken depreme yakalanmış, evi yıkılmış. Şimdi oturduğu evin kirasını ve yıkılanın da kredisini ödüyor. Yapılacak evine de kredi ödeyecek. Çıkmazın içindeyiz" dedi. Depremzedeler ise "Hem olmayan evimin kredisini hem de kira ödüyorum. Geçinemiyorum" diye dert yandı.
İzmir depreminin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen hasar alan ve yıkılan evlerini yenileyemeyen depremzedeler hükümetten kredi müjdesi bekliyor. İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, evlerini yeniden yaptırabilmek için sıfır faizli, 2 yıl geri ödemesiz, 20 yıllık kredinin olmazsa olmaz olduğunu vurgularken, binlerce depremzedenin de ekonomik olarak zor günler geçirdiğini söyledi.
"5 BİN KİŞİNİN KREDİ İHTİYACI VAR"
Haydar Özkan, 2 bine yakın yurttaşın konut kredisi ödediği evini kaybettiğini ve şu an kirada oturduğunu belirterek, şunları söyledi:
"20 aydan beri çaresizliğimizi söylemediğimiz makam kalmadı. Sıkıntılarımızı madde madde herkese anlattık. Ana konumuz kredi. Kredinin 600 binin üzerinde olması da olmazsa olmaz. Çünkü inşası gereken konutlarımızın maliyetleri 800 bin liranın üzerine çıktı. Vatandaşımız konutunu almış. Öderken depreme yakalanmış, evi yıkılmış. Oturduğu evin kirasını ödüyor. Yıkılan evinin kredisini ödüyor. Yapılan evine de kredi ödeyecek. Çıkmazın içindeyiz şu anda. 400 bin liralık kentsel dönüşüm kredisinin 10 yıllık geri dönüşü yeni faiz oranlarına göre 9 bin lira. 5 bin lira geçmiş dönemden konutuna çektiği kredi var. 3 bin lira en iyi ortamla kira veriyor, toplam 17 bin lira. Bahsi geçen arkadaşlarımızın en iyi durumda olanının maaşı 9 bin lira. Ben emekli astsubay olarak kentsel dönüşüm kredisi müracaatında bulundum. '400 bin lira alamazsın, 250 bin lira verebiliriz' dediler. 15 bin lira gelirim olması lazım ki 400 bin liralık krediyi alabileyim. Bu tek kredi için geçerli. Şimdi bunu biz devletimize söylediğimizde bu konunun çok üzerine gitmediler. Ehemmiyetli görünmedi. Kredi müracaatları başlayınca geri dönüşler oluyor. Vatandaşlarımız 'Kredi çekemiyoruz' diyor. 3 bin civarında kredi talep formu oluşturuldu. Bizim şu anki öngörümüz 5 binin üzerinde kişinin kredi ihtiyacı var. Bunu alamazsak TOKİ'nin yaptığı, bireysel olarak müteahhitlere yaptırılacak ve kooperatif olarak yaptırılacak evlerin hiçbiri başlatılamaz."
"ZORAKİ GÖÇ MÜ İSTENİYOR"
Bayrama buruk girdiklerini dile getiren Özkan şöyle devam etti:
"20 ay geçti, dördüncü bayramdayız. Bayram gelmiş neyime. Evinde otururken depreme yakalanmış insanlar 20 aydır kira ödüyor. Konut bulamayanlar geçici süre için 2-3 aile olarak aynı evde oturanlar 20 aydır aynı evde. Babasının annesinin yanına gidenler memleketlerinden dönemediler. Acaba bu bölge boşalttırılmak mı isteniyor? Zoraki bir göç dalgası mı yapılmak isteniyor? Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyız. 1999 yılından beri deprem vergisi ödüyoruz. 20 aydır depremzede olduğumuz halde vergi halen 20 aydır deprem vergisi verirken bize kentsel dönüşümcü denmesi ağrımıza gidiyor. Ülkemiz vatandaşı olmayanlara parasız konut yapılması Türkiye için gururdur. Biz de İzmir'deki mağdur, masum insanlarız. Devletimize kırgınız. Bizim depremzede olduğunuz görülmek istenmiyor."
"HEM KREDİ HEM KİRA İLE ZORLANIYORUZ"
Bayraklı Manavkuyu Mahallesi Görkem Sitesi'ndeki binalarının orta hasarlı olarak yıkıldığını belirten Bilal Kumpas, şunları söyledi:
"10 yıldır aynı binada kiracıydık. Bir ay olmamıştı, tabi kredimiz başladı. Mecbur kiraya çıkmak zorunda kaldık. Kirayı bulmak zordu, fahiş fiyatlar vardı. Şu an daha da arttı. Hem kredimizi hem kirayı vermekte zorlanıyoruz. İki yıl önce ilk deprem olduğu anda girdim. O an avantajlıydı ama şu an aynı yerde 5 binden aşağı kira yok. 3 bine yakın kira ödüyorum. 13 bine yakın hem kira hem de yıkılan evimin kredisini ödüyorum. Özel sektörde çalışıyorum. Eşim de çalışıyor. İkimizden biri çalışmasa yapamayacaktık, yıkılan binamızın toprak bedelini satacaktık. O da kredimizin 4'te 1'ini karşılamayacaktı. Ekstra tüketici kredisi de çekerek geçinebiliyoruz. Bu evi ruhsatlı, yapı izinli aldık. Yıkıldıktan sonra karşımızda kimseyi bulamadık."
"EVİ YAPTIRMAMIZ İMKANSIZ"
İzmir Bozyaka'daki binalarının depremde hasar aldığını, AFAD tarafından mühürlendiğini ve yıkıldığını belirten Serkan Güleryüz, şunları söyledi:
"Şu an olmayan evimin kredisini hem de kira ödüyorum. Şu an 2 bin lira kira ödüyorum. Geçenlerde ev sahibi aradı, 'Sizin ev durumu ne oldu' dedi. Malum kiralar arttı. 'Halen bir şey yok' diye cevap verdim. Kentsel dönüşüm kredisine başvurdum. Bankadan ret geldi. Yıkılan binamız 7 katlı ve 14 daireydi. Altında da market vardı. Kendi çabalarımızla müteahhitle anlaştık, emsalden gelen daireleri ona verdik. Üstüne bizden 400 bin lira istedi. 1700 lira, olmayan evin kredisini ödüyorum. Bir de müteahhite para vermek için kredi çektim. Onun da 2 bin 700 lira ödemesi var. Maaşım da fena değil, 12 bin liraya yakın alıyorum. Mühendisim. Buna rağmen bankadan kredi için olumsuz yanıt geldi. Bu şartlarda evi yaptırmamız imkansız. Biz deprem mağdurlarına 20 yıl vadeli, 2 yıl ödemesiz kredi istiyoruz. "
"GEÇİNEMİYORUM, AİLEM YARDIM EDİYOR"
Adalet Mahallesi'ndeki evi deprem sonrası hasar aldığı için yıkılan Ömer Çıldır ise şöyle konuştu:
"Evi aldıktan 3 ay sonra deprem oldu. Sitemizdeki 4 blok da az hasarlı çıktı. Sonradan biri raporla orta hasarlıya çevrildi ve DASK ödeme yaptı. Diğer 3 bloktakilere ödeme yapılmadı. Şu an ben olmayan evimin kredisini ödüyorum, kiradayım ve 2 çocuk okutuyorum. Biri üniversitede, biri lisede. Eşim çalıştığı için ucu ucuna yetişmeye çalışıyoruz. Yıkılan evimizin yerine yeni bina yapmak istiyoruz. Aldığımız en iyi fiyat 500 bin lira. O da İZDEDA sayesinde aldığımız emsalden dolayı müteahhite verdiğimiz paydan dolayı fiyat düştü. 5316 lira kredi ödüyorum. 2 bin 500 lira kira ödüyorum. Bunun üzerine 400-500 bin lira kredi çekeceğim. Bu şartlarda hiçbir bankanın bana kredi vereceğini düşünmüyorum. Devletimizden, büyüklerimizden destek olmazsa evimizin arsa payını satıp gideceğiz. Geçinemiyorum, ailem yardım ediyor. Kredi çekiyoruz arada. Kira, olmayan evin kredisi, çocukların okul masrafı zorlanıyoruz. 20 yıl vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, düşük ya da gerekirse sıfır faizli kredi istiyoruz. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Mülteci kardeşlerimize evler yapılıyorsa ya da Somali'de kuyular açılıyorsa niye bize olmuyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak suç mu?"