Yeni Günaydın
Geri

ÖZEL: Maral Sarıoğlu: İyi Dağcı, Hayatta Kalan Dağcıdır!

22 yaşındaki Sarıoğlu ile son yılların gözde sporu dağcılık hakkında konuştuk...
ÖZEL: Maral Sarıoğlu: İyi Dağcı, Hayatta Kalan Dağcıdır!
Haberler / Spor
22 Ekim 2023 Pazar 11:00
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Maral Sarıoğlu: İyi dağcı, hayatta kalan dağcıdır

Dağcılık (Mountaineering) sporu adrenalin sporları arasında riski yüksek olan bir daldır. Dünya'da olduğu gibi ülkemizde de bu spor dalına son zamanlarda ilgi oldukça arttı. Dağcılık sporunu yaşamının en önemli parçalarından biri olarak tanımlayan İran asıllı Türk dağcı Maral Sarıoğlu, "İyi dağcı hayatta kalan dağcıdır" dedi. 22 yaşındaki Sarıoğlu ile son yılların gözde sporu dağcılık hakkında konuştuk...

Dağcılığa başladığınızdan beri hangi dağlara tırmandınız ve en yüksek hangi rakıma ulaştınız?

İlk tırmanışımı İran’da bulunan 5.671 metre Demavend Dağı zirvesine gerçekleştirdim. Aynı faaliyette yine İran’da bulunan 4.811 metre Sabalan Dağı’na zirve yaptım. Devam eden tırmanışlarımda da yüksekliğe kolay uyum sağladığımı ve dayanıklılığımı gördüm. Bu benim için ayrı bir motivasyon kaynağı oldu. Yurt içinde ve yurt dışında birçok tırmanışa katıldım...

Dağcılık sporunun olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?

 Dağcılık yarışması olmayan bir spordur. Başlamak için yürüyor olman yeterli. Dağcılık, dağda yapılan spordur. Kalacağın yeri sen belirliyorsun, yemeğini sen yapıyorsun, her türlü güvenliğini sen alıyorsun. Tehlikeli yere konuşlanırsan mahvolursun. Akşamları evinde oturup sabah sporuna gittiğin bir yer değil, tüm sporlara göre hayati açıdan ve sağlık açısından daha riskli spor. Göze aldığın riskler küçümsenecek riskler değil. Kendini sakatlama ve hatta öldürme ihtimalin var. Dikkatsizliğin ve risk alma kapasiten sadece seni değil ekip arkadaşlarını da tehlikeye atabilecek bir spordur. Dağda olmak arınma ve özgürlük zamanı. Her tırmanışta sınırlarımı öğrenip, limitlerimi gördükçe kendimi tanıyorum aslında. Kendi gücümle, güçsüzlüğümle, cesaretimle yeri geldiğinde korkularımla yüzleşiyorum. Dağcılık hem bireysel, hem ekip işidir. Paylaşmayı, arkadaşını gözetmeyi, bencillikten uzak olmayı öğretiyor. Dağda rakip yok, rakibin yine kendinsin. Eğitimleri aldıktan sonra, kendine ve eğitimine uygun seviyede, sağlığın elverdiği sürece dağlara tırmanış yapabiliyorsun. Dağda son sözü hep doğa söyler. Dağla savaşmamak, olumsuz koşullarda dönme kararı verebilmek ve ekipteki herkesin güvenliği için hırs yapmamak gerekiyor. Hırsın ve özgüven fazlalığı ortaya çıktığında dağ kazaları yaşanabiliyor.Bir tırmanışa hazırlanmak çok etkenli ve uzun bir süreç. Fiziksel antrenmanın yanı sıra, dağa gitme kararının verildiği andan itibaren psikolojik süreç de başlıyor. Tüm hazırlığımıza rağmen; olumsuz hava koşulları, dağın riskli durumu nedeniyle bazen tırmanışa hiç başlamadan dönebiliyoruz.

Bir kadın olarak, erkeklere uygun bir spor olarak algılanan dağcılık ile ilgilenirken herhangi bir engelle karşılaştınız mı?

Dağcılıkta başarılı ya da başarısız olmanın kriteri ve standartları olmadığı gibi, dağ cinsiyet sormaz, çetele tutmaz. Dağcılık kazanma ve kaybetme, başarı ve başarısızlık konusunda kendi değerlerini oluşturmuştur. Bunun temelinde de dağcılık yapan bireyin dağla arasında oluşan ilişkisi vardır. Çoğu yurt dışı tırmanışımızda tek kadın bendim. Gerek ekip arkadaşlarım, gerekse tırmanışlarda tanıştığım dağcılar arasında ayrımcılığı düşündürecek bir tavırla karşılaşmadım. Dağcılık fiziksel gücün ön planda olması nedeniyle daha çok erkeklere uygun bir spor olarak algılanıyor. Ben cinsiyetten öte dayanıklılık, fiziksel güç, mental güç, eğitim, ekip uyumu ve deneyim başarıyı getiriyor diye düşünüyorum

YENİ GÜNAYDIN / ÖZLEM UÇAR

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNDEM EKONOMİ POLİTİKA DÜNYA MEDYA SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SAĞLIK MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİK YAŞAM BUGÜN NEYE ZAM GELDİ DİKKAT! İLGİNÇ HABERLER
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Yeni Günaydın