2010’da 6.0 büyüklüğündeki Elazığ depremini 4 gün önce tespit ederek sitesinde yayınlayan arama, kurtarma ve deprem uzmanı Oksal Erev, 6.5 büyüklüğündeki Gökçeada depreminin yerini de yaklaşık 20 saat önce bilmişti.
Oksal Erev, "Ülkenin 1. derece deprem kuşağında olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Peki bütün bu bilgiler dahilinde bizler ne tür önlemler alıyoruz, yerel yönetimler ne tür önlemler alınmakta ve en önemlisi hükümetin çalışmaları nelerdir" derken sözlerine şöyle devam etti: Erev, "Ülkenin 1. derece deprem kuşağında olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Peki bütün bu bilgiler dahilinde bizler ne tür önlemler alıyoruz, yerel yönetimler ne tür önlemler alınmakta ve en önemlisi hükümetin çalışmaları nelerdir? Hafızalarda iz bırakan iki büyük felaket yaşadı bu ülkede. Gölcük depremi ve Kahramanmaraş merkezli ve bölgeyi neredeyse tamamını etkileyen de depremlerdi bunlar. Yapılar, zemin kanunlar benim uzmanlık alanım değil bu yüzden o konulara hiç değinmeyeceğim. Benim uzmanı olduğum alan sio2 yani kuvarsın sıkışması ile meydana gelen değişimleri izleyerek depremi önceden tahmin etmek ve yetkililere bildirmek.
UYARILARIM DİKKATE ALINMADI
Uzun yıllar bir üniversitenin araştırma projesinde bu konu hakkında çalıştım. Bu yıllar içinde yıkıcı tüm depremleri tespit ettim ve bunların içinden özellikle bir tanesini deprem daha gerçekleşmeden hükümet yetkililerine bildirdim. Daha doğrusu uyardım. Ne oldu? Uyarım dikkate alınmadı ve bir çok vatandaşımızı kaybettik. Vermiş olduğum bilgiler doğrultusunda TBMM de soru önergesi verilmesinden tutun, uzun bir süre bu uyarım ve sonuçları gündemden düşmedi. Yıllarca kendi blog sayfamda ve sosyal medya sayfalarında olacak depremler ile ilgili önceden bilgi verdim. Bir tanesi bile şaşmadı ama hükümetten bir kişi bile gelip bu işi merak etmedi. Kısacası ülkemizde bilime veya bilimsel konudaki alışılagelmiş kalıpların dışına çıkan araştırmacılara kesinlikle önem verilmiyor.
DEPREMİ RANTA ÇEVİRMEK İSTİYORLAR
Bir de deprem gerçeğini ranta çevirmek isteyen kişiler çıktı bu süreç içinde. İlk başlarda sahte deprem ölçer cihazlar üretip kurumlara, belediyelere satan/satmak isteyen topluluklar çıktı ortaya. Bunların bir çoğunun önüne set çektim tek başıma. Ardında deprem tahmini yaptığını söyleyen bir takım insanlar türedi. Bu insanlar da halkın deprem korkusunu suistimal etmek için depremi haber veren adına bu halktan para topladılar. Sonuç? Koca bir sıfır...
GÖKOVA KÖRFEZİ DEPREM AÇISINDAN ÇOK RİSKLİ
Gelelim şu anlamsız soruya. Deprem ne zaman olacak? Nerede olacak? Marmara depremine ne kadar kaldı?
Bütün bunların cevabını vermek için önce verilerini kullandığım sistemin kurum ve yöneticileri olarak düzgün işletilmesi gereklidir. Bu ne yazık ki artık çok zor. Bu yüzden eskiden olduğu gibi %85 lik bir başarı kimse beklemesin benden. İlgilendiğim proje ne yazık ki benim görüşüme göre çok ciddi sabote edildi. Benim yıllar boyu yapmış olduğum gözleme dayanarak söyleyeceklerim; Gökova Körfezi, Helan yayının batı yönü gerçekten çok riskli bir bölge. Burada olacak büyük bir deprem karşı kıyıları ciddi şekilde etkileyecektir. Bunun dışında net bir yorum yapabilmem için belirttiğim gibi zamanında izlemiş olduğum cihazlara müdahale yapılmaması gereklidir.
DEPREMİN EN AZ YAŞANDIĞI İLLERE GÖÇ EDİN
Şunu unutmamak gereklidir. Tarih tekerrürden ibarettir. Deprem korkunuz ciddi durumlara ulaştı ise lütfen Kandilli'nin tarihsel depremler sayfasına bakın. Burada son 100 yılın tüm depremlerleri, iller, zamanı, büyüklüğü, yaralı ve ölü sayısı, hasar bilgileri bulunmakta. Bu illerin içinden Kahramanmaraş'ı çıkartın ve geriye kalan illerde yaşıyorsanız ya temel afet bilinci eğitimi / toplum afet bilinci eğitimi alın ya da depremin en az yaşandığı alanlara göç edin."
Seda DİKBAŞ 26 Mayıs 2024 Pazar 20:04
|