Saadet Partisi ve Gelecek Partisi, Millet İttifakı'nın "mütedeyyin kanadı" olarak seçimlerde milletvekili adaylarını Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinden gösterdi.
Sonuçta her iki parti, 10'ar milletvekilini parlamentoya gönderdi.
Ancak bu sayı, partilerin kendi gruplarını kurmalarına yetmiyor.
Seçimden hemen sonra yine milletvekili adaylarını CHP listelerinden gösteren Demokrasi ve Atılım Partisi'nin (DEVA) içinde yer aldığı bir "birleşme" süreci başladı.
Seçimlerde 15 milletvekili çıkaran DEVA, grup görüşmeleri sürecinde ortaya çıkan tablodan hoşnut kalmadı ve süreçten çekildi.
Saadet Partisi ile Gelecek Partisi, anlaştı. Saadet Partisi'nin logosu altında ortak grup kurmaya karar verildi.
20 vekilli yeni grup
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grup kurmak için 20 milletvekili gerekiyor.
Saadet ve Gelecek partilerinin toplam milletvekili sayısı da 20.
Dolayısıyla herhangi bir durumda tek bir milletvekilinin dahi eksilmesi grubu ortadan kaldırıyor.
"Mütedeyyin kitlelerde olumlu etki yapacak, işaretlerini şimdiden görüyoruz"
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, bu sürecin her iki partinin de ortak iradesiyle şekillendiğini belirtti.
"Süreci yürütürken temel hedefimiz yasama faaliyetlerinde aktör olup milletimizin beklentilerine yanıt vermekti" diyen Kaya, sürecin kolay olmadığını da kabul ediyor.
"Ancak sonuçta önemli bir tablo ortaya çıktı" ifadelerini kullanan Kaya, "Yarın sorun olur denilen ne varsa müzakerelerde gündeme geldi ve partiler arasında masaya yatırıldı. Zaten Gelecek Partili arkadaşlarımızla yakın hukukumuz var. Sayın Davutoğlu ile Genel Başkanımızın yıllara dayanan dostluğu var. İletişim kanallarımız hep açık" dedi.
TBMM'deki ortak grubun iktidara uzak mütedeyyin kitlelerde olumlu etki yapacağını kaydeden Kaya, "Bunun işaretlerini şimdiden görmeye başladık. İktidarın politikalarından rahatsız olan ama kendine güçlü alternatif göremeyen kitle büyük bir arayış içinde. Seçimlerde istemeyerek iktidarı destekleyenler var. Biz, doğruya 'doğru', yanlışa 'yanlış' diyen bir anlayışla, hem birbirimizin hem milletin hukukunu korumak hem de parlamentoda doğru muhalefet yaparak insanlara umut olmak istiyoruz" diye konuştu.
Gazeteci-yazar Ahmet Taşgetiren, geçmişten bu yana "AK Parti'ye muhafazakâr bir muhalefet olmalı, bütün muhalefet soldan gelmemeli" diye bir düşüncesi olduğunu söyleyerek, ortak grubun mecliste alacağı tavra göre muhafazakâr camiada da karşılık bulacağını söyledi.
"Muhalefet irade çözülmesi yaşıyor, iki partinin birleşmesi önemli"
"Her iki partinin de birikimi var, geçirdiği süreçler var, Davutoğlu'nun bir hükümet tecrübesi var, Saadet oldukça derin bir gelenekten geliyor" diyen Taşgetiren, şunları söyledi:
"Ekonomi politikasında AK Parti kitlesinde de hoşnutsuzluğa yol açacağını düşünüyorum. Hem Saadet'in hem Gelecek'in içinde oldukça güçlü ekonomi kadroları var. Onların mecliste konuşması muhafazakâr camianın topluma vereceği imaj açısından sağlıklı olacak. Ayrıca İktidar için her şey meşru algısının muhafazakâr camianın asli misyonuna da zarar veriyor. Mısır'la 4 Temmuz'la büyükelçilikler karşılıklı olarak yeniden açıldı. 4 Temmuz, Mısır darbesinin yıldönümü. Bu nasıl gerçekleşti? Darbecilerden özür dilemek gibi bir tavrın yansıması olup olmadığının sorgulanması gerekiyor. Bunu hem Saadet hem de Gelecek kadrolarının yapacağını düşünüyorum. Şu an muhalefet irade çözülmesi yaşıyor gibi. Bu süreçte her iki partinin birleşme iradesi önemli."
"Muhasebe yapılmazsa seçenek olmaktan çıkacaklar"
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun, kuruluş aşamalarında hem DEVA hem de Gelecek partilerine büyük ümitler bağlandığına, AK Parti'den rahatsız olan, iktidara mesafe koyan seçmenler için bu partilerin bir adres olacağına yönelik öngörüler olduğunu hatırlatarak, "Ancak bu beklenti gerçekleşmedi. En önemli hata iki ayrı parti kurulmasıydı. İki ayrı parti olunca bir cazibe merkezi haline gelmedi ve siyasal ağırlık merkezi teşkil etmedi. Seçimlerden sonra bu durumu iki partinin gözetmesi gerekiyordu" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin oylarını düştüğünü ancak bu oyların DEVA ya da Gelecek'e gitmediğini söyleyen Coşkun, "AK Parti'den kopan oyların kısa vadede Gelecek ya da DEVA'ya gitmeyeceği de görünüyor. Bunun bir muhasebesinin yapılması, güçlü bir partiyle bir araya gelmeleri ve seçmene bir alternatif oluşturmaları gerekiyordu. Ancak olmadı" şeklinde konuştu.
"Saadet ve Gelecek ortak grubunun seçmen düzeyinde nasıl bir etki yapacağını bekleyip görmemiz gerekiyor" diyen Coşkun şunları kaydetti:
"Bir grup kurmanın avantajları var. Bunlar hem Saadet hem de Gelecek partilerine siyasal faaliyetlerini yürütmeleri bakımından katkı sağlayacak. Ancak burada bir organik birleşme yok. Grup kurma zorunluluğuna dayanan bir birleşme var. Dolayısıyla benim kast ettiğim ortak partiden farklı bir durum bu. Bu partilerin, seçimden çıkan tablonun muhasebesini yapmazlarsa, kısa vadede dindar seçmen açısından güçlü bir alternatif ve seçenek olamayacaklarını düşünüyorum. Önümüzde yerel seçimler de var. Eğer bu partiler herhangi bir varlık göstermezlerse seçmen açısından bu partilerin bir seçenek olma ihtimali tamamen ortadan kalkacak."
Independent Türkçe