Yeni Günaydın
Geri

Modern Dünyaya Bir Ahlak Öğretisi!

Amişler bunun en çarpıcı örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Modern Dünyaya Bir Ahlak Öğretisi!
Haberler / Yaşam
15 Ekim 2022 Cumartesi 15:00
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Ahlaki üstünlük ve merhametin yaşatıldığı topluluklar varlıklarını dünyadaki tüm değişimlere rağmen asırlarca sürdürebilir. Amişler bunun en çarpıcı örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Amişler; dünyanın en büyük askeri ve siyasi gücü olan Amerika Birleşik Devletleri içerisinde yaşayan ve kökleri Avrupa'daki reformist hareketlere dayanan bir mezheptir esasen. 

Bu sıra dışı dini topluluk adetleri, giyim kuşamları ve teknolojiye karşı katı tutumları nedeniyle modern dünyanın ilgisini cezbediyor. 

Sosyologlar ve siyasiler küreselleşen dünya ölçeğinde zaman içerisinde Amişler'in de geleneklerini terk ederek sisteme adapte olacağına dair yaptığı tüm öngörülerin yanlış çıkması bu topluluğu daha da gizemli bir hale getirmiştir. 

Amişler'in kökeni 1520'li yıllara değin uzanır. Bu tarikatın kurucusu ve isim babası Jacop Amman olarak kabul edilir.

1700'lü yılların başına kadar İsviçre'de Anabaptist bir hareket olarak varlıklarını Mennonitler'in içerisinde sürdürürler.

İşin ilginç yanlarından birisi Amişler, kilisenin katı tutumuna karşı reformist bir hareket olarak ortaya çıkmıştır.

Batı karasında yaşam hakkı ciddi tecavüzlere uğrayan Amişler, Jacop Amman öncülüğünde yenidünyanın umut kapısı olan ABD'ye göç eder.

ABD'de farklı vilayetlerde yurt tutunma arayışları sonucu Ohio Eyaleti, Amişlerin merkezi haline gelir. Nüfusları bugün hiç de azımsanmayacak şekilde 150 bine yakındır.

Amişler'in yaşam şekline fiilli tek müdahale ve zorlu ABD Sivil Savaşı sırasında olmuştur.

Avrupa'dan ABD'ye gelen Amişler'den önemli bir kısmı ülkenin zor şartları karşısında teslim olmuş ve diğer cemaatlerle kaynaşmıştır.

Amişler, devlet kontrolünden kaçınmak ve dış müdahalelere maruz kalmamak adına kendi kiliselerini inşa etmekten kaçınmış ve ibadetleri evlerinde yapmaya başlamışlardır. Bugün de ibadet yerleri evlerdir.

Zaten, siyasi bir anlam verilmemesi ve dikkatleri üzerlerine çekmemek adına çok küçük gruplar haline hareket ederler ve en güçlü organizasyonları ailedir.

Bir arada yaşayan Amişler'in büyük kısmının birbiriyle akrabalıkları bulunmaktadır. 

Kullandıkları dil ise şaşırtıcı ama Almanca lisanıdır.

 Amişler çoğunlukla tarım ile uğraşır. Yaptıkları işlerin tamamı doğaya bağlı zanaatlardır. 

Askerlik yapmadıkları gibi her türlü silahı ve militarist tavrı reddederler.

Otomobil yerine at arabası, elektrik yerine gaz yağı kullanırlar. 

Telefonu gündelik hayatta kullanmazlar; yalnızca hastalık ve kaza gibi acil durumlar sırasında yetkililere ulaşmak için bu aygıta başvurdukları biliniyor.

Amişler'in katı oldukları bir diğer konu eğitimdir. Devletin eğitim kurumlarının çocuklarını yozlaştırdığı ve ahlaklarını bozduğu düşüncesinden hareketle reddederler ve eğitimlerine de tıpkı ibadetleri gibi evlerinde gerçekleştirirler.

Kıyafet tercihleri sadedir. Onları dünyevileştirecek her şeyden kaçınmaya çalışırlar. 

Amişlerin hayatlarında uydukları tüm bu kurallar silsilesine Ordnung ismini verirler. 

Modern dünyanın bu eski halkı hakkında bilinen yanlışların başında evlilik meselesi gelir.

Hiçbir Amiş'in evlilik konusunda hür iradesine ipotek konulmaz ve akrabalar arası evliliğe hoş bakılmaz.

Tek ölçü; bir Amiş'in Amiş olarak kalabilmesi için yine bir Amiş ile evlenmesidir. 

Kadın ve erkeğin kesin hatlarla ayrıldığı bir haremlik-selamlık söz konusu değildir.

Birçok kadın ve erkek Amiş; sayısız organizasyonda bir arada bulunur ve kendi aralarında konuşmalarını engelleyecek bir yasak da yoktur.

Evlilik yaşı da yine hiç düşük değildir. Bugünün ortalaması dikkate alındığında bir yetişkin Amiş'in evlilik yaşı yirmi üzerinde olduğu bilinmektedir.

Evlilik öncesi bekâret hem erkek hem de kadın için hayati konulardan birisidir, bu kuralın çiğnenmesi durumunda toplum tarafından kınanır ve düğünleri gösterişsiz yapılır. 

Amişler'de kadın ve erkek eşit değildir. Bunun nedeni Hıristiyan Cemaatinin lideri Hz. İsa, ailenin de erkek olmasıdır.

Amişlere göre, kadın ve erkeğin toplumdaki rolü farklıdır; bu sebeple, kadın daha çok çocuğun eğitimi ile ilgilenir ve kocasına itaatkârdır.

Erkek de ailenin geçimi ve güvenliğinden sorumludur. Bu durum toplum yapısı içerisinde herhangi bir rahatsızlık oluşturmaz. 

Ordnung yasalarına göre kadınlar herhangi bir işte çalışmazlar; ama öğretmenlik vazifeleri bulunur.

Çocukların 8 yıl süren eğitimlerinden kadınlar sorumludur, resmi kurumlar bu eğitimleri ciddiye almasa da Amişler'i zorunlu eğitime tabi tutmaz. 

Amiş kadınları iffetine son derece önem verir. Başlarını siyah bir kep ve beyaz bir bone ile kapatırlar.

Bacakları ve göğüsleri mahrem olarak kabul edilip yabancı bir erkeğin görmesine müsaade etmezler.

Kadınların bu şekilde iffetlerini sakındıklarını düşündükleri kıyafet gibi dört yaşından itibaren başlar. 

Amişlerin savaşa ve silaha karşı öğretileri Avrupa'da bulundukları sırada Mennonitlerin bir kolu olmalarından ötürü gelir.

Osmanlı'nın Doğu Avrupa fetihleri sırasında Hıristiyan dünyasının toplu savaş seferberliği çağrılarını reddetmişlerdir.

Bilhassa Mohaç Savaşı coğrafi olarak onlara son derece yakın bir bölgede meydana gelmesine rağmen Türklere karşı askeri bir operasyonun parçası olmayı istememişlerdir. 

Sonrasında Osmanlı gerek Avrupa'daki reformist hareketleri lehine olması hasebiyle desteklemesi gerekse de Türklere karşı savaşmamış olması nedeniyle canlarına ve mallarına herhangi bir zarar vermemişlerdir. 

Amişlerin en sıra dışı tavırlarından birisi de hür iradeye olan saygılarıdır. Bir erkek Amiş, gencine belli bir yaşa geldiğinde şehre gidip her türlü kötü denemesi için müsaade edilir.

Uyuşturucu, seks ve alkok gibi kötülükleri deneyen gencin bu tecrübelerden sonra bir karar vermesi istenir.

Eğer ki bu hayattan memnunsa orada kalması beklenir, eğer topluluğa geri dönerse bir daha ayrılmaması beklenir.

Bu şekilde şehre giden gençlerin tamamı geri döner ve bir daha modern hayatın içerisine karşımayı istemez. 

Amişler'in güçlü ahlaki seviyesi ve merhametleri ABD halkının büyük çoğunluğu tarafından takdir ile karşılanır.

 Bu konu birçok Hollywood filmine de konu olur. Witness (1985), A Stoning in Fulham County (1988) ve Amish Grace (2010) bunlardan bazılarıdır.

Amish Grace (2010) ABD'nin vahşi modern ahlakı karşısında Amişlerin ahlaki üstünlüğünü ortaya koymaya çalışır.

Beş küçük Amiş kızını öldüren caninin intikamını almak yerine katilin de bir zamanlar çocuk olduğunu ve anne-babası olduğunu düşünen Amişler, caninin ailesinin acısını da film boyunca paylaşmaya çalışır.

Velhasılıkelam; modern dünyanın içerisinde teknolojiye karşı bir tutum takınan Amişleri geri kalmış bir toplum olarak nitelemek cahillik olur. Alet ve edevatın bilgisi toplumu daha gelişmiş yapmaz.

Ahlaki üstünlük ve merhametin yaşatıldığı topluluklar varlıklarını dünyadaki tüm değişimlere rağmen asırlarca sürdürebilir.

Amişler bunun en çarpıcı örneği olarak karşımıza çıkıyor.

 
 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNDEM EKONOMİ POLİTİKA DÜNYA MEDYA SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SAĞLIK MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİK YAŞAM BUGÜN NEYE ZAM GELDİ DİKKAT! İLGİNÇ HABERLER
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Yeni Günaydın