Martı, geçtiğimiz ay ‘trafik problemine çözüm’, ‘hava kirliliğini azaltmak’ ve ‘zamandan tasarruf etmek’ için uygulama kullanıcılarının aracındaki boş koltukları aynı yöne gitmekte oldukları kişilerle paylaşabilmesine imkan kılan ‘TAG’ platformunu duyurmuştu. Uygulamanın ‘hatır taşımacılığı’ olduğunu kaydeden şirket, platformu ücretsiz olarak açıklamıştı.
Özellikle ABD’de çok yaygın olan araba paylaşımı (carpooling), hava kirliliğini, karbon emisyonlarını, trafik sıkışıklığını ve park yeri ihtiyacını azaltırken aynı zamanda daha çevre dostu ve sürdürülebilir bir seyahat yöntemi olarak da biliniyor.
İstanbul Taksiciler Odası’nın Twitter hesabı üzerinden dört gün önce Martı’nın söz konusu uygulamasının ‘korsancılık’ olduğu iddia edilen bir tweet paylaşılmış, Eyüp Aksu’nun hesabı etiketlenerek “Yasal işlemler başlatılmıştır. Bütün resmi kurumlara iptali için gerekli girişimlerde bulunulmuştur” diye yazılmıştı.
Aksu, Facebook hesabından da aynı cümleleri kullanarak yargıya gittiklerini söylemiş ve Öktem’in AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in damadı olmasını “Ne yazık ki” diye yorumlamıştı
Bunun üzerine Martı CEO’su Oğuz Alper Öktem, bu ay içinde açtığı Twitter hesabından bir video yayınlayarak Aksu’nun hesabını etiketledi ve “Bu video bir ‘tehdide cevap’ videosudur! Sözlerim ne taksi emekçisi ne de plaka sahiplerine, yalnızca sanadır” diye yazdı.
‘İnsanlar taksi bulamadığı için karısını doğum için hastaneye götüremiyor‘
Öktem arabasının içinde çektiği videoda şunları söyledi:
“Bu söyleyeceklerim ne taksi plakası sahiplerine ne de taksi emekçilerine. Doğrudan İTEO başkanı Eyüp Aksu’ya. Sen beni tehdit edebilirsin. Geçen sene Libadiye’deki ofisime iki tane adamımı gönderdin. Ki o şirket Türkiye’nin gururu bir teknoloji devi. Türkiye’ye milyonlarca dolar yatırım getiriyor. New York borsasına açılan ilk şirket olacak, Türk bayrağını orada dalgalandıracak.
Hadi bunu da yaptın ama sen kimsenin ailesini tehdit edemezsin. O kırmızı çizgiyi geçemezsin. İstanbul sizin yüzünüzden mağdur. İnsanlar taksi bulamadığı için karısını doğum için hastaneye götüremiyor. Çocuklar taksi bulamadığı için ÖSS’yi kaçırıyorlar. Biz senin yarattığın bu hastalıklı sisteme çare olsun diye çevreci, kanuni, ekonomik, trafiği çözen bir şey yaratıyoruz. İnsanlar hatır taşımacılığı yapabilsinler diye bir teknolojik altyapı kuruyoruz, buna da taş koyuyorsun.
‘Sana kalsa insanlar eşleriyle dostlarıyla da arabaya binmesinler‘
Sana kalsa insanlar eşleriyle dostlarıyla da arabaya binmesinler. Bu carpool denen olay yıllardır yurtdışında var hatta ABD’de sol şeritten arabada tek kişi gidemezsin. Arabanda iki üç kişi varken sol şerite geçebilirsin. (Diken notu: Sadece belirli eyaletlerde, belirli yollar için geçerli bir kural.)
Bir de Twitter’dan veya kulağıma geliyor, ‘Adliyedeki savcılar istediğimizi yaparlar, istediğimiz kararı aldırırız’ gibi imalarlar insanları, savcıları, hakimleri töhmet altında bırakıyorsun. Sen adaletin üstünde değilsin, bunu yapma.
Taksi emekçisi kardeşim, günde 12 saat haftada yedi gün trafikte direksiyon sallıyorsun. Hiçbir sosyal güvencen ve mesain yok. Asgari ücret kazanmak için kendini paralıyorsun. Bu sistem adaletsiz bir sistem. Bu sistemi kuranların kimin olduğunu iyi bil. Emeği senden ama ekmeği başkası yiyor. Senin arkanda asıl ben varım. Bu olaydan sonra hele bu işin çözümü için bırak kariyerimi kellemi ortaya koydum, hodri meydan.”