Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın "Cumhurbaşkanımız bugün Sivas mitinginde bir açıklama yaptı. 'Bir grup kıvrak zekalı gencin hazırladığı kısa bir video. Bunun bir araya getirildiği unsurlar gerçek. Videonun kendisi bir kurgu fakat asıl mesele bu açıklamaları PKK kadroları yaptı mı, yapmadı mı? Sormamız gereken asıl soru bu" dedi.
Habertürk televizyon kanalında Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"Bir terör örgütü sizinle ilgili lehte açıklamalar yaptı. Doğal olarak rahatsız olursunuz" diyen Kalın şu açıklamada bulundu:
"Cumhurbaşkanımız bugün Sivas mitinginde bir açıklama yaptı. 'Bir grup kıvrak zekalı gencin hazırladığı kısa bir video. Bunun bir araya getirildiği unsurlar gerçek. Videonun kendisi bir kurgu fakat asıl mesele bu açıklamaları PKK kadroları yaptı mı, yapmadı mı? Sormamız gereken asıl soru bu.
1,5 aydır PKK kadroların ardı ardına sayın Kılıçdaroğlu'nun destek açıklamalarını biliyoruz. Bir terör örgütü sizinle ilgili lehte açıklamalar yaptı. Doğal olarak rahatsız olursunuz. Doğal olarak 'siz kimsiniz' dersiniz. 1. turda bunlarla ilgili bir şey duyduk mu biz? Sayın Kılıçdaroğlu'nun bundan rahatsızlık duyduğunu düşünüyorum ama bu konuda sessiz kalındı. Bunu birinci turda ifade etmesi gerekirdi ama şimdi ediyor.
O zaman HDP ile konuşsun bunu. Kamuoyunda böyle bir tablo var. İnsanlar da haklı olarak 'Bunların temsilcileri nasıl oluyor da bir adayla ilgili açıklama yapıyorlar, 28 Mayıs'ta zafer halayları çekeceğiz' diyorlar.
İbrahim Kalın, Sinan Oğan'ın Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yaptığı destek açıklamasıyla ilgili olarak ise "Sinan Bey, Cumhurbaşkanımıza desteği için teşekkür ediyorum. Pazartesi günü Cumhurbaşkanımıza destek açıklaması yaptı. Bundan dolayı memnuniyetimizi ifade ediyorum. Birey olarak da kendisinin Türkiye'nin geleceği için önemli bir karar verdiği kanaatindeyim" dedi.
Oğan'a linç başlatıldığını ifade eden Kalın "Bir siyasi aktör tercihin şu yönde, bu yönde yapabilir. Analiz edersiniz, katılırsınız, katılmazsınız. Ama bu linç kültürü çok acı bir şey. ATA İttifakı paydaşlarından sayın Ümit Özdağ farklı bir tercihte bulunabilir, saygı duyulması gerekir" şeklinde konuştu.
İbrahim Kalın'ın açıklamalarından diğer detaylarsa şöyle:
'Yeri geliyor Amerika ile karşı karşıya geliyoruz'
"PKK bu ülkenin başına bela olmuş örgüttür. Uluslararası taşeron örgüttür. Kendi başında ayakta duracak örgüt değildir. Biz bunlara ve arkalarındaki güçlere karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Bedel ödedik, bundan sonra da öderiz hiç sıkıntı yok. Bu bir milli birlik, beka meselesiyle siyasi meselelerin kenara konması ve birlik ve beraberlik içinde olması gerekir. Yeri geliyor Amerika ile karşı karşıya geliyoruz. Gelmekten de çekinmeyiz.
'1 hafta 10 gündür inanın kalbim ağrıyor'
İYİ Parti tabanının da bundan memnun olmadığını düşünüyorum. Benzer kaygıları paylaşan eminim başkaları da var. Bunu sadece propagandanın gücü diye izah ederseniz, Türk toplumunun çok önemli sosyolojik damarlarından birini ıskalamış olursunuz. Bir defa kendinize dönün ve kendinizi sigaya çekin. Hep mi halk kusurlu? 1 hafta 10 gündür inanın kalbim ağrıyor. Bazı yorumları görüyorum, milleti aşağılayan, seçmeni kusurlu gören, cahil, akılsız, yobaz şu bu diye değerlendirmelere yorumlara bakıyorum. Depremzedelere karşı tavırları gördük. İnanın çok ağrına gidiyor insanın.
'Sayın İnce'ye yapılanlar reva mı? Adamcağız hastaneye yattı'
Meral Hanım belki de haklıydı. İtiraz etmişti Kemal Bey'in adaylığına. PKK'nın bu kadar açık vermesi. FETÖ'nün kaset kumpası. Sayın İnce'ye yapılanlar reva mı? Adamcağız hastaneye yattı. Kendisi giderken '45 gündür bana yapılan kaset kumpas saldırılarını kenarda durup alkışlayan siyasetçiler' demişti. Herhalde bizi kast etmiyordu. Ruhen, manen yaşadığı yıpranmayı düşünebiliyor musunuz? Oradan medet umdular. Muhalefetin ekonomik vaatleri demek ki hiçbir karşılık bulmadı. Burada da Cumhur İttifakı'nın propagandası çok etkili oldu vs. PKK'nın yıllardır oynadığı oyun var. Kendi örgüt gündemini Kürtlerin talebi diye dayatır. Bazı aydınlarımız maalesef bunu gerçekmiş gibi satın alır.
Şu anda rejimle yürüyen mücadelelerde 'Suriye topraklarında gözümüz yok, sınır güvenliği meselemizdir' dedik. PYD ve YPG hangi bayrak altında olursa olsun bizim için açık hedeftir. Bu ulusal güvenliğimizle ilgili mesele. Biz PYD ve YPG'yi PKK'nın uzantısı olarak gördük. Kendi değerlendirmelerimiz çerçevesinde operasyonlar yapıyoruz oraya. HDP'nin zaten PKK'ya terör örgütü demediği hele hele PYD ve YPG'ye terör örgütü olarak bakmadığını biliyoruz. Biz ne zaman operasyon yaptıysak içerideki hedeflerden ses geldi. Bu bizim önümüzde açık, yakın ve reel bir tehdit. Seçim sürecinde sayın Kılıçdaroğlu'nun HDP ile yaptığı işbirliği neticesinde bence CHP'nin hassasiyetlerinin gerisine düştüğü, HDP yöneticilerini rahatsız etmemek adına kamuoyunun tatmin edici karar alamadığını düşünüyorum. Kendisi de son 1 haftadır tavrını değiştirmeye başladı. Birincu turda niye bu vurgu yoktu. CHP son tahlilde devleti bilen parti. Devletin bekasını, varlığını, meşruiyetini hedef alan terör örgütü konusunda CHP'nin başka türlü tavır almasını tahayyül edemem."