Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ukrayna’dan ilk tahıl gemisinin yarın yola çıkabileceğini söyledi.
Kalın, Kanal 7'de gündeme dair açıklamalarda bulundu. Tahıl anlaşmasıyla ilgili Kalın, şunları kaydetti:
Ukrayna tarafıyla sürekli temas halindeyiz. Ruslarla da görüşüyoruz. Gemiler Odessa limanından çıkmaya hazır hale geldi. Hangi koordinattan nasıl çıkacak, uluslararası karasularına girdiğinde, Türk kara sularına girdiğinde kim yükleyecek gibi detayları var. İlk geminin yarın sabah ihtimali yüksek görünüyor.
Maalesef savaş devam ediyor. Ukrayna haklı olarak "Anlaşmaya onay verdik ama savaş farklı cephelerde şiddetlenirse, esirler öldürülürse sevkiyat sıkışır" diyor.
Bunun emniyetini sağlamak için başka cepheleri sağlam tutmamız gerekiyor. Bundan sonraki seyrini takip etmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın liderlerle gerçekleştirdiği görüşmeler çok önemli.
Bütün dünyanın bu anlaşmayı alkışlaması yetmez. Başka alanlarda da desteklemesi gerekir. Tahıl sevkiyatı anlaşması başarıyla sonuçlanırsa barış müzakerelerinin başlaması imkansız değil.
Savaşı durdurma yönünde uluslararası toplum irade koymazsa 2-3 ay sonra yeniden savaşı konuşur oluruz. Eşzamanlı olarak rahatlama içerisinde olamayız. Yapılan tahıl anlaşmasını korumamız gerekiyor. Diplomatik girişimlerimiz bu çerçevede devam edecek.
Tahran'daki görüşmeler, Putin'le yapılan görüşmeler ve aynı zamanda Zelenski ile yapılan görüşmeler tahıl trafiğinin başlamasının nedenidir. Bu kadar görüşme olmasaydı bu sevkiyatı yapmak mümkün olmazdı. Hem batıya, hem Rusya'ya hem de Ukrayna tarafıyla diplomatik görüşmeler gerçekleştirebilen başka lider yok.
Ankara’nın dış politikadaki adımları
Mısır ile normalleşme sürecinin “biraz ağır” ilerlediğini ifade eden Kalın, Ankara’nın dış politikasına dair şu yorumu yaptı:
Biraz ağır gitmekle beraber ilerliyor. Bazen deniyor ki ne değişti? Haklı bir soru. Bunu anlatmak da lazım. Her birinin dosyası farklı. Suudilerle Kaşıkçı meselesinde. BAE ile İran meselesinden dolayı. İsrail'le Filistin'le yaşananlardan dolayı. Farklı gerekçelerle ilişkilerimiz daraldığı dönemler oldu. Ama ilelebet böyle devam edecek diye bir şey yok. Normalleşmenin ülkemizin faydasına olacağını gördüğümüz zaman adım atmaktan sarfı nazar etmedik. Biz her zaman bir adım önde olacağız. Bana uzatılan barış elini ben yumrukla karşılamam.