Salı günü yayımlanan yeni bir strateji belgesinde, Japonya'nın 2011'deki Fukuşima felaketinden sonraki 13 yıllık aranın ardından ulusal enerji ihtiyaçlarını karşılamak için nükleer enerji kullanımını artırmaya hazırlandığı bildirildi.
The Japan Times, enerji stratejisi taslağının ekonomik büyümeyi sürdürmek ve emisyonla mücadele etmek için nükleer ve yenilenebilir enerjinin "tam kapasiteyle" kullanılmasını amaçladığını aktardı.
Politika taslağı, bu hedefe ulaşmak için yeni nükleer reaktörlerin inşa edilmesini öneriyor.
Japonya'daki Fukuşima nükleer santrali, Mart 2011'de meydana gelen büyük deprem ve tsunami nedeniyle ağır hasar görerek bir dizi erimeye ve radyoaktif maddelerin açığa çıkmasına sebep olmuş ve Çernobil'den bu yana yaşanan en büyük nükleer felakete yol açmıştı. Felaketin ardından ülke tüm nükleer santrallerini kapatmıştı.
Nükleer felaket, Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Olay Ölçeği'nde (INES) en üst sıraya yerleşmiş ama radyasyona maruz kalmayla bağlantılı herhangi bir ölüm vakası hemen kayda geçmemişti.
Politika taslağında, nükleer enerjinin 2040 mali yılına kadar Japonya'nın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20'sini, yenilenebilir enerjininse yüzde 40 ila 50'sini karşılaması ve bu kaynaklardan elde edilen enerji kullanımının iki kattan fazla artırılması gerektiği belirtiliyor.
Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı verilerine göre 2023 itibarıyla nükleer enerji, ülkenin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 8,5'ini, yenilenebilir enerjiyse yüzde 23'e yakınını karşılıyor.
Politika taslağı, ayrıca hizmet dışı bırakılan santrallerin gelişmiş reaktörlerle değiştirilmesini öneriyor ve yeni nükleer santrallerin inşa edilmesi ya da mevcut santrallerin genişletilmesi için çağrı yapıyor.
Enerji alanındaki üst düzey yetkililer, yeni politikaya Japonya'nın "enerji arzındaki zayıflığının sürmesi" sebebiyle ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Ticaret Bakanlığı'na bağlı Doğal Kaynaklar ve Enerji Dairesi'nden Yoshifumi Murase, salı günkü açıklamasında "Ülkemizin hazır kaynakları yok ve yenilenebilir enerji kaynaklarının genişletilmesini sınırlandıran dağlık arazi ve derin suları nedeniyle de zorlayıcı coğrafi koşullara sahip" dedi.
Strateji taslağı, Fukuşima trajedisinden etkilenen aileler tarafından öfke ve kınamayla karşılandı.
Yerel yetkililer bazı bölgelerde birkaç hafta boyunca tahliye emri vermese de felaketten sonra belirlenen yasak bölgelerde binlerce insan evlerini terk etmişti.
Nükleer santralin 30 kilometre uzağında yaşayan ve felaketin ardından babasını kaybeden bir bölge sakini Suenaga, Asahi Shimbun adlı gazeteye "Politikayı değiştirmeden önce halen yapılması gereken şeyler var" dedi.
Felaket 25 binin üzerinde insanı yerinden etmişti ve 7 belediye için tahliye emirleri hâlâ yürürlükte.
Haberde, mağdur olan bir başka bölge sakini Hachisuka'nın şu sözlerine yer verildi:
Hâlâ evine dönemeyen insanlar varken felaket unutuluyor.