Olası bir depremde İstanbul'u bekleyen en kötü senaryolardan biri de şehrin içme suyu ihtiyacını sağlayan barajların yıkılması. Libya'da yaşanan felaket olası İstanbul depreminin barajlara etkisini bir kez daha gündeme getirdi.
Libya'nın Derne şehrinde sel ve fırtınayla birlikte iki barajın yıkılması felakete neden oldu. Binlerce kişi kaçacak fırsatı dahi bulamadan şehrin yarısı çamura gömüldü. Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, "Daniel" fırtınası sırasında Derne'deki 2 barajın çökmesiyle ilgili "acil soruşturma" açılmasını emretti. Sel felaketinde 6 bin kişinin öldüğünü, binlerce kişinin de kayıp olduğunu açıklamıştı.
Libya'da yaşanan felaket olası İstanbul depreminin barajlara etkisini bir kez daha gündeme getirdi. NTV'nin haberine göre, İSKİ Planlama ve Yatırım Dairesi Başkanı Yasemin Taşçı, İstanbul'daki barajların durumunu ve neler yapılması gerektiğini anlattı.
Hangi barajlar tehlikeli?
Yasemin Taşçı, "Büyükçekmece, Alibeyköy ve Ömerli daha tehlikeli. Bunlardaki güçlendirme çalışmalarına DSİ tarafından devam ediliyor. Pabuçdere ve Kazandere barajlarımızda da iyileştirme alternatiflerimiz hazırlandı. Bu barajların bir kısmı DSİ mülkiyetinde bir kısmı idaremiz mülyiketinde. İdaremizle DSİ arasında protokol imzalanarak alınması gereken güçlendirme proje çalışmaları başlatıldı" dedi.
Şu anda kuraklık nedeniyle su miktarı az bulunan ve olası bir depremde önündeki duvarın yıkılması halinde suyun doğrudan yerleşim yerlerine gideceği Alibeyköy barajıyla ilgili de konuşan Taşçı, "Yaklaşık bir buçuk iki saatlik taşın senaryosuyla baraj gövdesinin yıkılması durumunda taşkın haritaları belirlendi. Büyükçekmece'de baraj gövdesinin yıkılması denizle bağlantılı olduğu için çok sıkıntılı değil ama Alibeyköy'de yerleşim yerlerinde taşkın riski var. Can kaybı, mal kaybı bunun çok ciddi ekonomik boyutu da var. Yani bu bölgelerde yaşayanlar açısından risk daha yüksek" diye konuştu.