Yunanistan'daki Alexander Fleming Biyomedikal Bilimler Araştırma Merkezi'nden araştırmacılar, yalnızca insan soyuna ait 155 gen belirledi.
Uzmanlara göre bu, insanların evrimleşmeye devam ettiğinin göstergesi.
Modern insanlar sadece yaklaşık 7 milyon yıl önce şempanzelerden ayrıldı. Bu da halen evrimleşmekte olup olmadıklarını genetik düzeyinde belirlemeyi zorlaştırıyor.
Ancak 20 Aralık'ta hakemli bilimsel dergi Cell Reports'ta yayımlanan araştırmada insan DNA'sını küçük bölümlerinde kendiliğinden ortaya çıkan 155 yeni gen tanımladı.
İnsan genomunda ortaya çıkan yeni genler, "DNA duplikasyonu" adı verilen bir süreçle (halihazırda içinde bir gen bulunan bir DNA bölgesinin herhangi bir şekilde çiftlenmesi) sonucunda da oluşabiliyor.
Ancak araştırmacılar söz konusu 155 gende duplikasyon işaretleri görülmediğini ve bunların yalnızca insana özgü, tamamen yeni genler olduğunu söylüyor.
Dahası, bu genlerden 44'ünün büyüme kusurlarıyla bağlantılı olabileceği belirtiliyor. Bunun yanı sıra, üç gen de müsküler distrofi, retinitis pigmentosa ve Alazami sendromu gibi rahatsızlıklarla işaret eden DNA belirteçleri içeriyor.
Evrimsel süreçlerin gen düzeyinde daha iyi anlaşılması, insana özgü bu tür hastalıklara ve bunların olası tedavilerine dair önemli ipuçları sunabilir.
Hastalıkların yanı sıra insandaki kalp dokusuyla ilişkili yeni bir gen de tepit edildi. Bu gen, gorilden ayrıldıktan hemen sonra insanlarda ve şempanzelerde ortaya çıkmıştı.
Ekibe göre bu durum, bir genin son derece hızlı evrimleşerek vücut için gerekli hale gelebileceğini gösteriyor.
Araştırmanın Nikolaos Vakirlis, "Bu mikrogenlerin neler yapabileceğini ve herhangi bir hastalıkla doğrudan ilgili olup olmadıklarını anlamak çok ilginç olacak" diyor. Ortak yazar Aoife McLysaght ise şöyle ekliyor:
Bu genleri göz ardı etmek kolay çünkü üzerinde çalışılması çok zor. Ancak onların dikkate alınması gerektiği giderek daha iyi anlaşılacak.
GÜNDEM
Sayfa başına git
