24 TV'de yayınlanan Arafta Sorular programında Star Gazetesi yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 'Allah muhafaza, ben ciddi ciddi endişe etmeye başladım. Yarın bir gün birileri, birilerine sadece etnik veya mezhep kimliğinden dolayı suikast planlayabilir mi? Ciddi ciddi endişeleniyorum.' dedi.
Sanatçıdan siyasetçiye, yazardan oyuncuya herkesin kendi arafını anlattığı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu oldu.
Elönü'nün sorularını cevaplayan Yapıcıoğlu'nun açıklamaları şöyle;
Tatlı bir yorgunluk var ama bu yorgunluk birilerine cevap yetiştirme yorgunluğu değil. Onlara cevap yetiştirme gibi bir çabamız da olmadı, çünkü saçmalıyorlar.
İnşallah bir gün HÜDA PAR iktidar olursa muhalefette okuduğunu anlayamayan, anlama özürlü olanlar için ücretsiz Türkçe kursları açacağız.
Birileri “HÜDA PAR’ın parti programından bir şeyler bulabilir miyiz?” diye, ellerinde merceklerle parti programımızı didikledi. Bir şey bulamayınca bazı yerleri çarpıtarak vatandaşa aktardılar.
Deprem zamanında, yaraların sarılması gereken bir zamanda ortalıkta görülmeyen ama bayramda oraya gitmiş birisine vatandaşın bir tepkisi var; “şimdi mi geliyorsunuz?” diye. Birileri de kalkıp bunu HÜDA PAR’a bağlıyor.
Açık ara farkla önde olduklarını iddia ediyorlardı. Fakat bir denge durumu da vardı. HÜDA PAR denkleme dahil olunca denge onların aleyhlerine bozuldu.
"BİZ İNSAN DÜŞMANI DEĞİLİZ"
Biz insan düşmanı değiliz, biz kadın düşmanı değiliz. Hatta tam tersi biz, “kadına düşmanlık edenlerin önüne aşılamaz engeller koymalıyız” diyoruz.
ABD askerinin burnu kanamasın diye 11 bin Kürt gencini öldürten adam (Salih Müslim), “Erdoğan gitmeli” derken kendi adına mı, yoksa 11 bin insanı menfaatleri uğruna öldürttüğü ABD adına mı konuşuyor? Takdir milletindir.
"ŞİMDİ KAYBEDECEKLER"
Kendilerinden çok eminlerdi, yüzde 65 oy alacaklardı. Şimdi kaybedecekler, biz neden kaybedeceklerini biliyoruz. İnsanlara tepeden bakan, Avrupa’dan beslenen, kendi milletine yabancı tiplerle karşı karşıyayız.
Şu anda Avrupa’da, İngiltere gibi muhafazakar bir toplumda bile Hristiyanların sayısı yüzde 50’nin altına düştü. Dünyanın dört bir tarafında İslami bir uyanış başlıyor.
Kılıçdaroğlu aday olduğunda belki birileri “Alevi’den aday mı olur?”, itiraz ederler diye beklenildi. “Bu olursa biz bunu kullanırız” sandılar. Fakat hiç kimse Kemal Bey’in mezhep kimliği üzerinden meseleye yaklaşmadı.
"CİDDİ ENDİŞE ETMEYE BAŞLADIM"
Allah muhafaza, ben ciddi ciddi endişe etmeye başladım. Yarın bir gün birileri, birilerine sadece etnik veya mezhep kimliğinden dolayı suikast planlayabilir mi? Ciddi ciddi endişeleniyorum.
Ben niye Alevi’ye düşman olacağım ki? Hatta bırakın herhangi bir mezhebi, başka bir inanca mensup bir insana ben neden düşmanlık yapayım ki? Benim muhatabım bütün insanlardır.
Birisine il başkanlığı görevi vereceğim zaman Türk müdür, Kürt müdür, Arap mıdır veya hangi dili konuşuyor? Ben ona bakmam. O işin ehli midir, parti programındaki düşünceleri paylaşıyor mu? Evet. O zaman o benim kardeşimdir.
"MUTLAKA BUNUN HESABINI VERMELİ"
O olaylarda (6-8 Ekim) kimin zerre kadar dahili varsa mutlaka bunun hesabını vermeli. 6-8 Ekim katliamını yapanların bazıları mahkemeye çıktığında da söyledim, bunları sokağa salanlar da yaptıklarının hesabını vermeli.
6-8 Ekim’de 25 parti binamız saldırıya uğradı, kardeşlerimizi şehit ettiler. Yasin Börü bunun bilinenlerindendir. Sadece Diyarbakır değil, her tarafta saldırıya uğradık.
Daha önce de söyledim, şimdi de söylüyorum; eğer biz Pensilvanya’yı rahatsız etmişsek, eğer biz Kandil’i rahatsız etmişsek bundan memnuniyet duyarız.
"TEHDİTLERE PABUÇ BIRAKMAYIZ"
Bizi tehdit etmeleri bizi yolumuzdan döndüremeyecek. Biz tehditlere pabuç bırakmayız.
Mutlaka gençlerimize sahip çıkmalıyız. Gençlerimize ahlaklı insan olmayı, tarihini, kültürünü, inancını öğretmemiz lazım. Kadroları genç olan bir partiyiz. Adaylar içerisinde en yaşlısı benim.
Aileyle ilgili şöyle bir projemiz var; 25 yıl evli kalan kadına özellikle annelere emekli maaşı bağlanmalı, bunların primleri de kamu tarafından karşılanmalı diyoruz.
Kadına yönelik şiddetin altında yatan sebeplerin başında alkol geliyor. Ama alkol aleyhine bu insanların tek bir söz söylediğini duyamazsınız.