Gazeteci Terry Anderson Hayatını Kaybetti!

ABD’li gazeteci Terry Anderson, 21 Nisan Pazar günü 76 yaşında yaşamını yitirdi. Anderson, 1975-1990 yılları arasında devam eden Lübnan İç Savaşı sırasında rehin alınmış ve yaklaşık 7 yıl boyunca rehin tutulmuştu. Anderson’ın vefatını, kızı Sulome Anderson duyurdu. Babasının New York’taki Greenwood Lake bölgesinde bulunan evlerinde hayatını kaybettiğini açıklayan Sulome Anderson, ölüm sebebiyle ilgili bilgi vermedi.

Reuters haber ajansının aktardığına göre, ABD’nin Associated Press (AP) haber ajansının eski Orta Doğu muhabiri Terry Anderson, iç savaş döneminde Lübnan’da en uzun süre rehin tutulan Batılı olmuştu. ‘Rehine Krizi’ olarak tarihe geçen bu süre boyunca çoğunlukla elleri, ayakları ve gözleri bağlı bir şekilde tutulduğunu anlatan Anderson, Aralık 1991’de serbest bırakılmadan önce ‘neredeyse aklını kaybetmek üzere olduğunu’ söylemişti.

‘SADECE EN KÖTÜ DENEYİMİYLE HATIRLANMAK İSTEMEZDİ’

Sulome Anderson, açıklamasında ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Babam, rehin tutulduğu dönemden ötürü hayatında son derece büyük acılar çekmiş olsa da son yıllarda sessiz ve rahat bir sakinliğe kavuşmuştu. Onun sadece en kötü deneyimi ile hatırlanmayı değil, Vietnam Çocuk Fonu, Gazetecileri Koruma Komitesi, evsiz gaziler ve pek çok diğer inanılmaz dava için yaptığı insani yardım işleri ile de hatırlanmayı seçeceğini biliyorum.”

Anderson, 16 Mart 1985 tarihinde başkent Beyrut’ta tenis oynadıktan hemen sonra yeşil bir Mercedes’teki üç silahlı erkek tarafından kaçırılmıştı. Anderson’ın kaçırılmasını İran yanlısı İslami Cihad isimli grup üstlenmiş, İslami Cihad bunun ‘Amerikalılara karşı devam eden operasyonların bir parçası’ olduğunu savunmuştu. Grup, Kuveyt’teki ABD ve Fransa büyükelçiliklerine yönelik bombalı saldırılarla bağlantılı olarak tutuklanan kişilerin salıverilmesini talep etmişti. Anderson, bu süreçte 6 yıl, 9 ay rehin kalmıştı.

İç savaşın bitmesinin ardından 1991 yılında serbest bırakılan Anderson, kendisi kaçırıldıktan 3 ay sonra dünyaya gelen ve artık 6 yaşında olan kızını da ilk kez o zaman görmüştü.