İklim kriziyle mücadele etmek isteyen bir biyoteknoloji şirketi, ağaçların genetiğini havadaki karbonu daha iyi emebilecekleri şekilde değiştirdi.
Living Carbon adlı şirket, yıllar süren çalışmalardan sonra GDO'lu ağaçların ilk ekimini nihayet gerçekleştirdi.
Uzmanlar ağaçların doğal karbon depoları olduğunu söylüyor. Fotosentez yoluyla karbondioksiti havadan çekerek köklerinde, dallarında ve yapraklarında depoluyorlar.
Genellikle bir ağaç ne kadar büyükse o kadar fazla karbon depolayabilir. Ancak atmosferdeki karbon miktarı arttıkça Dünya hızla ısındığı için zaman çok önemli. Bir ağacın fideden tam olgunluğa erişmesi ise onlarca yıl sürüyor.
Living Carbon araştırmacıları, "Mümkün olan en kısa sürede yakalayabildiğimiz kadar karbon yakalamamız gerekiyor" diyor.
İklim değişikliğiyle mücadelede ağaçları daha iyi bir silah haline getirmek isteyen şirket, 2019'dan beri genetik mühendisliğini kullanmanın yollarını arıyor.
Öte yandan, nihayet ilk ürünler bu ay ABD'nin Georgia ve Pensilvanya eyaletlerinde ormanlık alanlara dikilmeye başlandı.
Ekilen ilk 60 bin fidan, muadillerinden daha fazla karbon yakalayabilen ve daha hızlı büyüyen kavak ağaçlarından oluşuyor. Şirket bu yıl sonuna kadar 4 milyon GDO'lu fidan dikmeyi planlıyor.
Sıcaklığa daha dirençliler
San Francisco merkezli şirket, kabak ve yeşil alglerden aldıkları genleri bir bakteriyle birlikte hibrit fidanlara ekledi.
Bu ince ayar, ağaçları fotosentezde daha verimli hale getirmek için tasarlandı ve ilk bulgular yöntemin işe yaradığını gösterdi.
Beş aylık bir deneme sırasında, GDO'lu kavakların muadillerinden daha hızlı büyüdüğü ve yer üstünde yüzde 53 daha fazla biyokütle topladığı görüldü.
Şirketin kurucu ortağı ve CEO'su Maddie Hall'a göre bu, yaklaşık yüzde 27 daha fazla karbon yakalamaya eşdeğer.
Hall, "Yakalanan ek karbonun ötesinde, terk edilmiş maden arazileri için hazırladığımız dikim projelerinde fidelerimizin yüzde 97'lik bir hayatta kalma oranına sahip olduğunu anladık" ifadelerini kullandı:
Ayrıca sıcaklıklara karşı artan bir direnç gördük.
The New York Times'a konuşan Hall, "Bunun imkansız olduğunu söyleyenler vardı" diye ekledi.
Öte yandan şimdiye dek yapılan çalışmaların laboratuvar ortamında gerçekleştiğini de hatırlamak gerekiyor.
Ağaçların deneylerdeki başarıyı gerçek dünyada da sergileyip sergilemeyeceğini zaman gösterecek.
Independent Türkçe, Free Think, The New York Times