AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan, 9. Yargı Paketi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Türk Medeni Kanunu'nda bazı düzenlemelere gidilecek olan paketle ilgili basına açıklama yapan AK Partili Güler, "Evlenen kadının soyadına ilişkin düzenleme getiriyoruz" dedi. Buna göre kadınlar evlenince sadece kendi soyadlarını kullanamayacak.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin Meclis Başkanlığı'na sunulduğunu bildirdi.
Teklifin TBMM Başkanlığı'na sunulduğunu bildiren Güler, 2002'den bugüne kadar aralıksız reform iradesini sürdürdüklerini belirtti.
Evlendikten sonra kadının soyadına ilişkin düzenleme
Güler, 20 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme içeren 9. Yargı Paketi'nin, 38 maddeden oluştuğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Evlenen kadının soyadına ilişkin düzenleme getiriyoruz. Kullanılacak soyadı nedeniyle aile bütünlüğünün zarar görmemesi ve çocukların olumsuz etkilenmemesi amacıyla kadınların evlenince eşlerinin soyadını alacağı ve isterlerse önceki soyadlarını da kullanabileceklerine yönelik düzenlemeyi hayata geçiyoruz. Anaya da baba ile çocuk arasındaki soybağının reddi için de dava açma hakkı teklifimizde yer alıyor. Ailenin huzur ve refahının korunması amacıyla baba olduğunu iddia eden üçüncü kişilerin soybağının reddi davası açabilmesi belirli kurallara tabi olarak teklifimizde yer alıyor. Evlat edinenlerin adlarının, evlatlığın ana ve baba adı olarak yazılabilmesine imkan sağlıyoruz."
Uzlaşma görüşmeleri sırasında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlara ilişkin tazminat davası açılabilmesine imkan sağlanacağını kaydeden Güler, arabuluculuk görüşmelerinin ilk toplantısına katılmayan tarafın yargılama giderlerinden sorumluluğuna ve lehlerine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin düzenleme yapılacağını vurguladı.
Güler, birden fazla baronun bulunduğu illerde, hepsinin o ildeki bütün insanların hizmetinde olduğu dikkate alınarak her 5 bin nüfus için tespit edilecek toplam puana göre barolara yeni imkanlar getirileceğini aktardı.
'Baskı ve tehdidin önüne geçmeyi amaçlıyoruz'
Bölge İdare Mahkemesi tarafından ilk kez verilen bazı kararlara karşı temyiz imkanı getirileceğini dile getiren Güler, "Teklifle, şikayete tabi hakaret suçu bakımından azami şikayet süresini yeniden belirliyoruz. Düzenlemeyle, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikayet süresinin, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yılı geçemeyeceğini kabul ediyoruz. Böylelikle, özellikle sosyal medya üzerinden uzun yıllar önce yapılan bazı paylaşımlar nedeniyle vatandaşlarımız üzerinde sonradan oluşacak baskı ve tehdidin önüne geçmeyi amaçlıyoruz" dedi.
Bazı art niyetli kişilerin toplumun hassasiyet duyduğu alanlara yönelik kasıtlı paylaşımlar yaptığının altını çizen Güler, buna ilişkin de düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Abdullah Güler, "Şunu özellikle ifade etmek gerekir ki bu düzenleme, asla kişiye hakaret edebilme özgürlüğü tanımamaktadır. Nitekim, bu şekilde işlenen hakaret suçunun 5 yıl içinde tekrar işlenmesi halinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmayacak ve bu suç bakımından kişi hakkında doğrudan kamu davası açılma imkanı da teklifimizde yer almaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki mağdurların hukuk mahkemelerinde tazminat davası açma ve tazminat elde etme imkanları bulunmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
Teklifte, arabuluculuğun etkinliğinin artırılmasına yönelik de düzenlemelerin bulunduğunu aktaran Güler, mesleğinde 20 yıl kıdeme sahip hukukçuların arabuluculuk eğitimi almak şartıyla sınavsız olarak arabulucu olabileceğini kaydetti.
Abdullah Güler, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavları'ndaki soru sayısının 100'den 120'ye çıkarılacağını bildirdi.
Sadece hukuk fakültesi mezunlarının uzlaştırmacı olacağını dile getiren Güler, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılan elektronik açık artırmalarla ilgili de düzenlemeler yapılacağını anlattı.
Güler, mahkemelerce şirketler hakkında kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, kayyumluk sisteminin daha profesyonel şekilde yürütülebilmesi için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun kayyum olarak atanmasına imkan veren düzenlemenin uygulama süresinin 5 yıl uzatılacağını söyledi.
Karayolları Trafik Kanunu uyarınca, sahipleri tarafından teslim alınmayan veya sahiplerine ulaşılamayan ve yediemin otoparklarında bulunan araçların satış usulünün kolaylaştırılacağını anlatan Güler, vakıfların yaşaması ve topluma sunacakları hizmetlerin devamı için de mazbut vakıfların, yargı harçlarından ve teminat gösterme zorunluluğundan muaf tutulmasının sağlanacağını sözlerine ekledi.
Abdullah Güler, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yapılması hedeflenen faaliyetlerin yüzde 71'inin gerçekleştirildiğine işaret etti.
Casuslukla ve zorlama hapisle ilgili düzenlemenin teklifte bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Güler, şu yanıtı verdi:
"Türk Ceza Kanunu'nun 339'uncu maddesinde yer alan 'casusluk suç' tanımı içerisinde bilgi ve belgenin dışında, teknolojinin geliştiği dönemlerde farklı faaliyet alanlarında casusluk faaliyetlerinin sürdürüldüğünü görüyoruz. Önümüzdeki dönemlerde yer alacaktır. Bir istihbarat örgütü adına ya da ülke adına, ülkemizde Türk Ceza Kanunu'nu ihlal eden değişik suçlar işlenebilmektedir. Bunun çerçevesinin daha somut, daha kesin deliller noktasında somut bir maddeye ulaştığı da önümüzdeki tekliflerimizde yer alacaktır. Mevcut kanun düzenlememizin yetersiz kaldığı, Türkiye'de suç işleyen kişi ve yapılarla etkin mücadele edilmesi gerekiyor. Bu suçların da işlenmesinin önüne geçilmesi gerekiyor. Zorlama hapis veya etki ajanlığı gibi kavramlar teklifimizde hiç yer almamıştı. Ne içerdiğini de halen öğrenmiş değiliz, hep böyle kavram kullanıldı. Keşke içerikten de bahsedilse. 'Bu başlıkta şöyle bir düzenleme' diye de bir öneri gelseydi de tartışsaydık."
Meclis'in çalışma takvimine yönelik soru üzerine Güler, ulaştırma alanında düzenlemeler içeren kanun teklifinin Genel Kurulda görüşüldüğünü anımsattı.
'Temmuzun üçüncü haftası gibi Meclis çalışmalarımızı tamamlamayı arzu ediyoruz'
Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin komisyon sürecinin başladığını ve bu teklifin de gelecek hafta Genel Kurul gündemine geleceğini aktaran Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İki kanun teklifimiz daha olacak. Tasarruf tedbirlerine yönelik genelge yayımlanmıştı. Onu destekleyecek mahiyette ve süresi tamamlanmış, Hazine ve Maliye Bakanlığımız açısından acil olan teknik maddelerimiz olacak. O teklifi de bu hafta vermeyi arzu ediyoruz. Hazırlığı yeni başlayan ama kamuoyunda teklif metniymiş gibi sunulan vergisel düzenlemelerle ilgili başlıklarımız olacak. Kamuoyunda, hiç bilmediğimiz, bizim gündemimizde olmayan 'bazı vergisel düzenlemeler geliyor' diye haber yapıldı. Bunu da üzülerek söylemek isterim, bizim gündemimizde bahsedilen o vergi düzenlemesi yer almadı. Kurumlar vergisi, gelir vergisi ve muafiyetler, istisnalar açısında arkadaşlarımız çalışma yapıyordu. Bu teklifi de önümüzdeki hafta tamamlayabilirsek temmuzun üçüncü haftası gibi muhalefetle de uzlaşmak suretiyle Meclis çalışmalarımızı tamamlamayı arzu ediyoruz."
Sahipsiz hayvanlarla ilgili teklif metninin çalışmalarının sürdüğünü belirten Güler, Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirloğlu'nun toplumun bazı kesimlerini dinlediğini dile getirdi.