Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Gazze'deki katliamlarını hatırlatarak "İnsan Hakları Örgütleri, Gazze'dekiler insan değil mi? Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek için daha ne bekliyorsunuz?" diye sordu. Erdoğan ayrıca İsrail'in saldırılarını yaydığı Lübnan'la ilgili de "Lübnan halkının ve hükümetinin de yanındayız." mesajı verdi.
BM 79. Genel Kurul Başkanı Kamerunlu Philemon Yong başkanlığında ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in konuşmasıyla açılan kurulda Türkiye'yi temsil eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarihi bir konuşma gerçekleştirdi.
"FİLİSTİNLİ ÇOCUKLARIN SOKAKTA OYNAMA HAKKI YOK MU?"
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Atılan bu tarihi adımın Filistin'in BM'ye giden yolda son dönemeç olmasını diliyorum. Filistin'i tanımayan devletleri de bir an önce tanımaya davet ediyorum.
Birileri rahatsız olsa da birileri şahsımızı hedef alacak olsa da insanlığın ortak kürsüsünde insanlık adına bazı gerçekleri konuşmak arzusundayım. Uluslararası barış ve güvenlik 5 ülkenin keyfine bırakılmamalı.
17 binden fazla çocuk İsrail'in bombalarının hedefi oldu. 172 gazeteci öldürüldü. Hayat kurtarmak için çalışan 500'ü aşkın sağlık görevlisi öldürüldü. Gazze halkının imdadına koşan insanı yardım personeli öldürüldü. Savaşta dahi dokunulmaması gereken 820 camiyi ve 3 kiliseyi vurdular. Hasta taşıyan 130'dan fazla ambulansı vurdular.
Gazze'de insanlık ve hakikat ölüyor. İnsanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları tek tek ölüyor. Açık açık soruyorum: İnsan Hakları Örgütleri, Gazze'dekiler Batı Şeria'dakiler insan değil mi? Filistinli çocukların sokakta oynama hakkı yok mu?
"SOYKIRIMIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN NE BEKLİYORSUNUZ?"
Bir de utanmadan tüm dünyaya, işte buradan bu kürsüden meydan okudular. İsrail'in hapishanelerinden sızan görüntüler nasıl bir zulümle karşı karşıya olduğumuzu çok net bir biçimde gösteriyor. İsrail'in saldırıları sonucunda Gazze çocuk ve kadın mezarlığı haline geldi.
Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze soykırmının önüne geçmek için ne bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını hiçe sayan katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Ey İsrail’e kayıtsız şartsız destek verenler, bu utancı daha ne kadar yaşayacaksınız?
"FİLİSTİN HALKININ DİRENİŞİ ASİLDİR"
İsrail yönetimi temel insan haklarını hiçe sayarak Filistin halkına etnik temizlik, apaçık bir soykırım uygulamakta, topraklarını işgal etmektedir. Filistinliler ise son derece haklı biçimde meşru direniş hakkını kullanmaktadır. Filistin halkının topraklarını işgal edenlere karşı direnişi asildir, onurludur, kahramancadır.
Canları pahasına vatanlarını savunan Filistinli kardeşlerimi yürekten selamlıyorum. Saldırıların tek nedeni bir avuç ülkenin İsrail’e olan desteğidir. Bu katliama açıkça ortak oluyorlar.
"NETANYAHU DA HİTLER GİBİ DURDURULMALI"
Mayıs ayından beri gidip gelen bir kağıt var. Hamas defalarca ateşkesi kabul etti ama İsrail hükümeti sürekli bir bahane bularak, müzakere ettiği muhtabını kalleşçe öldürererek barış istemediğini gösterdi.
Nasıl Hitler insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa Netanyahu da insanlığın ittifakıyla durdurulmalıdır.
Acil ateşkes sağlanmalı, rehine takası gerçekleşmelidir. İnsani yardımlar Gazze'ye ulaştırılmalıdır.
"LÜBNAN HALKININ YANINDAYIZ"
İsrail'in saldırılarını artırdığı Lübnan halkının ve hükümetinin de yanındayız.
41 bin insanı katledenler, talimatı verenden tetiği çekene kadar işledikleri suçların hesabını vermeden vicdanlar rahata kavuşamaz.
"AYŞENUR EZGİ KIZIMIZIN KANININ YERDE KALMAMASI İÇİN..."
İsrail askerleri tarafından başından vurulan Ayşenur Ezgi Eygi kızımızın da kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki mücadeleyi veriyoruz, vereceğiz.
İsrail halkına herhangi bir düşmanlığımız yoktur. Müslümanlığın hedef alınmasına nasıl karşıysak antisemitizme de karşıyız.
"SURİYE HALA İSTİKRARDAN UZAK"
Suriye hala istikrardan uzak. Gerçekçi diyalogdan yana olan tutumumuz sürüyor.
Ukrayna'daki savaş üçüncü yılını bitirirken, barışın tesisinden halen uzaktayız. Silahlanma yarışı hızlandıkça diplomasinin alanı giderek daralıyor. Yine bu süreçte Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni titizlikle uygulamaya devam edeceğiz.
"KKTC RESMEN TANINMALI"
KKTC resmen tanınmalı. Federasyon modeli geçerliliği yitirmiştir. Bugün uluslararası toplumu bir kez daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum.
Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artık son bulmalıdır.
Güçlü tarihi, kültürel ve beşeri bağlarımızın bulunduğu Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerinin korunması için Çin'le yakın diyalog halindeyiz.
15 Mart 2024'te kabul edilen karar tasarısının öngördüğü şekilde, en yakın zamanda BM'de 'İslamofobiyle Mücadele Özel Temsilcisi' atanmasını bekliyoruz.
OLİMPİYAT AÇILIŞI
Olimpiyat Oyunları açılışındaki rezalet tehlikeyi gösterdi. Açılış kutsala saygılı olan herkesi derinden yaralamıştır.
Cinsiyetsizleştirme meselesi bir tercihten ziyade, artık küresel bir dayatmaya, tam anlamıyla kutsala ve fıtrata karşı bir savaşa dönüşüyor."