Cumhur İttifakı'nın adayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV ve Star TV'nin ortak canlı yayınına katıldı.
11 ilde yıkıma yol açan depremlerde evleri yıkılanlar için yeni konutlar yapılacağını belirten Erdoğan, "Özellikle enkazların süratle kaldırılması ve diğer taraftan çadır kentler konteyner kentler bir diğer taraftan prefabrikler. Şimdi de yarın temel atmaya başlıyoruz. Bu kalıcı konutların, söz verdiğimiz gibi inşallah 1 yıl içinde bitirmeye Rabbim bizi muvaffak eylesin. Bu ölçüde bir yıkımın karşısında Türkiye'den daha hızlı refleks gösterecek, harekete geçecek bir ülke yok. Çünkü geçmişte de bunun imtihanlarını başarılı şekilde verdik" diye konuştu.
'1364 ŞÜPHELİDEN 302'Sİ TUTUKLANDI'
Depremde yıkılan binalarla ilgili soruşturmalar hakkındaki soru üzerine Erdoğan, "1364 şüpheli hakkında işlem başlatıldı. Bu arada 302 şüpheli tutuklandı ve 466 şüpheli adli kontrol altına alındı. 312 şüpheli hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Şüphelilerden 4'ünün yurt dışında olduğu, 64'ünün de öldüğü tespit edildi. Tutuklanan 302 kişiden 106'sı müteahhit, 163 kişi yapı sorumlusu, 15 şüpheli yapı sahibi ve 18 şüpheli de binada değişiklik yapan kişi. Adli kontrol altındaki 466 şüphelinin 85'i müteahhit, 294'ü yapı sorumlusu, 56'sı yapı sahibi ve 31'i de bina da değişiklik yapan kişiler. Sürecin her aşamasının yakın takipçisi olacağız" yanıtını verdi.
"Toplam 40 bin 104 afet konutu ve 6 bin 223 köy evinin de ihalesi yapıldı" diyen Erdoğan, "Böylelikle afet bölgelerinde toplamda 46 bin 327 afet konutu ve köy evinin yapım süreci başladı. İnşallah 11 ilimizde, 1 yıl içerisinde 319 bin, toplamda 650 bin konutu inşa ederek hak sahiplerine teslim edeceğiz. Yarın ziyaret edeceğimiz Kahramanmaraş'ta 8 bin 773 konutumuzun temelini Devlet Bey'le birlikte atacağız" ifadelerini kullandı.
'İSTANBUL'A GİRMENİN BİR BEDELİNİN OLMASI LAZIM'
İstanbul'un depreme hazır olup olmadığı sorulan Erdoğan, "Ben İstanbul çocuğuyum. Orada doğdum, büyüdüm. Yaklaşık 5 yıl İstanbul'un belediye başkanlığını yaptım. İstanbul'u iyi tanıyorum. Aşırı derece iddialı olmak yanlış olur. Depremin tehdit etmeyeceğiz hiçbir şehir olamaz. Ama felaket tellallığı yapmayı da doğru bulmuyorum. Fakat şunu söyleyeyim, İstanbul'un belediye başkanıyken benim İstanbul'a girişi vizeye tabi tutma diye bir tezim vardı. İstanbul'a böyle her gelen rahatlıkla girsin olamaz. İstanbul'a girmenin bir bedelinin olması lazım. Londra'ya giremezsiniz, belli kuralları var bu işin. Bunun sebebi nedir? Trafiktir. Oralarda araç, otoparklar şunlar bunlarla ilgili olarak belli yasaklar konulmuştur. Belediye başkanlığımda İstanbul'un nüfusu 8 milyondu. Ama şimdi nüfus 15 milyonu geçti. Bir de planlama noktasında İstanbul zannedildiği gibi planlanmadı, zannedildiği gibi planlar uygulamaya konulmadı. Çünkü kimse o planlara uymuyor" şeklinde konuştu.
'RANT TOPLAMA İŞİ MUHALEFET AİT'
Muhalefetin kentsel dönüşüm projelerini eleştirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu zamana kadar bir iddiamız vardı, belediye başkanlığından beri kentsel dönüşüm dedik. Bunları da büyük ölçüde hayata geçirdik. Fakat muhalefet çıktı, sağda solda kentsel dönüşümü rantsal dönüşüm diye tanımlamaya başladı. Çünkü işlerine gelmiyor. Rant toplama işi maalesef muhalefete ait. Bu işi onlar iyi beceriyorlar, başarıyorlar."
'FİKİRTEPE'DE KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ADETA YIRTINDIK'
"İstanbul'un meşhur yerlerinden birisi var, Fikirtepe. Biz Fikirtepe'de kentsel dönüşüm için adeta affınıza sığınıyorum yırtındık. Buradaki kentsel dönüşümü yeni yeni hayata geçirdik, o kadar sıkıntılar yaşadık. Aynı şekilde Üsküdar'ın Küplüce, Ferah Mahallesi'nde Yavuztürk'te muhteşem konutlar yaptık. Ama benim vatandaşım oranın belli kısmında çok direndi, yaptırtmadı. Hatta kendi oturduğum yeri de yıkıma tabi tutturdum ki bizi görsünler onlar da buna uysunlar diye Burhaniye'de. Şu anda oraları bir görseniz, oralardaki kentsel dönüşümün ne kadar güzel, hakikaten insanlara gurur, onur verici olduğunu görürsünüz.
'BİNALAR YAPILANA KADAR ÇİLEDEN ÇIKARIYORLAR'
"Bunlar 1 ay önce yolumu kestiler, 'Ya başkanım gel bizimkileri de yık'. Dedim ki, 'Ben size 1 sene önce söyledim. 1 sene önce bunları yapsaydık, sizin konutlar da aynen bu duruma gelecekti'. Bitenler var ama bitenlerin dışında hala devam eden inşaatlar var. Yapıldıktan sonra herkes 'Allah razı olsun' diyor da oraya kadar çok çok çileden çıkarıyorlar. Hatta ben bir gün, mahalle camimizin önünde toplandılar, cuma namazından sonra onlara hitap ettim, dedim ki, 'Ne olur şu binalarınızı yıkalım, kiranızı biz ödeyeceğiz, biz süratle bu yıkımları yapalım, korkuyorum yarın bir gün buralarda deprem olur, ondan sonra bunun hesabını kime soracaksınız? Gelip Erdoğan'a soracaksınız, beni bu durumda bırakmayın'. Hatta onların çekimleri var. Bu tür şeyleri halkımla yaşadım, yaşayarak geliyoruz. Maksat şimdiden tedbirlerimizi alalım. İnşallah CHP ve ortakları bu depremden ders çıkarmış olurlar da kentsel dönüşümün karşısında durmaktan vazgeçerler."
'ÜNİVERSİTELERDE ONLİNE SİSTEMİNE BİRAZ DAHA DEVAM EDECEĞİZ'
"YÖK'e gerekli talimatları verdik. YÖK de yüz yüze eğitimle alakalı, nasıl Covid-19 döneminde yaklaşık 2 sene sürdü, online sistemle işi götürdük. İnşallah böyle uzun süre olmayacak ama şu anda online sistemle biraz devam edelim. Şu anda yurtlarımız çok işimizi görüyor. Çünkü yurtlarda bir güven var. Osmaniye'deki yurda gittim, 2 bin 500 kişilik bir yurt, baktım vatandaşlarım yerleşmişler. Yemek her şey orada çıkıyor. Çocuklar için abur cubur da var, çocuklar gelip onlardan alıyorlar, herhangi bir ücret yok. Onlarla oturduk yemeğimizi yedik. Vatandaşla sohbetimde baktım onlarda da güven var. Şartlar elverişli olursa uzaktan eğitimle yüz yüze harmanlandığı hibrit öğretim seçeneği tabii ki değerlendirecektir. Bunun için depremzede vatandaşlarımızın güvenle ve huzurla barınacakları kapasitenin oluşturulması gerekiyor. Gereken adımların atılmasını sağlayacağız çünkü online eğitimle yüz yüze ile mukayese edilemez."
'İLKOKULDA KİTAP BULAMAZDIK, BUNLARI CHP YAŞATTI'
"Seçim döneminde her vatandaşımızın kapısını tek tek çalacağız. Milletim 20 yılda samimiyetimizi gördü bize inandı. 20 yılda eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda, dış politikada neler yaptık, bundan sonra neler yapacağız bunları vatandaşlarımıza anlatacağız. Bir hayali konuşmuyoruz, gerçekleştirdiklerimizi konuşuyoruz. Biz göreve geldiğimizde 6 bin 100 kilometre yol vardı bu yolu 29 bin kilometreye çıkardık. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'de 26 tane havalimanı vardı, şimdi 58. Eğitimde de attığımız adımlar, 78 üniversitemiz varken şimdi 208 üniversitemiz var. İlkokullarda çocuklar kitap bulamıyordu kitap. Kendimizden örnek verelim. Biz kitabımızı bulamazdık. Kırtasiyeci dükkanına gittiğimiz zaman bize 1 hafta 10 gün sonraya gün verirlerdi, ondan sonra gider defterimizi, kitabımızı alırdık. Bugünler kimin günleriydi, CHP'nin günleriydi. Onlar bize bunları yaşattı. Ama şimdi biz okullar açılırken sıraların üzerine bu kitapları koyuyoruz. Çocuklarımız okula başlarken kitaplarını önlerinde buluyor."
'BAY KEMAL'İN SSK GENEL MÜDÜRÜ OLDUĞU DÖNEMLERİ BİLİYORUZ'
"Hastaneler noktasında, sağlıkta bizler Sayın Kılıçdaroğlu'nun Bay Bay Kemal'in SSK'nın genel müdürü olduğu dönemleri biliyoruz. Rahmetli Savaş Ay'ın programında beyefendiyi gayet iyi anlatıyordu. Okmeydanı SSK'da affedersiniz ölüp de rehine alınanları anlatıyordu. Bunları yaşadık. Şimdi orası Prof. Dr. Cemil Taşçı Şehir Hastanesi oldu, biz yaptık. Nereden nereye? Biz şehir hastanelerinden bahsediyoruz, çıkıyor bay bay Kemal 'biz şehir hastaneleri yapamayacağız' diyor. Ankara'da, İstanbul'da şehir hastaneleri olmasaydı biz Covid'de ne yapardık? Biz büyükşehirlerin tamamına bu şehir hastanelerini yapacağız."
'BİZİM HANIM, AY SONUNDA BM'DE SUNUM YAPACAK'
"Sıfır atık konusunda Türkiye'nin örnek uygulamaları var. Bizim hanım bu ay sonu itibariyle Birleşmiş Milletler'de bir sunum yapacak. Bütün bunlar Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok çok önemli. Bir şeyler yapıldığı için bu davetleri alıyorsunuz. Türkiye'ye yaşattığımız her bir sessiz devrim niteliğinde yapısal reformları dile getirsem günler sürer. Ama anlatmakla bitmeyecek işler yaptı. Kimine Ayasofya derim, kimine Karabağ derim. Biz Ayasofya, Karabağ dediğimiz zaman anlayanlarla beraber yol yürüyoruz."
'HÜDA PAR'IN DESTEĞİNİ KIYMETLİ BULUYORUM'
"Cumhur İttifakı'nın 14 Mayıs'tan zaferle çıkacağından ittifak olarak hiç kuşkumuz yok. Cumhur İttifakı'nın yerli, milliliğin, samimiyetin adresi. Şu anda Cumhur İttifakı'nın içerisinde yer alan BBP, HÜDA PAR'la ilgili uydurma yaklaşımlar var. Biz ittifakımızın ilkelerinde zaten uyumlu olmuşuz. Uyum olmasa Cumhur İttifakı'nın içerisinde yol yürümeyiz. Şu anda HÜDA PAR'a yakıştırılmak üzere çirkinlikler var. HÜDAPAR bunları kabul etmiyor, bizim terörle hiçbir ilgimiz olmaz diyor, tamamen yerli ve milli yapı. HÜDA PAR Cumhur İttifakına desteğini önemli ve kıymetli buluyorum. Eğer Karabağ'da, Kızılelma'da buluşabiliyorsak, eğitim, sağlık, adalet, emniyette aynı istikamette buluşabiliyorsak bizim ayrı kalmamız diye bir şey yok. Süreç içerisinde takvimi ayne uygulayabiliyorsak kapımızı kapatmamız mümkün değil. Şurada fazla bir zaman kalmadı.
Yenilenmeye ve gençleşmeye en açık partiyiz. Arkadaşlarımın hemen hemen her birisini şu anda belli illere adaylar olarak görevlendirdik. Kabindeki 17 isim milletvekili adayı olacak. Yardımcım Fuat Oktay Ankara'dan aday olacak."