Yeni Günaydın
Geri

Empati Duygusundan Yoksun İnsanlar Felaketle Dalga Geçiyor!

Herkes kaybedilen canlar için üzülürken bazıları bu felaketle neden dalga geçiyor?
Empati Duygusundan Yoksun İnsanlar Felaketle Dalga Geçiyor!
Haberler / Yaşam
11 Şubat 2023 Cumartesi 09:10
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Ülke olarak zorlu ve acı dolu bir süreçten geçiyoruz. 85 milyon tek yürek olmuş halde, deprem bölgesine yardım etmeye çalışırken sayıları çok olmasa da bazıları bu durumu eğlenceye çevirmiş durumda. Herkes kaybedilen canlar için üzülürken bazıları bu felaketle neden dalga geçiyor?

Türkiye, tarihinin en büyük deprem ve yıkımlarından birini yaşadı. Tüm ülke tek yürek olmuş, bölgedekilerin yaralarını bir nebze olsun sarmaya çalışıyor. Arama-kurtarma ekipleri gecesini gündüzüne katıp enkazlardan insan kurtarmak için çabalarken, bölgeye gidemeyenler ise eşya, gıda, kan bağışı gibi yardımlarla desteklerini eksik etmiyor.

Ancak her felaket döneminde olduğu gibi Kahramanmaraş depreminde de bazı insanlar var ki dünyanın kayıtsız kalamadığı, yardım için seferber olduğu bu felaketle dalga geçiyor. Enkaz altındakileri arayıp dalga geçenler de var, deprem bölgesine topuklu ayakkabı ya da mayo gönderenler de…

‘GELEN YARDIMLAR ARASINDAN KULLANILMIŞ İÇ ÇAMAŞIRI AYIKLADIM’

Deprem bölgesinde gıda ve kıyafet en önemli ihtiyaçlardan. Nitekim yardım toplama merkezlerine koliler dolusu giysi gönderiliyor. Ancak belediyelerin ve yardım kuruluşlarının topladığı bu yardımlar arasından bazen öyle şeyler çıkıyor ki, insan hayret ediyor. Sırf dalga geçmek adına deprem bölgesine abiye kıyafet, takma kirpik, makyaj malzemeleri, saten gecelikler,topuklu ayakkabı hatta kullanılmış iç çamaşırı bile gönderen var.

Beyoğlu Belediyesi’nin yardım toplama alanlarından biri olan Hasköy Kültür Merkezi’nde gönüllü olarak çalışan Şebnem Y. gözlemlerini şöyle özetledi:

“Öncelikle şunu söylemeliyim ki gelen yardımın haddi hesabı yok. İnsanlar tüm imkanları ile seferber olmuş durumdalar. Fakat işin bir de hiç hoş olmayan kısmı var. İnsanlar yardım etmek istiyor fakat bir kısmı gerçekten nasıl yapılacağını bilmiyor. Evinde kullanılmayan ne kadar eşya, kıyafet varsa poşetlere doldurup alana getiren çok sayıda insan var. Bu da gereksiz kalabalığa ve hiç ihtiyaç duyulmayan eşyaların ayrılması için mesai harcanmasına sebep oluyor.

Gelen poşetler arasından çok sayıda kullanılmış iç çamaşırı ayıkladım. Çocuklarının giymediği kısa kollu yazlık kıyafetleri getirenlerin sayısı da çok fazlaydı. Kısa kollu kıyafetlerin soğukta kullanılmayacağını söylediğimde ise ‘Olsun, üst üste giyerler, sonuçta şu an her şeye ihtiyaçları var’ cevabını aldım. Sanırım insanlarda deprem bölgesinde her şeye ihtiyaç olduğu ve oradaki insanların seçme şansları olmadığı düşüncesi var.

Yardım demek evde ne bulduysak kolilere doldurmak demek değil. Bu konuda biraz da olsa bilgili ve tecrübeli biri olarak söylemeliyim ki eğer evinizde az kullanılmış, temiz mont, bot, battaniye yok ise yapabileceğiniz en doğru yardım bakanlık onaylı kuruluşlara maddi olarak destek olmak.”

YARDIM GETİRECEKMİŞ GİBİ YAPARAK ALAY ETTİLER

Binlerce insanın hayatını kaybettiği depremde, enkaz altında kalanlar ve aileleri seslerini duyurmak için sosyal medyadan paylaşımlar yapıyor. Bunu fırsat bilen bir grup gencin enkaz altında kalan insanları arayarak dalga geçtiği anlar gündeme geldi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde Discord üzerinden yayın açarak yardım isteyen çocuğa ulaşan kişiler, adres bilgilerini istediği sırada yardım getiriyormuş gibi yaparak, enkaz altındaki gençle alay ettiler. Hızla tepki toplayan bu görüntüler üzerine depremzedelerle dalga geçen kişiler tespit edildi, üç şüpheliden ikisi tutuklandı.

TEKRAR DEPREM OLSUN DİYE DUA ETTİLER

Yürek yakan depremin ardından sosyal medyaya düşen diğer bir görüntü pes dedirtti. Canlı yayın açan iki kadın, Kahramanmaraş'ta yaşanan ve çevre 10 ili de etkileyen deprem için, "Allah'ım sen bu ülkeye bir daha deprem nasip eyle. İnşallah yine deprem olsun, yerle bir olsun buralar" sözlerini söyleyip, kahkahalar attı. Yayın, izleyen kişiler tarafından şikâyet yağmuruna tutuldu. Tepkilere aldırış etmeyen ikili yayında dans etmeye başladı. Olayın ardından başlatılan soruşturma çerçevesinde iki kişi de gözaltına alındı.

Sosyal medyada Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili provokatif ve olumsuz konuşmalar yapan bir başka kadın da çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

‘GÖÇÜK ALTINDAYIM’ PAYLAŞIMI YALAN ÇIKTI

Yine binlerce kişi enkaz altında hayat mücadelesi verirken bilgi kirliliğine sebep olan ve ekipleri yanlış yönlendiren 23 yaşındaki İbrahim Ö. tutuklandı. ‘Göçük altındayım, yangın çıktı’ diye paylaşımlar yapan gencin, o sırada Afyonkarahisar’da olduğu ortaya çıktı.

FRANSIZ DERGİDEN SKANDAL KARİKATÜR

Daha önce Müslümanların inançlarına hakaret eden karikatürler yayınlayan Fransız Charlie Hebdo dergisi, binlerce insanın hayatını kaybettiği depremle alay etti. Derginin yayınladığı karikatürde yıkık binalar çizildi ve üzerine "Tank yollamaya bile gerek yok" yazıldı. Dergideki bu skandal çizime tüm dünyadan tepki yağdı.

EMPATİ DUYGUSUNU EDİNEMEMİŞ İNSANLAR, FELAKETLE DALGA GEÇİYOR

Felaketle dalga geçenlerin bu hoş olmayan yaklaşımlarını anlamlandırmanın ve bir sebebe bağlamanın çok zor olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Dilara Sayar, bu üzücü tavrınbirkaç sebebi olduğunu söyledi:

--İlk sebep; empati boşluğu. İnsanların sahip olduğu imkânlar ya da yaşadığı durumlardan farklı olan durumları anlamakta güçlük çekmelerine, muhakeme yapmakta zorlanmalarına neden olan zihinsel bir önyargı diyebiliriz. Örneğin; depremden zarar görmemiş evde olan biri, evi yıkılmış biri gibi hissetmekte zorlanır. Karnı tok olan biri, aç kaldığında yemeğe ulaşamamakla nasıl baş edebileceğini tahmin etmekte güçlük çeker. Deprem sürecine dair gösterilen anlayıştan ve destekten uzak tavırlar, empati duygusunu edinememiş ve empati boşluğu yaşayan kişilerde görülür.

-- Diğer sebebin ise sosyal medya ve internet kullanımının bazı hayatları kontrolü altına alması olduğunu söyleyebiliriz. Beğenilme, takip edilme, dikkat çekme, farklı olma kaygılarıyla kontrolsüz ve düşüncesizce yapılan paylaşımlar görüyoruz. Bu kaygılar, beklenen insani duyguların önüne geçiyor ve kişiyi adeta esir alıyor. Aynı zamanda sürekli sanal iletişimde olmak yüz yüze iletişimi sınırlı hale getiriyor ve bireylerin birbirlerini dinleme-anlama düzeyleri giderek düşüyor. Dolayısıyla başkalarını etkileyen gerçek yaşam problemlerine olması gereken gerçek tepkiler gösterilemez hale geliyor.

İNSANLARIN KARANLIK KISIMLARI KRİZ ANLARINDA ORTAYA ÇIKIYOR

Uzman Klinik Psikolog Berk Karaoğlu ise insanların içindeki karanlık kısımların savaş, kriz ve doğal afetler gibi durumlarda kendini gösterdiğini ifade ederek, “Her şeyle dalga geçme eğiliminde olan insanlar aslında empatiden yoksun, toplum normlarından kopuk, anti-sosyal veya narsistik kişiliğe yatkın bireyler olabiliyorlar özellikle bu bireyler bu tarz toplumsal olaylarda çok daha fazla dikkat çekebilecek normların dışında davranışlarda bulunarak daha belirgin bir şekilde fark edilebiliyorlar. Bu tarz insanların kişilik gelişiminde, ebeveyn tutumlarında ve çocukluk yaşantılarında sıkıntı yaşayan bireyler olduklarını gözlemleyebiliyoruz” dedi.

DEPREMZEDELERLE İLETİŞİM KURULURKEN ÇOK DİKKATLİ OLUNMALI

Depremzedelerle bırakın dalga geçmeyi iletişim kurulurken dikkatli olmanın ve destekleyici olmaya çalışmanın çok önemli olduğunun altını çizen Sayar, “Bedenen güvenli bir yerde olduğunu hatırlatmak, zihninden geçen olumsuz düşünceleri olabildiği ölçüde olumlu düşüncelerle değiştirmeye çalışmak, psikolojik olarak hissettiği duyguların oldukça normal ve geçici olduğunu dile getirmek yardımcı olabilir. Depremi ve süreci uzaktan takip edenler ise; haberlere maruz kalışlarını kontrol etmeye çalışmalılar. Merak ediyor, takip etme ve Haber alma ihtiyacı hissediyoruz ancak çok sık travmatik görüntülere ve olumsuz haberlere maruz kalmak duygusal ve zihinsel dengemizi korumamıza engel olur. Sadece güvenilir kayakları takip ederek doğru bilgilere ulaşmak, özellikle çocuklara ve yaşlı bireylere duygularımızı yansıtma şeklimize özen göstermek bu zorlu süreci bir nebze kolaylaştırmamıza yardımcı olabilir” açıklamalarında bulundu.

Depremin fiziksel etkileri yanında psikolojik etkileri de çok büyük. Bu gibi sorunlar yaşayan insanlara nasıl yardım edebiliriz?

Afet yaşandıktan sonra kriz sürecinde insanların tek yapabileceği şeyin hayatta kalma çabası göstermek olduğunu ifade eden Karaoğlu, “Asıl kayıp duyguları, travmatik etkiler ve yas süreci belli bir süre sonra ortaya çıkar. Hayatta kalanlar yeni yaşamındaki değişikliklere adapte olmaya çalışırken bu noktada uzun süreli ruh sağlığı desteği oldukça önemli. Özellikle afet bölgesinde depreme direkt maruz kalıp kayıplar yaşayan ve bu anlara tanıklık eden kişilerde daha sonrasında depresyon ve kaygı bozukluğu veya belirtileri yaşanabilir” dedi.
 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNDEM EKONOMİ POLİTİKA DÜNYA MEDYA SPOR YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SAĞLIK MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TEKNOLOJİK YAŞAM BUGÜN NEYE ZAM GELDİ DİKKAT! İLGİNÇ HABERLER
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Yeni Günaydın