Seçim bitti döviz kontrolden çıktı. Dolar tüm zamanların rekorunu kırarak 23,15 bandını geçti. Herkesin aklındaki soru şu; daha ne kadar yükselmeye devam edecek? Ekonomistler yanıtladı
Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı bir Türkiye ekonomisi özlenen refaha ulaşmamızda önemli olacaktır. Makro finansal istikrarı önceliklendireceğiz."
Bu sözler Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e ait.
Şimşek, bu sözleri eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'den görevi devir alırken söyledi.
Bu sözlerin üzerinden çok fazla vakit geçmeden 19-20 bandında tutulan dolar kontrolden çıktı.
Son 2-3 gündür sürekli rekorunu tazeleyen dolar, günü 23,12 Türk lirasıyla kapattı.
Doların tüm zamanların rekorunu kırarak 24 TL'ye doğru hareketlenmesi, sosyal medyanın da ilk gündem maddeleri arasında yer aldı.
Birçok ekonomist, var olan politikalarla ekonominin yönetilemeyeceği görüşünde.
"Kur artışı enflasyonu artıracak"
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, seçimden 10 gün sonra doların TL'ye karşı yüzde 16 değer kazandığına dikkati çekti.
Döviz kurunun seçim için baskılandığını belirten Rota, "Kur artışı enflasyonu artıracak. Bu artışın hepsi Haziran enflasyonuna yansımayacağı için ücretler yazın enflasyon karşısında yine eriyecek. Kötü ekonomi yönetiminin ve 'faiz sebep, enflasyon netice' safsatasında ısrarın bedelini bir kez daha sabit gelirli vatandaşlar ödeyecek. Bununla da bitmeyecek, devreye maliye politikası da girecek" ifadelerini kullandı.
"Önce doları serbest bırakıyor sonra faiz arttırımı yapacak"
Ekonomist Selçuk Geçer de sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, yabancı sermayeyi çekebilmenin tek yolunun dövizin yükselmesi olduğunu söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in doğru yaptığını belirten Geçer, "Mehmet Şimşek doğrusunu yapıyor. Önce doları serbest bırakıyor sonra faiz arttırımı yapacak. Yabancı sermayeyi çekebilmenin tek yolu bu zaten" paylaşımında bulundu.
Seçimden sonra dolar kuru yaklaşık 4 Türk lirası yükseldi.
Bu durum daha ne kadar devam eder bilinmez, ancak doların her bir kuruş yükselmesi vatandaşların daha da fakirleşmesine yol açıyor.
Dövizin yükselmesi beklenen bir durum muydu? Daha ne kadar yükselmeye devam eder?
Ekonomistler, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
"Kur daha da artacak"
53 ve 54'üncü Hükümetin Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez, iktidarın seçime kadar doları adeta sabit kur rejimi gibi swap ve ödünç paralarla gerçekçi olmayan yöntemlerle kurun baskılandığını belirtti.
Gerçek piyasa ekonomisinden uzaklaşılarak sermaye kontrolü yapmanın faturasının yavaş yavaş çıktığını kaydeden Söylemez, "Kurun olması gereken değerinin altında olduğunu herkes biliyor. Kur daha da artacak" dedi.
Erdoğan'ın seçimlerden birkaç gün önce "faiz politikamız doğrudur ve devam edeceğiz" sözünü hatırlatan Söylemez, "Erdoğan'ın lafını tamamen tersine çevirecek bir adım atacağı aşikar" yorumunu yaptı.
Söylemez, "Faizin 15-20 hatta 25 puan artacağını bekleyenler var. 25 puan artırılırsa uzun süredir yürütülen akıl dışı ekonomi politikası iflas etmiş olacak ama bedelini Türk halkı ödemiş olacak. Doların 25 TL'ye kadar çıkmasını normal görüyorum, olması gereken yere doğru gidiyor" ifadelerini kullandı.
"Bakan Şimşek'in işi zor"
Ülkede aylardır enflasyon arttığı halde dövizin sabit kalmasının akla ve mantığa uygun olmadığına vurgulayan Söylemez, "Akıllı bir programla paniğe kapılmadan faizler artırılırsa ki bunu birden yapamazsınız çünkü bankaların elinde kağıtlar nedeniyle zarara uğrar. Şimşek'in işi zor ama biz zaten onu tanıyoruz. 2013'te bakanlığı döneminde Türkiye'yi gri listeye sokan bir bakanı tekrar aynı yöntemlerle kurtarıcı olarak sunulmasını ihtiyatlı bir şekilde izliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Sermaye gelmezse borçlar temerrüde düşebilir"
İktisatçı Prof. Dr. Esfender Korkmaz'a göre ise risk yüksek olduğu için kur artmaya devam edecek.
Her şeyin hükümete olan güven ve yabancı yatırımcının gelmesine bağlı olduğunu aktaran Korkmaz, yabancı sermayenin faiz artışının olup olmayacağını beklediğini ifade etti.
Dış sermayenin gelmesiyle döviz artışının duracağını öngördüğü dile getiren Korkmaz'a göre eğer sermaye gelmez ve müdahale olursa Türkiye dış borçları temerrüde düşüp döviz kuru çok daha hızlı artabilir.
"IMF ile ilişkiye girilmeli"
Ekonomide söylemden öte uygulamanın daha belirleyici olacağının altını çizen Korkmaz, devamında şunları kaydetti:
Yabancı sermaye güvene bakar. İktidar 'Londra tefecileri' lafını ağzından düşürmüyor. Londra tefecileri dediğin uluslararası sermayedir, ürkütürsen Türkiye'ye gelir mi? Mesela Çin yabancı sermaye sayesinde kalkındı. Çin'in elinde sermaye mi vardı? Türkiye hem muhtaç hem de dış borcu var ve sonra kalk ‘tefeciler' de ve yüzde 12 faizle borç al. Adamı tefeci yapan sensin. Dediğim gibi dolar şu an uygulamayı bekliyor, sermaye gelmezse daha da artar ama ben geleceğini düşünüyorum. Bir de IMF ile ilişkiye girilirse ki girilmesi lazım, o zaman doların yükselişi durabilir."
"Bunun eskisi gibi sürme şansı yok"
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman da dövizin yükselmesinin var olan belirsizlikten kaynaklandığı görüşünde.
Şimşek'in devir-teslim töreninde yaptığı açıklamalara atıf yapan Konukman, "Demek ki uygulanan mevcut program rasyonel olmayan bir programmış ki bunu vurgu yaptı" hatırlatmasında bulundu.
Piyasa aktörleri ve uluslararası sermaye kuruluşları temsilcilerinin henüz "bekle-gör" politikası izlediğini ifade eden Konukman, "Seçimden önce arka kapı satışları, swap ve depo mevduat hesapları ile kuru suni yöntemlerle tutuyorlardı. Seçimler bitti ve bunun eskisi gibi sürme şansı yok. Zaten döviz kurunu sabit tutan politikalar irrasyonel, yeni bakana göre. Yani dövizin artabileceğinin sinyali veriliyor" şeklinde konuştu.
"KKM'nin hazineye yükü patlama yapacak"
Mevcut durumun kalıcı olup olmadığının Şimşek ve kadrolarının kamuoyuna yapacağı açıklamayla belli olacağını söyleyen Konukman, "Rasyonel politika dediğimiz Ortodoks politika reel faizin pozitif olmasını gerektirir. En azından enflasyon oranı kadar bir politika faizinin olması lazım. Tahminimce 'iyi polis-kötü polis' senaryosu devreye girecek ki Naci Ağbal döneminde bunu yaptılar. Çünkü seçim öncesi tüm olumsuzluklar halının altına süpürüldü ve bugün o 'pislik' başını çıkardı" görüşünü paylaştı.
Bir diğer büyük problemin de kur korumalı mevduat hesabı olduğuna değinen Konukman, sözlerini şöyle tamamladı:
Kur sabit tutulduğu için kur korumalı mevduat hesabı (KKM) mart ayında hazineye bir yükü olmadı. Dolar 24-25'e dayandı. Bunun Hazine'ye yükü ne olacak? Bütçe yapılırken bu hesap edilmemişti ve böyle giderse hazineye olan yük olağanüstü patlayacak ve bunu ek bütçeyle çözmeye kalkacaklardır."
Independent Turkçe